Mahkemece; bozma sonrası davacı asilin talebinin işçilik alacaklarına veya hizmet tespitine ilişkin olmadığını açıkça beyan ettiği, davada Sosyal Güvenlik Kurumu taraf olmadığı gibi Kurum tarafından yapılmış bir idari işlemin de davaya konu edilmediği, bu dava ile şirketteki müdürlük görevinin sona ermesi sebebiyle söz konusu belgeleri ibraz etme imkânının bulunmadığının amaçlandığı, şirket müdürlük sıfatının kazanılması veya sona ermesi hususlarının İş Kanununda değil Türk Ticaret Kanununda düzenlendiğini, uyuşmazlık, iş sözleşmesi yahut İş Kanunundan kaynaklanmayıp çözümünde de İş Kanunu ve iş sözleşmesi düzenlemelerinin etkili olmayacağı gerekçesiyle önceki kararda direnilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, limited şirketteki müdürlük görevinin sona erdiğinin tespitine ilişkin eldeki davada Asliye Ticaret Mahkemelerinin mi yahut İş Mahkemelerinin mi görevli olduğu noktasında toplanmaktadır....
Dava, dava dışı şirkette davacının müdürlük görevinin sonlandırılması istemine ilişkindir. Davacı, dava dışı şirkette bulunan tüm hisselerini davalıya devrettiğini, dava dışı şirketin tek hissedarının davalı olduğunu, dava dışı şirketin Isparta şubesi müdürü olarak görev yaptığını, hisselerini devrettikten sonra davalıya müdürlük görevinden istifa ettiğine dair dilekçe göndermesine rağmen, müdürlük görevinin sonlandırılmadığını belirterek dava dışı şirkette olan müdürlük görevinin sona erdirilmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davalının pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacının talebi dava dışı şirkette bulunan müdürlük görevinin sonlandırılmasına ilişkindir. Davacının müdür olduğu şirket tüzel kişiliğe haiz olup davanın bu şirket hasım gösterilmek suretiyle açılması gerekmektedir....
Temizlik Maddeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ndeki 190 adet hissesini 17.05.1999 tarihli, 10 adet hissesini ise 12.12.2001 tarihli ortaklar kurulu kararı ile davalı şirkete devrettiğinin, davacının söz konusu şirket ile olan ortaklık ilişkisinin sona erdiğinin, müdürlük yetkisinin ise 05.12.2003 tarihinde sona erdiğinin tespitine, fazlaya ilişkin istem ile ilan ve tescil talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacının istifa yolu ile müdürlükten ayrılmasının tek taraflı bozucu yenilik doğuran hak niteliğinde olup ihtarnamenin davalı şirkete ulaşmakla sonucunu doğuracağı, davacının şirket müdürlüğünden istifasını içeren ihtarnamenin, muhataplara tebliğ edildiği 10/01/2009 tarihi itibariyle müdürlük görevinin sona erdiği, ...Vergi Dairesi'ne yazılan müzekkereye verilen 18.11.2019 havale tarihli cevabi yazıya göre, davalı şirketin vergi borçlarından dolayı, şirket müdürü olan davacı ... hakkında 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi kapsamında kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin gönderildiği, böylelikle davacının bu davaya açmada hukuki menfaatinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne davacının, 10/01/2009 tarihi itibari ile müdürlük görevinin sona erdiğinin tespitine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, kararın ...Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı şirket...
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dava, davacının limited şirket müdürlük görevinin sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. 5235 sayılı Yasa m. 35/2 uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi hukuk ve ceza daireleri aralarındaki işbölümü, Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 25/06/2020 tarihli ve 564 sayılı kararı ile belirlenmiştir. İşbölümü kararının 21. Hukuk Dairesi'ne ilişkin bölümünün (1) numaralı bendinde "6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve ünvanı, ticari defterler, acentelik sözleşmesi, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit) hukukundan kaynaklanan alacaklara ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,"ın istinaf incelemesinin işbu Daire tarafından yapılacağı belirtildiğinden HMK m. 352/1,a uyarınca, dosyanın 21. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: Dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21....
Davacının mahkeme kararıyla şirket ortaklığından çıkmasına izin verildiği için şirketteki müdürlük görevinin de sona erdiğini belirterek bu hususunda tescil yaptırılmasını talep ettiği, mahkeme kararında davacının şirketteki müdürlük görevinin sonlandırılmasına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, buna ilişkin bir istifanın veya şirket genel kurul kararının da bulunmadığı, bu sebeplerle davacının bu talebinde haksız olduğu anlaşılmakla davacının istinaf talebi yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
üst üste yapılmaması halinde kendiliğinden sona ereceği ve her ilgilinin sulh hakiminden derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tesbitini isteyebileceği hükme bağlanmıştır....
sona erdiğinin kabulüne, tespitine, tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir....
A.Ş. ve diğeri aleyhine .. gününde verilen dilekçe ile yedieminlik görevinin sona erdiğinin tespitinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine dair verilen .. günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yedieminlik görevinin sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı - alacaklı .. A.Ş. tarafından diğer davalı - borçlu .....
Bu suretle; davacıya kendisi adına çekilen ancak davalı şirket tarafından kullanıldığı ileri sürülen kredi ile şirketin hangi borçlarının ödendiğinin, kredinin alındığı tarihten itibaren davalı şirkete ne şekilde aktarıldığının sorulup, beyanlarına istinaden dava konusu iddialarının doğruluğunun denetlenmesi, o dönemde şirket adına ödemelerin olup olmadığının var ise hangi kaynaktan ödendiğinin aydınlatılmasının istenmesi; davalı temsilcilerine ise davacının müdürlük görevinin sona ermesinden sonra iki adet kredi taksit tutarı kadar miktarın hatta 21.09.2012 tarihli ek bilirkişi raporunda tespit edilen davacının banka hesaplarına davalı şirket tarafından yatırıldığı belirlenen ve kredinin taksit tutarları kadar olan toplamda yedi adet havale tutarının hangi nedenle yapıldığının sorularak bu hususta beyanlarının alınması; tespit edilen beyanlar değerlendirilmek suretiyle uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş,...