Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun davacı hakkında ... tarihinde üyelikten çıkarma kararı verdiği, bu karara karşı davacı tarafın itirazda bulunduğu, üyelikten çıkarma kararının 28/09/2021 tarihli ... oylandığı ve haysiyet ve disiplin kurulu tarafından davacı hakkında verilen üyelikten çıkarma kararın kabul edildiği, her ne kadar davacı taraf üyelikten çıkarılma kararının noter aracılığıyla kendilerine usulüne uygun olarak bildirilmediğini ve davacı tarafın kendisi aleyhine üyelikten çıkarılma kararı verilip verilmediğini bilmediğini beyan etmiş ise de, üyelikten çıkarma ve itiraz hususlarını düzenleyen...Tüzüğü 20. maddesinin haysiyet kurulu tarafından verilen kararlar hakkındaki usule ilişkin olduğu, davacının haysiyet kurulu tarafından verilmiş olan üyelikten çıkarma kararına karşı yapmış olduğu itirazların genel kurulca reddolunarak üyelikten çıkarma kararının kabul olunduğu, anılan genel kurul'da davacı şirketin temsilcisi ve vekilinin yer aldığı, şirket vekilinin -şirket temsilcisinin de beyanıyla- şirket adına...

    Şti'ne yönetim kayyımı atanmış ve davalı şirket müdürü T3 görevi sona ermiştir. Davacı tarafça eldeki dava, şirket müdürünün bağlılık yükümlülüğü ile rekabet yasağını ihlal etmiş olması nedenleri ile şirketin uğramış olduğu zararların tahsili ile şartları bulunduğundan davalının şirket ortaklığından çıkarılması istemiyle açılmıştır. Mahkemece şirket ortaklığından çıkarma davasını sadece şirketin açabileceği gerekçesiyle davanın aktif dava ehliyeti yönünden reddine karar verilmiştir. Ancak ön inceleme tutanağında uyuşmazlık konusu olarak tespit edilmesine rağmen mahkemece şirket yöneticisinin sorumluluğuna ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. Oysa harçlandırma formuna göre sadece Tazminat(Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan( davası harçlandırılmış olup, ortaklıktan çıkarılmaya ilişkin herhangi bir harç yatırılmamıştır....

    a ait olduğunu, şirket ortaklar kulunun 23/01/2014 tarih 2004/1 sayılı sayılı kararı ile şirketin temsil ve ilzamının ne şekilde olacağının karara bağlandığını, ancak davalının ortaklar kurulu kararına aykırı bir kısım sahte işlemler yaptığını, şirket müdürlüğü görevini kötüye kullandığını, şirkete ait mal ve hakları şirketten ve ortaktan gizlediğini, işlemleri sırasında sahte imza kullandığını, şirket aleyhinde tek taraflı taahhütte bulunduğunu, şirket kurul kararı olmadan dava dışı Pulsar şirketiyle yapılan adi ortaklık sözleşmesini tasfiye ettiğini, başka bir şirket kurduğunu ve davacı şirketin demirbaşlarını kurduğu şirkette kullandığını, usulsüzlüklerin giderilmesi ve zararın tazmini konulu ihtarname çekildiğini ancak sonuç alınamadığını ileri sürerek davalının şirket ortaklığından çıkartılmasına, davalının şirket müdürlüğünün ve yetkilerinin tedbiren kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

      Davalı vekili; 6102 sayılı TTK'nin 640. maddesinde ortaklıktan çıkarılma koşullarının düzenlendiğini, şirket sözleşmesinde ve yasada belirlendiği üzere ancak genel kurul kararının varlığı halinde ortaklıktan çıkarılma davası açılabileceğini, davacı şirketin genel kurullarında bu yönde bir karar alınmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 6102 sayılı TTK’nin 640/3 maddesine gereğince şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararı ile haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılmasının mümkün olduğu, ancak TTK'nin 621/1-h maddesi gereğince bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması için temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunca alınmış bir genel kurul kararı bulunması gerektiği, davacı şirketin genel kurullarında bu yönde alınmış bir karar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/727 Esas KARAR NO : 2022/744 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 18/10/2022 KARAR TARİHİ : 04/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili davacının 09.08.2010 tarihinden bu yana kadar ...'nin ortaklarından biri olduğunu, davalı şirketin 17.12.2003 tarihinde ..., ...ve ... tarafından kurulmuş, Kadıköy ... Noterliğince 17.12.2003 tarihinde tescil edilmiş olduğunu, müvekkilinin 09.08.2010 tarihinde eski şirket ortaklarından ...'...

          Davalı vekili; davacının şirket ile fiilen ilgilenmediğini, şirket ortağı Fatma Zeynep Özoran hakkında haksız ve gerçeğe aykırı beyanlarla ve müvekkili şirkete zarar vererek ortaklar arasında güven ilişkisinin kalmaması nedeniyle davacının şirket ortaklığından çıkarılması için dava açıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

            Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, şirket müdürünün 2011-2012-2013-2014 yıllarında şirket genel kurulunu toplantıya çağırmadığını, bu hususun ihtarname ile kendisine bildirilmesine rağmen halen genel kurul toplantılarının yapılmadığını, şirket müdürünün kar dağıtımı konusunda da bir işlem yapmadığını, bu durumun müvekkillerine mağdur ettiğini, müvekkillerinin keşide ettiği ihtarnamelerle şirket işleri hakkında bilgi ve belge talep etmiş ise de, müvekkillerine bilgi ve belgelerin verilmediğini, şirket müdürünün bu tutumu nedeniyle şirket işleri ve hesapları konusunda gerekli ve yeterli bilgiye sahip olunamadığını, bu konudaki hakkının engellendiğini bildirerek müvekkillerinin şirket ortaklığının devamı için gerekli güven duygusu ve isteğinin ortadan kalktığını bildirerek müvekkillerinin Anonim Şirket ortaklığından çıkarılmasını, kendisine ortaklık payının gerçek değerinin ve kar payının ödenmesine...

              DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklıklığından Çıkmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 25/02/2021 KARAR TARİHİ : 09/03/2022 KARAR YAZMA TARİHİ : 14/03/2022 Mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ; DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davacı müvekkili ile dava dışı ... tarafından davalı şirketin 23/01/2015 tarihinde ticaret siciline tescil edilmiş olduğunu, kurucu ortak olarak bulunduklarını, şirket sermayesinin %51'nin ...'ya %49 'un ise davacıya ait olduğunu, davalı şirketin faaliyete geçmesi için iş yeri kiralandığını, sözleşmelerin davacı müvekkili tarafından imzalandığını, kimi sözleşmelere kefil olduğunu, ...'nin şirkete herhangi bir sermaye koymadığını, ayrıca şirketin hiçbir giderine katılmadığını, şirketin kurulduğu tarihte taraflar arasında duygusal birliktelik mevcut olduğunu, Ankara Valiliği Gençlik Hizmeti Spor İl Müdürlüğüne yapılan çalışma izin belgesi başvurusunun müdürlükçe reddedildiğini, şirket müdürünün ...'...

                'in yargılama sırasında şirket müdürlüğü görevinden istifa ettiği, bu haliyle adı geçenin müdürlükten azline ilişkin istemin konusunun kalmadığı, şirket ortaklığından çıkma ve çıkarılma istemlerine ilişkin birleşen davalardaki taleplerin aynı sonuca ilişkin olduğu gerekçesiyle, asıl davanın reddine, çıkma ve çıkarılmaya ilişkin her iki talebin birbirini teyit etmesi sebebiyle, birleşen ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/570 esas sayılı dosyasındaki davacıların davasının kabulü ile her bir davacı için ayrı ayrı 5000 TL'nin ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davacılar vekili, birleşen davalar yönünden temyiz etmiştir. 1- Asıl dava davalı şirket müdürünün azli, birleşen davalar ise şirket ortaklığından çıkma ve çıkarılma istemlerine ilişkindir....

                  Birleşen 2004/37 Esas sayılı dosyada davacılar vekili, şirket ortakları olan müvekkillerinin yine şirket ortağı ve temsilcisi olan davalının müdürlük görevini kötüye kullandığından şüphelendiklerini, bunun üzerine tespit yaptırdıklarını, tespitten hemen sonra davalının elindeki malları satış gibi göstererek elinden çıkardığını, şirket gelir ve giderleri hakkında bilgi vermediğini, şirket ortakları müvekkillerine sadece cep harçlığı mahiyetinde haftalık verdiğini, ...'ı şirkete dahi sokmadığını, 14.08.2001 tarihinde ortaklar kurulu toplantısının yapıldığını, bu toplantıda işleri düzelteceğine söz vermesi üzerine kendisine bu yönde süre verildiğini, ancak aynı hareketlerine devam ettiğini, 27.08.2011 tarihinde müdürlük yetkisinin kaldırıldığını, şirket müdürü iken 10.08.2001 tarihinde oğlu adına işletme kurduğunu, ...'...

                    UYAP Entegrasyonu