Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemece 07/10/2015 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınması ve ıslah ile artırılan miktarın zamanaşımına tabi tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, adi ortaklık ilişkisi fesih ve tasfiye edilmediğinden zamanaşımı süresinin işlemeyeceğini, mahkemece adi ortaklığın tasfiye prosedürünün işletilmediğini, hükme esas alınan rapora yönelik itirazlarının ve bu rapora üstünlük tanınma sebebinin değerlendirilmediğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Dava, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan ortaklık gideri (masraf) ve kar payı alacağının tahsili istemine yöneliktir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili istinaf yoluna başvurmuştur....

    Eldeki davada ise; mahkemece, davacının ortağı olduğu limited şirket hakkında, bu şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin Kurumca incelenip araştırıldığına dair herhangi bir belirleme yapılmamıştır. O halde, mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmak suretiyle tahsil edilememe veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinin mevut olup olmadığına dair yasal koşullar araştırılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Diğer taraftan, davacı hakkında, davalı kurumca tanzim edilen ödeme emri üzerinde şirketteki ortaklık payı ile sınırlı olarak adınıza çevrilmiştir şerhi mevcut ise de, dosyada şirket hakkında aynı tutarlar üzerinden tanzim edilmiş takip yapraklarının varlığı karşısında, davacı hakkında ortaklık hissesine göre ödeme emri tanzim edilip edilmediğinin de araştırılması gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

      Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, davalı ile geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığı için davalı şirket ortağı olmadığının tespiti ile bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

        Noterliğinin 28/09/2018 tarihli pay devri işlemi ve 2018/01 sayılı genel kurul kararı ile şirketin diğer ortağı T5 devrettiğini, devirle şirketi tek ortaklı hale geldiğini ve bu durum 08.10.2018 tarihli sicil gazetesinde ilan edildiğini, pay devrine rağmen müvekkiline herhangi bir çıkma payı ödenmediğini, müvekkilinin çıkma payı dahil her türlü alacağının tahsili için arabuluculuk yoluna başvurmasına rağmen tarafların uzlaşamadığını, müvekkili ile diğer ortağın kardeş olmaları nedeniyle duyulan güven sonucu payların devir edildiğini, davalının bir kısım ödemeler yaptığını iddia etmesine rağmen bu ödemelerin şirket pay devri ile ilgisinin bulunmadığını, pay devrinden sonra çıkma payı ve hisse devir bedelinin tamamının ödenmediğinin şirketin gerçek değerinin belirlenmesinden sonra anlaşılacağını ileri sürerek, bilirkişice tespit edilecek şirket hisse payı devir bedeli, ödenmemiş temettüler ve her türlü alacağının belirlenerek ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Dolayısıyla adi ortaklık içerisinde davacı tarafından katılım payı karşılığı olarak tarafımıza ---- tutarında para gönderilmemiştir. Tekrar ediyorum davacı ile aramızda davacının belirli bir miktar yatırım tutarını bize göndermesi, bizim bu tutar ile inşaat işine girmemiz ve inşaatten elde edilen kardan davacının payına düşen kısmın ana parası ile birlikte davacıya ödenmesi yönünde adi ortaklık ilişkimiz yoktur. Davacı ile adi ortaklık kurma şeklinde bir amaç ile hareket etmemiz söz konusu değildir."demiştir. Bu durumda davacının tüm davalılar ile arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğuna yönelik iddiasını ispat edemediğinin kabulü ile terditli talebi yönünden inceleme yapılmasına geçilmiştir. Mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan --- tarihli raporda, davacının --- hesabına para gönderdiği, akabinde bu paranın --- aktarıldığı,----- havalesi ile ödeme yapıldığı belirlenmiştir....

          Limited Şirketi'nden alınamayan 1997 ila 2001 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir....

            Adi ortaklıkta her ortak ortaklığa ortak amacı gerçekleştirmek için belirli bir mal veya emekten oluşan bir ortaklık payı koymayı üstlenir. Ortaklık payı, adi ortaklığın zorunlu unsurudur. Aynı türden katılım payı koyma zorunlulukları yoktur. Ortaklar, koymayı üstlendikleri katılma payının nitelik ve miktarını, adi ortaklık sözleşmesinde hukuk düzeninin sınırları içinde serbestçe kararlaştırabilirler (Eren, sayfa 834-835) . Adi ortaklığın tüzel kişiliği yoktur. Bu nedenle, adi ortaklık hak ve fiil ehliyetine sahip değildir. Hak ve fiil ehliyeti olmadığı için adi ortaklık onların birer alt türü olan taraf, dava ve takip ehliyetine de sahip değildir. Dolayısıyla, adi ortaklık tarafından açılacak davaların ortakların tümü tarafından açılması gerektiği gibi, adi ortaklık aleyhine açılacak davaların da, ortakların tümü aleyhine açılması gerekir. Bu bakımdan aktif ve pasif dava ehliyeti yönünden ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır....

              Paz.A.Ş. ve ... aleyhine şirket ortaklığından kaynaklı kar payı istemi ile açtığı davada ,davacının hisselerini devrederek pay sahipliği sıfatını yitirdiği, bu sıfatın yitirilmesiyle kar payı hakkı gibi ortaklığa bağlı haklarında yitirildiği, davacının ortak olduğu döneme ilişkin kar payı talep etmesinin mümkün olduğu ancak TTK'nun 469/2 maddesi uyarınca şirket genel kurulu tarafından kar payı dağıtılmasına ilişkin karar alınmadığı, bu sebeple davacının dava tarihi itibariyle geçmişe dönük kar payı talep etmesinin Türk Medeni kanunun 2.maddesine aykırılık teşkil edeceği kanaatiyle davanın reddine ilişkin kararın Yargıtay 11.Hukuk Dairesi tarafından onandığı, karar düzeltme isteminin reddi ile kararın kesinleştiği ,davanın dayanağı olarak ileri sürülen 01/09/1991 tarihli protokolün bir tarafında ......

                Davacı dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılardan ticari şirket ve dava dışı Erdinç Yavuz'un birlikte adi ortaklık sözleşmesi akdedip dava konusu taşınmazı satın aldıkları ve taşınmazı ortaklardan ticari şirket adına tescil edildiğini, davalı T2 ve T4 da şahsi imzaları ile sözleşmeyi imzaladıklarını, dava dışı Erdinç Yavuz'un payını davalı T2'e devrettiğini, ortaklık sözleşmesinde ortaklık malı olan dava konusu taşınmaza ortakların ayrı ayrı yazılı muvafakati olmadan davalı şirket tarafından bu taşınmazı satamayacağı, ipotek veremeyeceği ve taşınmaz üzerinde herhangi bir hukuki tasarrufta bulunamayacağının kararlaştırılmasına rağmen davalı şirketin bu maddeye aykırı hareket ettiğini, bu nedenle ortaklık payına ilişkin alacağının önemli ölçüde ortadan kalktığını belirterek ortaklık payına istinaden fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla taşınmazın rayiç bedelinin üçte birinin tahsili ile davacıya ödenmesini ve tedbiren taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesini talep...

                Bilirkişi ---tarafından düzenlenen--- tarihli rapora göre; davalı şirketin ödenmiş sermeyesinin değeri -----olduğu, ortaklık pay defterinde davacı ----değerinde paya sahip olduğu---- yıllara ait yönetim kurulu karar defterinde pay senedi bastırılmasına dair herhangi bir karar bulunmadığı, ortaklık pay defterinde şirket paylarının nasıl temsil edileceğinin kararlaştırılmadığı, ortaklık pay defterinde şirket paylarının ortağa teslim edildiğine dair kayıt olmadığı,----davacıların --- ile temsil edildiği, davacıların toplantıya katıldığı, davacının ----payı ile temsil edildiği, ---- raporunda yer alan ortaklık yapısına ilişkin bilgiler uyarınca davacıların davalı şirketin----payına sahip olduğu, bu payların devredildiğine dair belge bulunmadığı mütalaa edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu