Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan şirket müdürlüğünden azline dair karara yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. .../... 2- Dava, limited şirketin ortağı ve müdürü olan davalının, şirketin varlığını kendi şahsi işleri için kullandığı ve şirketi zarara uğratma ihtimali bulunduğu iddiasına dayalı haklı sebeple şirket ortaklığından çıkarılması ve müdürlükten azli istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de; 6102 sayılı TTK'nın 640. maddesinin 3. fıkrası gereğince haklı sebebe dayalı olarak ortağın şirketten çıkarılması için ancak şirket dava açabilir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, temsil yetkisinin kaldırılması talep edilen ...'in şirketteki hisselerini tamamen devredip şirket müdürlüğünden de istifa ettiği, yerine davalılardan ...'in şirket müdürü olarak seçildiği, şirkette bir organ boşluğunun bulunmadığı, gerek şirket müdürünün azli, gerekse şirkete kayyım atanmasının şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, davalı T4'in davalı şirketteki müdürlük görevinden haklı nedenle azli, şirket ortaklığından çıkarılması ve davacıya ödenmeyen kar payının ödenmesi talebine ilişkin davadır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....
GEREKÇE: Talep derdest 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 630/2 maddesine dayalı olarak limited şirket müdürünün haklı nedenle azli davasında şirkete kayyım atanması talebine ilişkindir. Davacı vekilince dava dilekçesi ile tedbiren şirket yöneticisinin dava süresince şirket müdürlüğü temsil ve ilzam yetkilerinden azli ile davacının şirkete müdür (kayyım) olarak atanmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince 04/01/2023 tarihli ara kararı ile tedbir isteminin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK 630 maddesi dava açıldığında hangi tedbirlerin alınacağına dair bir düzenleme içermediğinden talep hakkında 6100 sayılı HMK 389 ve devamı maddelerinin nazara alınması gerekmektedir....
GEREKÇE:Talep derdest 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 630/2 maddesine dayalı olarak limited şirket müdürünün haklı nedenle azli davasında şirkete kayyım atanması talebine ilişkindir. Davacı vekilince dava dilekçesi ile tedbiren şirket yöneticisinin dava süresince şirket müdürlüğü temsil ve ilzam yetkilerinden azli ile davacının şirkete müdür (kayyım) olarak atanmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince 04/01/2023 tarihli ara kararı ile tedbir isteminin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK 630 maddesi dava açıldığında hangi tedbirlerin alınacağına dair bir düzenleme içermediğinden talep hakkında 6100 sayılı HMK 389 ve devamı maddelerinin nazara alınması gerekmektedir....
Şti’de davacı ile davalı ortak ve münferiden temsile yetkili şirket müdürleri olup müvekkilinin aynı zamanda şirket müdürler kurulu başkanı olduğunu, şirketin toplamda 34.000 payının 8160 adedi davalıya, 8160 adedi davacıya ve 17680 pay ise dava dışı üçüncü şahsa ait bulunduğunu, müvekkili ve davalı, şirkette münferiden yetkili şirket müdürleri olduğunu ve müvekkilinin, müdürler kurulu başkanı olduğunu, şirketin kuruluşundan beri müvekkili, yoğun emek ve mesaisini şirketin gelişmesi için şantiyelerde, ihale biriminde, sahada vs.de geçirirken, şirket merkezinde bulunan davalının ise şirketten şahsi hesabına ya da sadece kendisine ait kurduğu şirketlere sürekli artarak para aktardığının tespit edildiğini, son yıllarda ise sadece para aktarma ile kalmadığını, planlı ve programlı bir şekilde şirket yönetimini ve çalışanlarını ele geçirmeye başladığını, kendisi ile iş birliği yapmayan kişilerin işine son vermiş ve yerine yeni kişiler alarak yeni bir ekip kurduğunu, müvekkile karşı sözel ve fiziksel...
İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ticaret sicil gazetesinde davalı şirketin tescilli resmi ortağı olması, müvekkiliyle davalılar arasındaki ihtarlar ve noter aracılığıyla tutulan tutanakların şu aşamada haklılığının somut kanıtı olduğunu, yaklaşık ispat koşullarının gerçekleştiğini, davalı şirket müdürünün dürüstlük kurulına aykırı davrandığını ve azli yönünden haklı sebeplerin oluştuğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....
Bu nedenle davalıların şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin davanın usulden reddi gerekmiştir.Davaya konu edilen istemlerden biri de davalı müdürün azli ve şirketin uğradığı iddia edilen zararın tazmini istemine ilişkindir.Müdürün azline ilişkin TTK 630. Maddesinde; "...(1) Genel kurul, müdürü veya müdürleri görevden alabilir, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabilir. (2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. (3) Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur. (4) Görevden alınan yöneticinin tazminat hakları saklıdır..." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....
Bu nedenle davalıların şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin davanın usulden reddi gerekmiştir.Davaya konu edilen istemlerden biri de davalı müdürün azli ve şirketin uğradığı iddia edilen zararın tazmini istemine ilişkindir.Müdürün azline ilişkin TTK 630. Maddesinde; "...(1) Genel kurul, müdürü veya müdürleri görevden alabilir, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabilir. (2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. (3) Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur. (4) Görevden alınan yöneticinin tazminat hakları saklıdır..." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde davacının davalılardan şirkete karşı yöneltmiş olduğu ve şirket ortaklık payının hissesinin % 50 olduğunun tespiti ve kâr payının tahsiline yönelik talepler bakımından İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu taleplere yönelik dava kesimi bakımından onanmasına karar vermek gerekmiştir. ...-Yukarıda belirtilen talepler dışında, davacı tarafından davalı şirket müdürü olan diğer davalı ...’in haklı nedenlere dayalı olarak şirket müdürlüğünden azli talep edilmektedir....