CEVAP : Davalı ---- vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı yanın 6102 Sayılı TTK madde 638 kapsamında olmak üzere davalı şirket ortaklığından çıkarılmasını talep ve dava ederek, ayrıca ayrılma akçesi talep ettiğini, davalı müvekkilinin ise davalı şirketin ortaklarından olduğunu, bu yönüyle husumetin davalı müvekkiline yöneltilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, husumet itirazları bulunduğunu, davacının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesinin yanında ayrılma akçesi ile birlikte davalı şirkete verdiğini iddia ettiği borçların da tahsilini talep etmiş olduğundan iş bu taleplerden şirket ortağı olan davalı müvekkilinin sorumlu olmasının düşünülemeyeceğini ileri sürerek şirket ortaklığından çıkarılmasına yönelik talep yönünden husumetten reddine, ayrılma akçesi ve şirkete verildiği iddia olunan borçların tahsili talebi yönünden esastan reddine karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini belirtmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/141 Esas KARAR NO : 2019/202 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 01/03/2018 KARAR TARİHİ : 07/03/2019 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:davalı şirketin ortaklar marifeti ile ortaklık amacına aykırı olarak ve ortaklık manfaatinin zararına yönetiliyor olduğunu, ortakların ve ortaklığın hak ve menfaatlerinin korunabilmesi amacıyla tedbir kararı verilmesini, davalı şirketin uğradığı zararların tespitini, tespit edilen zararların şirket alacağı olduğu kabul edilerek müvekkilinin ortaklıktan çıkma hakkına dair hesaplama yapılmasını, hesaplanan zararların ortaklıktan ayrılma akçesinin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunmamıştır....
Davalı vekili, açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığını, evliliğin sona ermiş olmasının şirket ortaklığından haklı sebeple çıkmaya yasal dayanak olamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ortaklıktan çıkma talep edilen şirketin limited şirket olduğu, limited şirkette ortakların çıkmasının Türk Ticaret Kanununun 638.maddesinde düzenlendiği, buna göre ortaklar arasındaki karşılıklı güveni sarsacak, ortakların birlikte çalışmalarını ciddi şekilde güçleştiren olayların limited şirketten çıkmak için haklı bir sebep oluşturacağı, davalı limited şirketin iki ortaktan oluştuğu, ortakların evlilik birliğinin sona erdiği, bundan sonra aynı şirkette birlikte çalışmalarının manevi olarak güçleştiği, davacının şirketten çıkması için haklı bir sebep oluştuğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davacı ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/784 Esas KARAR NO : 2024/191 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 27/11/2023 KARAR TARİHİ : 11/03/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile ;müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketin herhangi bir faaliyetinin olmadığını, müdüre ve diğer ortaklara ulaşamadığı gibi herhangi bir kâr dağıtımınında olmadığını belirtmiş, ilgili şirketten çıkmalarına izin verilmesini talep etmiştir. Gelir idaresi Başkanlığından gelen yazı cevabına göre şirketin vergi kaydının ... tarihinde resen terkin edildiği anlaşılmıştır. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Eldeki dava TTK 638. Maddesine dayalı olarak haklı nedenle çıkmaya izin verilmesi talebidir....
Esas sayılı dosyaları ile diğer ortaklar tarafından icra takipleri yapılmış akabinde bunlarla ilgili davalar açılmış, Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ...Karar sayılı dosyası ile birleşen diğer dosyalarda mahkemece müvekkilinin lehine karar verilmiş olup davacının iddialarının yersiz olduğunun ortaya çıktığını, şirketin diğer ortaklarının müvekkiline icra takipleri açıldığını, bu nedenlerle, TTK hükümleri uyarınca müvekkilin haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına izin verilmesine ve ortaklıktan ayrılma payının müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili dava dilekçesi ekinde delillerini dosyaya ibraz etmiştir. Duruşmalara gelen davacı vekili dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA : Dava dilekçesi ve ilk tensip zaptı davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmiştir....
Şti'deki payının hesap edilerek şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi istemi ile dava açtıklarını, her iki dosyanın birleştirilmesini, dava dilekçesinde dile getirilen iddiaların doğru olmadığını, ayrıca davacının herhangi bir zarara uğramadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ortak ...'nın davacı şirketin müdürü iken aynı alanda faaliyet gösteren Umudumuz Paylaşmak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Tic. Ltd. Şti'de de kurucu ortak olarak faaliyet gösterdiği ve şirket aleyhine bono düzenleyerek ortaklığı zararlandırıcı faaliyette bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına, 72.245,15 TL davalıya verilmesine, hissesinin mevcut ortaklıklar arasında paylaştırılmasına ve 5.432,22 TL tazminatın davacıya verilmesine karar verilmiştir....
davacının bir kısım kar paylarını alamadığı, anılan çekişmelerin diğer ortağının ağır kusurundan dolayı ortaklığın devamını engelleyecek nitelikte olduğu, davacı açısından haklı sebeple davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi koşullarının oluştuğu, son alınan rapora göre davalı şirketten ödenmesi gereken dağıtılmayan kar payı dahil ayrılma akçesinin karar tarihine en yakın tarih itibariyle aktif ve pasifinden davacı payına düşen miktarın kâr payları da dahil olmak üzere 987.992,98 TL olduğu gerekçesi ile davacının şirketten çıkmasına izin verilmesine, 987.992,98 TL'nin davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
vergi, resim, harç, ulaşım, sigorta vb. giderler ile personele ait maaş, giyim ve yol giderlerinden ibaret olduğunu, kıdem tazminatı bedeli sözleşme bedeline dahil edilmediğini, davacının davalı şirket ile sözleşme imzaladığı tarihte ihale teklif fiyatının içerisinde olmayan kıdem tazminat payını, dava dışı işçiye ödeme yaptıktan sonra davalı şirketten talep etmesinin Kamu İhale Kanunu ve Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun uygulanmasına ilişkin Kamu İhale Genel Tebliği'ne aykırı olduğunu, dava dışı işçinin asıl işvereninin davacı idare olduğunu, emir ve talimat verme yetkisinin davacıya ait olması nedeniyle davanın davalı şirket açısından husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, Yasa ve Alt İşveren Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde somut olayda geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulmaması nedeni ile davalı şirket yönünden husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, aleyhe beyan teşkil etmemesi kaydıyla; davalı şirketin davacıya ödenecek...
Mahkemenin çıkmaya ilişkin kararı şirketle ortak arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdirir ve sonuçlarını dava tarihinden değil kararın kesinleştiği tarihte doğurur. 6102 sayılı TTK'nın 638. maddesi gereğince açılan limited şirket ortaklığından çıkma istemine ilişkin olan işbu davayı ortak, haklı sebeplerin varlığı halinde açabilir. Bilindiği üzere limited şirketlerde, şirket ortaklığından çıkma için haklı sebep teşkil edecek nedenlerin hangi haller olduğu hususu Türk Ticaret Kanununda sayılmamıştır. Buna göre; haklı nedenler somut olayın özelliğine göre ortaya konulup değerlendirilmek durumundadır....
DEĞERLENDİRME: Dava, haklı sebeplerle limited şirket ortaklığından çıkma istemine ilişkindir. TTK'nun 638 maddesi uyarınca, "Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir." "Haklı sebep" ile kast edilen, örneğin; şirket ortaklığını çekilmez kılacak nitelikteki husumet, şirketin işleyişi, yönetimi ve faaliyetleri hakkında bilgi vermemenin süreklilik kazanması, ortakların şirketten dışlanması, şirket yöneticilerinin kişisel menfaatleri yönünde hareket edip şirketi borca batık hale sürüklemesi, şirkete ihanet etmesi olarak sayılabilmektedir. Davalı şirketin halen faal olduğu tespit edilmiş, davalıya defter ve kayıtların ibrazı için ihtaratlı tebliğe rağmen süresinde beyanda bulunulmamış ya da yeri bildirilmemiştir....