Davalı şirket adına diğer ortaklar tarafından, davacının müdür olarak şirketi iyi yönetmediğinden dolayı müdürlük görevine son verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin anasözleşmesine göre yarıdan bir fazla hisseye sahip ortaklar tarafından müdürün değiştirilebileceği, davacının davalı şirketin %60 hissesine sahip olup, davacının yokluğunda yeterli nisap sağlanmaksızın alınan kararın anasözleşmeye aykırı olması nedeniyle yok hükmünde olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalı şirketin 26.09.2012 tarihli genel kurul toplantısında alınan şirket müdürünün azli ve yeni şirket müdürünün atanmasına ilişkin kararın batıl olduğunun tesbitine karar verilmiştir....
Dava tarihinden sonra davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi üzerine dava dışı şirkete atanan temsil kayyım heyeti tarafından raporlar düzenlenmiş, anılan raporlarda karar tarihinden sonra dahi davalı şirket müdürünün, şirketin hiçbir ticari defter ve kaydını temsil kayyım heyetine teslim etmediği açıkça belirtilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece davalı şirket müdürünün genel kurul toplantılarını yapmadığı, müdürün bilgi verme yükümlülüğüne uymadığı, davalının müdür olarak çalıştığı dönemde, şirketin varlık toplamı ve sermayesinin azaldığı, 2019 yılı hariç gelirinin olmadığı, şirketin 5 yıllık süre zarfının tamamında zarar ettiği, davalı şirket müdürünün özen yükümlülüğünü ihlal ettiği, davalı limited şirket müdürünün şirket müdürlüğünden azli için haklı sebebin oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
nin ortakları arasında olduğunu, şirketin mevcut şirket müdürünün ... olup, diğer davalı ...'ın davalı ...'dan önceki şirket müdürü olduğunu, davalı ...'ın ise şirket müdürü olmamasına rağmen Celal ve Bayram ile birlikte oy çokluğu sağlayarak teselsül ilişkisi içerisinde dava konusu şirketi zarara uğrattıklarını ve zimmetlerine para geçirdiklerini, ayrıca davalı ...'ın ... Özel Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti.'ne ait malları, kendisinin ortağı olduğu ......
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava; şirket ortağı tarafından 6102 sayılı TTK'nun 614.maddesi uyarınca bilgi alma hakkı talebi ile TTK'nun 630.maddesi uyarınca davalı limited şirket müdürünün azli talebidir....
DAVA : Şirket Müdürünün Azli DAVA TARİHİ : 07/11/2023 KARAR TARİHİ : 08/11/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2023 İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... İnş.Tic.ve San.Ltd.Şti’de müvekkili davacı ile davalı tarafın ortak ve münferiden temsile yetkili şirket müdürleri olduklarını; müvekkilinin aynı zamanda şirket müdürler kurulu başkanı olduğunu, şirketin toplamda 34.000 payının 8160 adedi davalıya, 8160 payınınj davacıya ve 17680 payın ise dava dışı ... isimli şahsa ait bulunduğunu, davalının uzun zamandır müdürlükten azlini gerektiren davranışlar içerisinde olduğunu, taraflarınca davalıya karşı 07.03.2023 tarihinde, .... E. Numarası ile, TTK 630 maddesi uyarınca müdürlükten azil davası açıldığını, davalının müdürlükten azlini gerektiren davranışlarının .......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Talep, limited şirket müdürünün azli davasında tedbiren davalının şirket işçilerinin çıkışlarına dair SGK da yaptığı işlemin iptali, Yedaş ve Yepaş 'a davalı ortak tarafından elektrik kesintisi için yapılan başvuruların iptali, şirkete ait demirbaşların 3. kişilere devrinin önlenmesi, davalı ortağın şirketin aleyhine işlem yapmasının önlenmesi ve dava sonuçlanıncaya kadar davalının müdürlük görevinden azli istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Yerel Mahkemece 14/02/2022 tarihli ara karar ile davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile, şirkete ait demirbaşların 3. kişiye devrinin önlenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş olup iş bu hüküm ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafça istinaf edilmiştir....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, limited şirket müdürünün azli ve şirkete kayyum atanması istemine ilişkin olup, mahkemece, açıklanan nedenlerle şirket müdürünün azline ve şirkete kayyum atanmasına karar verilmiştir. Ancak, mahkeme kararında kimin kayyum olarak atandığı somut olarak belirlenmemiştir. Bu durumda, mahkemece, kayyum olarak atanan kişinin ismen belirlenerek infaz kabiliyeti bulunan bir karar verilmesi gerekirken, infazı kabil olmayacak şekilde soyut ifadelerle kayyum atamasına karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir....
yüksek ücretten dolayı şirketin zarara uğratıldığından bahisle tazminat ve şirket müdürünün azli ile şirkete kayyım atanmasına yönelik davanın ispata elverişli delillerle ispatlanamaması nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
olduğu, davalı müdürün bu sorumluluğunu da yerine getirmediği, tüm bu hususlar ve belirtilen yasa maddeleri gözetildiğinde davalı şirket müdürünün müdürlük görevinden azli koşullarının gerçekleştiği gerekçeleriyle davanın kabulü ile Eskişehir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 34846 sicil sırasında kayıtlı Bilge 2 Çevre ve İş Güvenliği Eğitim Özel Sağlık Hizmetleri Tic....
Bu durumda, davacıların şirket müdürünün azli veya temsil yetkisinin sınırlandırılmasını gerektiren haklı sebeplerin varlığını ispat etmesi gerekmekte olup, mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliler ve itibar olunan bilirkişi raporlarına göre davalı şirket müdürünün azli veya temsil yetkisinin sınırlandırılmasını gerektirecek haklı sebebin ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur. ..."gerekçesi ile, Açılan davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....