DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin T3 'nin Özge Gümüş ile birlikte %50 ortağı olduğunu, Özge Gümüş'ün 5 yıl boyunca şirket müdürü sıfatıyla şirketi tek başına temsile yetkili olduğunu, şirketle ilgili her türlü işlemde müvekkilinin onayının alınması gerektiği halde hiç bir zaman onayının alınmadığını, şirket müdürünün görev süresinin 25/09/2018 tarihinde dolduğu halde şirketin genel kurul toplantısı yapmadığını, yeni müdürün belirlenmediğini, müvekkili tarafından Kurşunlu Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 20/09/2016 tarihinde şirket müdürünün azline ilişkin olarak dava açtığını, mahkemece 2016/137 Esas 2018/49 Karar sayılı ilamı şirket müdürünün davalı şirket yönünden her türlü işleminin kısıtlanmasına karar verildiğini, şirket müdürü olan diğer ortağın ana sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ağır şekilde ihlal ettiğini, özen ve bağlılık yükümlülüğüne aykırı davrandığını, kar payı dağıtımını yerine getirmediğini, bu nedenle davalı şirkete temsilci kayyımı atanmasına karar...
Karar kesindir.“ hükmünün bulunduğunu, iş bu kez şirket müdürü Enes ...'un, şirketin ortağı olan müvekkili davacı ile birlikte hareket etmek bir yana, şirket için gerekli olan genel kurulu dahi yapmayarak şirketi zarara uğratmakta olduğunu, bu nedenle şirketin genel kurul toplantısının yapılabilmesi için şirkete TTK 412....
nın şirketle ve davacı müvekkille olan alacak konusunda eski ortağın garantörü olarak şirkette görev yaptığını beyan ve ikrar ettiğini, davalı tarafın davacı müvekkile gönderdiği mesajda şirket eski ortaklarına ödeme yapmaması halinde şirket paylarını ivedilikle devredeceğini, ayrıca olası sair sonuçlardan mesul olmadığını söylediğini, şirket müdürünün bağlılığı ve özeninin üçüncü kişilere yönelik olması özen ve bağlılık yükümlülüğünün ağır bir ihlali olduğunun açık olduğunu, şirket müdürü şirket adına gerçekleştirdiği eylemlerde bağlılığı ancak şirkete karşı olması gerektiğini, aksi durum ise dürüstlük ve iyi niyet kuralının açıkça ihlali anlamına geldiğini, şirket müdürü yönetimde iktidarsızlık yaşadığını şirkete herhangi bir bağlılığı olmadığını , şirket eski ortakları ile davacı arasındaki alacak nedeniyle eski şirket ortakları lehine garantör olarak şirkette bulunduğunu söyleyerek görevini ağır suretle ihmal ettiğini, şirket müdürünün iş bu dava dilekçesine sundukları yazışma ve...
GEREKÇE: Talep; derdest 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 630/2 maddesine dayalı olarak limited şirket müdürünün haklı nedenle azli davasında şirkete kayyım atanması talebine ilişkindir.Davacı vekilince dava dilekçesi ile tedbiren şirket yöneticisinin dava süresince davalının yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasına, kayyım atanmasına, kayyımın atanması, görevleri, mahkemece verilen temsil yetkisi ve bunların sınırlarının mahkemece resen tescil ve ilanına ilişkin ihtiyati tedbir talep edilmiş ilk derece mahkemesince 25/03/2023 tarihli ara kararı ile tedbir isteminin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK 630 maddesi dava açıldığında hangi tedbirlerin alınacağına dair bir düzenleme içermediğinden talep hakkında 6100 sayılı HMK 389 ve devamı maddelerinin nazara alınması gerekmektedir....
Makina A.Ş.' nin tek ortağı ve tek şirket yekilisi konumunda bulunduğunu, murisin ölümü sebebiyle mirasçıların yaşlarının küçük olması, şirket malvarlığının hak ve yetkilerini yönetemeyeceğinden şirkete yönetim kayyumu atanması zaruret teşkil ettiğini, küçük çocuklardan...'in 10 yaşında, diğer küçük ...'nın ise 8 yaşında olduğunu, çocukların ergin olmayıp fiil ehliyetine haiz olmadıklarını, şirketin diğer yetkilisi ve çocukların vasisi anne ile ergin olmayan çocuklar açısından menfaat çatışması ihtimaline bulunduğunu, çocuklar için kayyum atanması talebinde bulunma zorunluluğu hasıl olduğunu belirterek ... Makina A.Ş.'ye , mirasçı küçükler ... ile ... için ...'in kayyum olarak atanmasına, şirket yönetim kurulu başkanı olarak tedbiren ...'ın atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davanın kayyım atanması istemine ilişkin olduğu anlaşıldı....
Bağımsız ihtiyati tedbir yolu ile şirkete yönetici kayyum atanması ise yukarıda belirtilen gerekçe ile, şirket işleyişine müdahaleyi gerektirir bir karar bu aşamada verilemeyeceğinden , şirket Olağan Genel Kurulunun yapılmasına dair izin ve kayyum atanması talepleri yönünden daha önce Bursa 1 ATM.nin 2020...esas sayılı dosyası üzerinden karar verilmiş olup Genel Kurul icra edildiğinden, şirkete bağımsız yönetim kayyumu atanmasına dair esas dava ve ihtiyati tedbir talepleri bu nedenle yerinde görülmediğinden davanın bu aşamada hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine ve yerinde görülmeyen ihtiyati tedbir taleplerinin de reddine karar vermek gerekmiş hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur. HÜKÜM: 1-Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın REDDİNE, 2-İhtiyati tedbir talebinin de REDDİNE, 3-Kararın bir örneğinin taraflara TEBLİĞİNE, 4-Alınması gereken 59,30....
ın rahatsızlığı ve tedavisi nedeniyle şirket işlerini takip edemediği gerekçesiyle şirketin Genel Kurul toplantısını yapmak üzere ...'ı temsil edecek bir kayyum atanması talep edilmişse de, kayyum tayini davası hasımsız olarak görülemeyeceğinden, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE, Alınması gerekli harç peşin alınmış olmakla, yeniden alınmasına yer olmadığına, Bu dava nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi'nde ilgili Hukuk Dairesi'nde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/05/2019 Başkan ... (E-İmzalı) Üye......
Somut olayda; davacıların şirket müdürünün azli ve kayyum atanması yönünde açtığı herhangi bir dava ve alınan karar bulunmadığı halde, yetkili temsilci olmayan ortakların iş bu davayı açamayacağı anlaşılmıştır. Yerköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 4.2.2021 tarih 2021/286 Esas sayılı kararı ile; ... ... ve ...'in şirketi temsil ve yönetim kayyumu olarak atandığı ve bu şekilde Şirket Müdürü ...'ın temsil yetkisinin sona erdiği tespit edilmiştir. Dava tarihinden sonra şirket müdürünün azli ve şirkete kayyum atanmasının sağlandığı anlaşılmış olup, atanan kayyumun, dava konusu bono nedeniyle şirketin borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davası açması gerekir....
Esas sayılı dosyası üzerinden şirket hissesine ihtiyati tedbir konulduğunu ancak ...Kişi konumunda olan şirketin malları, bankadaki paraları, kiralık kasaları, araçları üzerine tedbir konulamadığını, dolayısıyla şirketin boşaltılma, hisse değerini sıfırlayarak müvekkilini zarara uğratma durumunun söz konusu olduğunu, şirkette zarara uğraması ihtimal dahilinde üçüncü kişi ortak bulunmaması, sadece karı koca arasında paylaşılacak bir şirket olduğu da nazara alınarak İzmir ...Aile Mahkemesinde de 1/2 tasfiyeye konu olmuş şirket için öncelikle Mahkemece uygun görülecek bir kişinin kayyum atanmasına karar verilmesini bildirerek boşanma davası ve şirket dahil mal rejimi tasfiyesi açan müvekkilinin haklarının korunması için kayyum atanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, şirket yönetim kurulu aleyhine açılmış bir dava bulunmadığı gibi şirketin organsız kaldığına dair bir iddia da yoktur. Dolayısı ile genel kurul kararının iptaline yönelik açılan iş bu davada şirkete tedbiren kayyum atanması talebini haklı kılacak bir neden bulunmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....