WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Üyelikten çıkarılma, birlik yönetim kurulu geçici ihraç kararı şeklinde olur. Bu karar, yapılacak ilk genel kurulda kesin karara bağlanır.Üyeler, çıkarılma kararına tebliğ tarihinden itibaren 3 ay içerisinde, birliğin bulunduğu adli mercilerde iptal davası açabilirler. 3 ay içerisinde mahkemeye başvurmak üzere itiraz edilmeyen çıkarılma kararı kesinleşir.Haklarında çıkarılma kararı kesinleşmeyen üyelerin hak ve yükümlülükleri çıkarılma kararları kesinleşinceye kadar devam eder.Çıkarılma kararı gerekçeler ile birlikte tutanağa ve karar defterine geçirileceği gibi üyelik defterine de yazılır.” düzenlemesine, Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik' in 38. maddesinde de benzer düzenlemeye yer verilmiştir....

    Şirket esas sözleşmesine ortaklıktan çıkarılma sebepleri sonradan da eklenebilecek fakat bu halde yapılacak sözleşme değişikliği kararının da şirket sermayesini temsil eden tüm ortakların oy birliği ile genel kurulda karar alınarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Eldeki davada davacı şirketin, 11.11.2023 tarihinde Olağanüstü Genel Kurul toplantısı gerçekleştirdiği ve bu toplantıda dava dışı ...'in ortaklıktan çıkarılmasına oy çokluğu ile karar verildiğinin tutanak altına alındığı, 16.11.2021 Tarih, 10452 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nin 684. Sayfasında da Olağanüstü Genel Kurul toplantı tutanağının ilan ettirildiği, şirket genel kurul kararı ile ortaklıktan çıkarma kararı aldıktan sonra 29.11.2021 tarihinde Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nde ...'...

      Davalı vekili; müvekkilinin gönderdiği ilk ihtarın davacının kardeşine, ikinci ihtarın işçisine, ortaklıktan çıkarılma kararının ise yine davacının kardeşine tebliğ edildiğini, tebligatların geçerli olduğunu öne sürerek haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; birinci ihtarname ile ortaklıktan çıkarılma kararının tebliğ edildiği davacının kardeşinin davacı ile aynı çatı altında oturup oturmadıkları hususu tebliğ evrakına yazılmadığından Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca bu tebligatların usulsüz olduğu, bu nedenle ortaklıktan çıkarılma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

        TALEP: Davacı vekili;Davacının, davalı şirketin 60.000 adet payından 15.000 adet payına sahip olduğunu, en son 03.04.2019 tarihli genel kurula da katıldığını,tesadüfi şekilde şirket ortaklıklığından çıkartıldığını öğrendiğini, ticaret sicil kayıtlarını incelediğinde 02.11.2022 Tarihli 10695 Sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi sayfa 1075'te tek ortaklık bilgisi yayımlandığını, gazetede Kartal ... Noterliğinin 25.10.2022 Tarih ... Yevmiye Sayısı ile tasdikli, 24.10.2022 Tarihli 2 Sayılı Genel Kurulu Kararı, Kartal ... Noterliğinin 27/10/2022 Tarih ... Yevmiye Sayısı ile Tasdikli, 05.10.2022 Tarihli 3 Sayılı Yönetim Kurulu kararının ve bu karara istinaden alınan kararla "Şirket tek pay sahipli bir Anonim Şirkettir. Bu pay sahibi,......'...

          Davalı şirket vekili, davacının sermaye taahhüdünü yerine getirmediği için ortaklıktan çıkarıldığını, şirketin zarar ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davacının ortaklıktan çıkarılma kararının hukuka uygun olarak gerçekleştirildiğini, dolayısıyla davacının ortak olma statüsünden kaynaklanan bir hak olarak kâr payı talep edemeyeceği, davalı şirketin 388.408,05 TL zarar ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

            DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın 16.10.2014 tarihinden bu yana davacı şirketin %35 ortağı olduğunu, davacı şirketin diğer ortakları Yaşar Eşmekaya ve Çağrı Eşmekaya tarafındna kendisine devir ve temlik edilen 1320 adet hisse, 33.000,00TL nakdi sermaye ve 33.000,00 TL ödenmiş sermayesi bulunduğunu, davalının davacı şirket muhasebe kayıtlarına göre 2019 yılı itibariyle şirkete olan 1.026.328,06 TL anapara ve 146.222,62 TL işlemiş adat faizi olmak üzere toplam 1.172.550,68 TL borcu bulunduğunu, borcun ifası amacıyla davacı tarafın davalıya 22.07.2019 tarihinde noter vasıtasıyla bir ihtarname gönderildiği ve 2019 yılı itibariyle şirkete olan borçların ödenmesinin ihtar edildiğini, 24.07.2019 tarihinde de davalıya tebligat yapıldığını, yapılan ihtara rağmen davalının borcunu ödemediğini, bu sebeple TTK’ya göre 18.11.2019 yapılan olağan genel kurul toplantısında davalının ortaklıktan çıkarılma kararı alındığını, davalının davacı şirkete olan borçlarının tahsili için...

            Mahkemece bozma kararına uyularak ve bilirkişi raporu alınarak Hırsızlık Sigortası Genel Şartları içinde bulunan Emniyeti Suistimal Klozu'nun 2. fıkrasının 2. bendinde, "Emniyeti suistimalin, bu fiili işleyen kimsenin ölümü, işten çıkarılması veya emekliye ayrılması hallerini takip eden en geç 6 ay ve her halükarda poliçenin sona erme tarihini müteakip 3 ay içinde ortaya çıkmış olması gereklidir " hükmüne haiz olduğu, davacı şirket çalışanlarından ...'ın işten çıkarılma tarihinin 30/12/2004, ...'in işten çıkarılma tarihinin ise 25/05/2005 olduğu, sigorta klozu gereği 3 aylık süre bitim tarihinin ise 01/01/2003 ve 01/01/2004 olduğu, emniyeti suistimalin ise 09/06/2005 tarihli savcılık şikayeti ile ortaya çıktığı, dolayısıyla poliçede düzenlenen 3 aylık sürenin bitiminden çok sonra ortaya çıkmış olduğu, bu nedenle süre yönünden davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı, zararın süre yönünden teminat kapsamı dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Davanın, limited şirket tarafından açılan şirket ortağının şirket ortaklığından çıkarılması, müdürlük yetkisine son verilmesi ve sorumluluk davası niteliğinde olup, uyuşmazlık konularının davacı şirket tarafından ortaklıktan çıkarılma davası öncesi alınmış genel kurul kararı olup olmadığı, genel kurul kararının alınmasının gerekli olup olmadığı, sorumluluk davasından önce arabuluculuk yoluna başvurulup başvurulmadığı, genel kurul kararı alınıp alınmadığı, davacı şirket tarafından müdürlükten azil davası açma koşullarının oluşup oluşmadığı, haklı sebeplerin bulunup bulunmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır....

                nin 09/01/2008 tarihinden itibaren ortağı olduğunu e devlet üzerinden öğrendiğini, ortaklığın başladığı tarihten itibaren bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaktan bilgi alamadığını, kâr dağıtımı yapılmadığını, şirket bilançoları gösterilmediğini, ayrıca şirketin sicilde yer alan adreslerinden faaliyette olmadığını bizzat gidip tespit ettiğini, şirkete hiçbir şeklide ulaşamadığını, ortada herhangi bir sözleşme bulunmadığını, şirket ortaklığından ayrılmak istediğini, güven ilişkisinin sona erdiğini, güvensizlik ortamının oluştuğunu, diğer ortağın kendi kusurundan kaynaklı şirketin kuruluş gayesinin gerçekleşmesinde imkansızlık meydana geldiğini, şirketin devamlı olarak zarar ettiğini, şirket müdür olan diğer ortağın şirketi iyi niyetle idare edemediğini, neticede şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  işleminin Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde güvence altına alınan temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiği, Mahkemece, temel hak ve özgürlükler açısından hukuki bir denetimin yapılmadığı, ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu, OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının Ceza Hukuku anlamında bir ceza olduğu, davacı tarafından, OHAL döneminde OHAL süresiyle sınırlı olarak alınan tedbirler çerçevesinde kamu görevinden çıkarıldığı ve 19 Temmuz 2018 tarihinde OHAL uygulamasına son verilmesi nedeniyle ihraç işleminin Anayasal dayanağının kalmadığı, OHAL döneminde durumun gerektirdiği ölçüde geçici tedbirler alınması gerekirken kalıcı sonuçlar doğuran kamu görevinden çıkarılma işleminin uygulandığı, Anayasaya göre OHAL döneminde dahi ihlal edilmeyecek türden bir hak olan masumiyet karinesinden yararlanma hakkının OHAL KHK'sı ile terör örgütü üyesi olarak suçlanmak suretiyle cezalandırılarak ihlal edildiği, kamu görevinden çıkarılma işleminin ceza hukuku...

                    UYAP Entegrasyonu