Uyuşmazlık, dava konusu icra takibine dayanak limited şirket hisse devri sözleşmesi nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, tarafların sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirip getirmediği, davacının takip tarihi itibarıyla alacağı var ise miktarı hususlarından kaynaklanmaktadır. Davalı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde; davacı yan hisse devir bedelinin ödendiğini, yapılan ödemeye rağmen davalının sözleşmeye konu hisseleri kendisine devretmediğini iddia ederek işbu itirazın iptali davasını açmış, iddiasının delili olarak da taraflar arasında akdedilen hisse devir sözleşmesine dayanmıştır. Davalı yan ise aşamalarda davacının limited şirket hisse devri sözleşmesi nedeniyle ödemesi gereken 16.650,00 TL'yi ödemediğini savunmuştur. Anılan iddia gözetildiğinde ispat külfeti hisse devir bedelini ödediğini iddia eden davacı üzerindedir....
nin hisselerinin devri için anlaştığını, 03...2008 tarihli hisse devir sözleşmesinin düzenlendiğini, davacının, şirket hisselerinin o sırada yanında çalışan ... ile yeğeninin eşi ... adına devralmayı uygun bulduğunu, ....11.2008 tarihinde noterde hisse devirlerinin yapıldığını, hisse devir bedeli olan 325.000 TL'nin 250.000 TL kısmının ... adet çekle ödenmesine karar verildiğini, çeklerde davacı şirketin keşideci, davacı ...'ın lehtar olduğunu, ciro yoluyla çeklerin davalıya verileceğini, işlerin yeterli seviyede olmaması nedeniyle çek bedellerini ödeyemediklerini, bunun üzerine davacının eşi ...'in telefonla kendilerini tehdit ettiğini, 16.07.2009 tarihinde ...'in işyerinde buluştuklarını, yanında ...-4 kişi daha olduğunu, tehdit ve baskıyla şirketin hisselerinin iadesini istediklerini, ....07.2009 tarihinde şirket hisselerinin ... ve kardeşi ...'...
Noterliğinin 21/10/2008 tarih ve ... yevmiye numaralı limited şirket hisse devri sözleşmesi ile müvekkilinin davalı şirketteki mevcut hisselerini ...'...
Bu durumda, pay devri şirket pay defterine tescil ile tekamül ettiğinden zamanaşımının başlangıç tarihi de devrin pay defterine tescil tarihinden başlar. Somut olayda, hisse devir sözleşmesi pay defterine 10.02.2008 tarihinde tescil edildiğinden, dava konusu olayda 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtiği anlaşılmakla, davalı tarafça süresinde yapılan zamanaşımı def'i nedeniyle, ..." gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı şirket hissedarı olduğunu, dava dışı şirket aleyhine davalar açtığını, bu davalar nedeniyle başına bir şey gelmesi halinde sahibi olduğu şirket hisselerini güvenilir birisine devretmek için vekiline önceden hazırlanmış isim kısmı boş hisse devir sözleşmeleri verdiğini, iradesinin fesada uğratılarak önceden vermiş olduğu hisse devir sözleşmesinin doldurularak dava dışı şirket hisselerini davalıya devretmiş gibi sözleşme düzenlendiğini, yapılan devir işleminin geçersiz olduğunu belirterek hisse devir sözleşmesinin iptali ile dava dışı şirket ortağı olduğunun tespitini talep itmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı söz konusu hisse devir sözleşmesinin 2009 yılında devralacak kişi ve tarih kısmı boş olarak hazırlandığını, bu kısımların daha sonra iradesine aykırı olarak doldurulduğunu iddia etmiş ise de mahkeme gerekçesinde de belirtildiği üzere davacı davaya konu hisse devir sözleşmesinin...
nin 10/01/2012 tarihine kadar davalı şirketin hissedarı olduklarını, müvekkilinin hisse devri yaptığını ve hisse devrinin pay defterine işlendiğini, ancak hisse devri karşılığında müvekkiline herhangi bir bedelin ödenmediğini, oysa taraflar arasında 10.01.2012 tarihli protokol düzenlendiğini ve hisse devri ile ilgili olarak 10.01.2012 tanzim tarihli 370.475 TL tutarlı alacaklısı M.. O.., borçlusu M.. Ç.. olan bir senet keşide edildiğini, aynı tarihte hisse devrinin şirket pay defterine, kayıtlara işlendiğini, ancak gerçekte ödeme yapılmadığını ileri sürerek müvekkilinin alacağı olan 50.000 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar M.. Ç.. ve şirket vekili, hisse bedelleri karşılığında davacıya M.....
a devrettiğini, bu nedenle hisse devrinin gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davacıya ait şirket hisseleri noterden davalıya devredilmiş ise de davacının şirket hisselerini dava dışı şahıslara devredip tescil ettirdiği, bu durumda, davacı ile davalı arasında noterde yapılan hisse devir sözleşmesinin fiilen yürürlüğe girmediği, hisse devir sözleşmesinin gerçekleşmemesi nedeniyle ilke olarak herkesin aldığını iade ile yükümlü olduğu, davacının noter senedinin aksine hisse devir bedelini almadığını aynı kuvvette başka bir delille ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Davacının hisse devrini ihtiyaçtan değil, çocuklarının işi yürütmesinden ve kendisinin normalde de artık işi çok takip etmemesinden yaptığı, başka mallara ilişkin bir devir bulunmadığı ve şirket hisselerinin fiilende şirket işleyişini üstenenlere yapıldığı da sabittir....
a borcu olması nedeniyle bu taşınmazları borcuna karşılık olarak devrettiğini, müvekkilinin davaya dahil edilme usulünün hatalı olduğunu, davanın hem usulden hemde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; toplanan deliller, dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, davalılar arasındaki ticari ilişki ve bu ilişki nedeni ile davalı borçlunun mali durumunu bilebilecek durumda olmaları sebebi ile açılan davanın kabulü ile dava konusu ... ili Merkez ... Köyü ... 1/2 hisse devri), ... (1/2 hisse devri) ve ... (1609 /4800 hisse devri) parsel nolu taşınmazlar ile ilgili olarak davalılar arasında gerçekleştirilen tasarruf işlemlerinin kayıt tashihine mahal olmamak kaydı ile ... 9.......
Asliye Ticaret Mahkemesince sözleşme iptaline ilişkin bir değerlendirme yapılmadığını ve bir karar verilmediğini, atıfta bulunulan dosyada hisse devir sözleşmesinin iptali talebine yönelik bir hüküm ve dolayısıyla hisse devir sözleşmesinin iptaline yönelik bir Yargıtay değerlendirmesi bulunmadığını; Her bir davalı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden esastan incelenmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karar verilmesini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacı ile davalı ... arasında düzenleme şeklindeki satım vaadi ve şirket pay devri sözleşmesinden kaynaklanan ve şirketçe alınan bir kısım kararların muvazaalı olması nedeniyle iptali istemine ilişkindir....