Mahkemece, şirket hisse senetlerinin yetkili vekil aracılığıyla davalılara devredildiği, satış bedellerinin alınamadığına ilişkin iddiaının ispat edilemediği, devrin gerçekleştiği tarih itibarıyle zamanaşımının dolduğu gerekçe gösterilerek, alacak ve terditli açılan hisse devrinin iptaline ilişkin davaların reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-davacı, 14.12.2005 gününde açtığı davasında aralarındaki akti ilişkiye dayanarak davalılardan alacak isteminde bulunmuş;daha sonradan 24.04.2006 gününde verdiği ıslah dilekçesiyle de satış işlemini gerçekleştiren vekilin yetkili vekil olmadığından, hisse senetlerinin hata, hile ve muvazaalı bir şekilde elinden alındığından bahisle hisse devir işleminin iptali ile şirket ortaklığının devam ettiğinin tespitine, bu talebinin kabul edilmemesi halinde 14.500 YTL hisse bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Şti'nin 12.09.2006 tarih ve 1 no'lu ortaklar kurulu kararı ile hisse devrine, 14.09.2006 tarih, 2 no'lu kararı ile de sermaye artışına karar verildiğini ancak, gerek hisse devrinin gerekse de sermaye artırımının pay defterine işlenmediğini, yapılan devir ve sermaye artırımı işleminin geçersiz olduğunu ileri sürerek, hisse deviri ile sermaye artırım işleminin iptalini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davadaki talebinin tarafına yapılan hisse devrinin yasa ve ana sözleşmede yazılı nisapla ortaklar kurulunda kabul edilip, pay defterine kaydının yapılıp yapılmadığının tespiti ile hisse devrinin geçerli olmadığına karar verilmesi olduğunu beyan etmiştir. Davalı A.. E.. vekili ile davalı M.. E.., davanın reddini istemiştir. Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir....
e yapılan hisse devrinin gerçekte satış değil bağışlama olarak yapıldığı, satış akdi muvazaa nedeniyle, bağışlama ise, şekil şartları yerine getirilmediği için geçersiz olduğu gerekçesiyle, hisse devrine ilişkin ortaklar kurulu kararının iptali ile davacı mirasçıların miras hisseleri oranında devre konu edilen hisselerin davacı mirasçılar adına ticaret siciline, bakiye kalan hissenin ise davalı adına ticaret siciline kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, muris muvazaasına dayalı şirket hisse devrinin iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
a 13/01/1997 tarihinde devrettikleri, yine aynı tarihte şirket ortaklarının yaptıkları toplantı ile hisse devrinin kabulüne ilişkin karar aldıkları anlaşıldığı, hisse devrinin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK.'nın 520. maddesinde hisse devrinin şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartı ile hüküm ifade edeceğinin belirtildiği, davacı tarafça hisse devrinin şirkete bildirildiği dosyaya ibraz edilen ortaklar kurulu kararından anlaşılmış ise de; bu devrin pay defterine işlenip işlenmediği hususu defterlerin tüm aramalara rağmen bulunamaması nedeni ile davacı tarafça ispat edilmediğinden asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Kararı asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, limited şirket hisse devrinin tespiti istemine ilişkin olup mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir....
in şirket aleyhine açtığı davalar bulunduğu, hisse devir işleminin iyi niyetle bağdaşmadığı, esas sözleşmenin 14.maddesinde pay devrinin şirket yönetim kurulunun muvafakatına tabi olduğu, şirket yönetim kurulunun pay devrine muvafakat etmediği, bu nedenlerle karar ve ortak pay defterine hisse devrinin işlenmediğinin ihtaren bildirildiği, davalı şirket tarafından, şirket karar ve pay defterine işlenmeyen, müvekkil davacı ...’in ...’dan devraldığı nama yazılı 1.500 paya karşılık 15.000-TL'lik sermaye hak ve ortaklık payının tespitine ve davalı şirket pay defterine tesciline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, asıl dava limited şirket hisse devrinin tespit ve tescil talebi, karşı davanın da hisse devrinin geçersiz olduğunun tespiti talebi, birleşen davanın ise ticari şirket hisse devrine ilişkin hisse devri sözleşmesinin geçerli olduğunun tespiti ile hisse devrinin şirket pay defterine işlenerek ticaret siciline tescili talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 6102 sayılı Kanunu'nun 595 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı şirket hisselerinin son ana sözleşme hükümlerine göre Hamiline yazılı olduğu, davalı şirketin kuruluşundan itibaren yazılı Hisse Senedi bastırmadığı, davalı şirket kayıtlarına ve dosya muhteviyatına sunulan belgelere göre tescili yapılmış olan Hisse Devri bedeli adı altında bir ödeme bulunmadığı, Hisse Devri ile ilgili taraflarca (Devir eden - Devir alan) hazırlanmış ve imza altına alınmış yazılı bir Hisse Devir sözleşmesi olmadığı, pay devri 6102 sayılı TTK'nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce gerçekleştirildiği, uyuşmazlığa uygulanması gereken 6762 sayılı TTK'nın “Hisse Senetlerinin Devri” başlıklı 415. ve 416. maddelerinde hamile ve nama yazılı hisse senetlerinin ne şekilde devredileceğinin düzenlendiği, her iki halde de hisse devrinin noterden yapılması gerektiği, bunun sıhhat şartı olduğuna dair bir koşul belirtilmediği, TTK'nın 415. maddesi uyarınca, hamile yazılı senetler, elden teslim ile devredilir ve bu işlemle...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı şirket hisselerinin son ana sözleşme hükümlerine göre Hamiline yazılı olduğu, davalı şirketin kuruluşundan itibaren yazılı Hisse Senedi bastırmadığı, davalı şirket kayıtlarına ve dosya muhteviyatına sunulan belgelere göre tescili yapılmış olan Hisse Devri bedeli adı altında bir ödeme bulunmadığı, Hisse Devri ile ilgili taraflarca (Devir eden - Devir alan) hazırlanmış ve imza altına alınmış yazılı bir Hisse Devir sözleşmesi olmadığı, pay devri 6102 sayılı TTK'nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce gerçekleştirildiği, uyuşmazlığa uygulanması gereken 6762 sayılı TTK'nın “Hisse Senetlerinin Devri” başlıklı 415. ve 416. maddelerinde hamile ve nama yazılı hisse senetlerinin ne şekilde devredileceğinin düzenlendiği, her iki halde de hisse devrinin noterden yapılması gerektiği, bunun sıhhat şartı olduğuna dair bir koşul belirtilmediği, TTK'nın 415. maddesi uyarınca, hamile yazılı senetler, elden teslim ile devredilir ve bu işlemle...
un hissesinin %50'sini hisse devir sözleşmesi ile müvekkiline devrettiğini, müvekkiline devredilen hisselerin kayıt ve tescilinin yapılması için davalı şirkete gönderilen ihtarnameye cevap verilmediğini, davalı şirket ortağı ve yetkilisine hisse devrinin pay defterine işlenmesi için başvuruda bulunulduğunu, talebin yerine getirilmediğini, müvekkili davalı şirket ortağı olduğundan şirkette fiilen doktor olarak düşük maaş ile çalıştığını, ancak ortaklığın resmiyet kazanmadığından müvekkilinin mağdur olduğunu, davalı ...'un pay devrine muvafakat ettiğini noter devir sözleşmesinde kabul ettiğini belirterek müvekkilinin şirket ortaklığının pay defterine kaydı ve ticaret sicil gazetesinde yayınlanmasına, aksi kanaat halinde ise müvekkilinin koymuş olduğu sermaye bedelinin ve .... Şti.'ne ait uygunluk belgesi ile uygunluk belgesinde bulunan kadroların piyasa rayiç bedelinin reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tekstil'in ileri sürdüğü beyanlar kabul edilerek rapor düzenlendiğini, müvekkilinin müflis şirkette hiçbir zaman ortak ve yönetici olmadığı gibi müflis şirket sahipleri ile akrabalığı da olmadığını, bilirkişi raporunda bonoların müflis şirket defter ve kayıtlarına işlenip işlenmediğinin dahi araştırılmadığını, hisse devrinin dava dışı ... ve ... şirketlerinin ortaklar pay defterinde açıkça mevcut olduğunu, müvekkilinin takibindeki hacizlerin, ... Tekstil'in hacizlerden sonra olmasının muvazaalı işlem iddiasının gerçek olmadığını gösterdiğini, aynı nitelikte hisse devri için düzenlenen bonolar nedeniyle açılan kayıt kabul davalarında alınan raporlarda; şirket hisse devrine dayalı alınmış senetlerin ticari defter ve kayıtlarda mevcut olduğu, sicil kayıtlarının bu durumu teyit ettiğinin tespit edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir....