Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, pay devri şirket pay defterine tescil ile tekamül ettiğinden zamanaşımının başlangıç tarihi de devrin pay defterine tescil tarihinden başlar. Somut olayda, hisse devir sözleşmesi pay defterine 10.02.2008 tarihinde tescil edildiğinden, dava konusu olayda 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtiği anlaşılmakla, davalı tarafça süresinde yapılan zamanaşımı def'i nedeniyle, ..." gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

    a borcu olması nedeniyle bu taşınmazları borcuna karşılık olarak devrettiğini, müvekkilinin davaya dahil edilme usulünün hatalı olduğunu, davanın hem usulden hemde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; toplanan deliller, dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, davalılar arasındaki ticari ilişki ve bu ilişki nedeni ile davalı borçlunun mali durumunu bilebilecek durumda olmaları sebebi ile açılan davanın kabulü ile dava konusu ... ili Merkez ... Köyü ... 1/2 hisse devri), ... (1/2 hisse devri) ve ... (1609 /4800 hisse devri) parsel nolu taşınmazlar ile ilgili olarak davalılar arasında gerçekleştirilen tasarruf işlemlerinin kayıt tashihine mahal olmamak kaydı ile ... 9.......

      nin borçlunun amacını ve durumunu bilebilecek kişilerden olması, hisse devrinin ticari işletme devri niteliğinde olması nedeniyle dava konusu tasarrufların İİK 280.madde gereğince iptale tabi bulunmasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 4.556,19 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına 7.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        tescili ile beraber de müvekkili şirketin ortağı olarak kaydedildiğini, T3 kötü niyetle kandırarak müvekkilin bono keşide etmesini sağladığını, hisse devrinin yapılamayacağını bilmesine rağmen noter aracılığıyla sözleşme yaptığını, sonuç olarak hem şirket hisselerini elinde tutmuş olduğunu hem de 45.000,00- USD tutarındaki senedi müvekkilinden alarak haksız kazanç sağladığını, şirket ana sözleşmesi 14. maddesi gereği genel kurul kararı olmaksızın hisse devri sözleşmesi yapılamayacağı için ve alınmış bir genel kurul kararı olmadığı için hisse devri sözleşmesinin geçersiz olduğunu, yasal tescil süresi de dolduğu için artık geçersiz sözleşme ile müvekkilin hisselere sahip olma şansı kalmadığını, bütün bu durum ise şirket ana sözleşmesini bildiği halde usulüne uygun olmayan bir şekilde hisse devri sözleşmesi yapılmasını sağlayan ve bunun karşılığında ise bedelsiz senedi alarak kötü niyetle kullanan kurucu ortak T3 kötü niyetli davranışları sebebiyle geliştiğini, müvekkil kötü niyetli bir...

        Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile yapılan limited şirket devir sözleşmesinin son paragrafında taraflardan her birinin bu şirket hisse devir sözleşmesini devralan adına ortaklar pay defterine yazdırmaya yetkili olduğunun belirtildiğini, bu nedenle davacının o tarihlerde tescil işlemlerini kendisinin de yaptırabilecek olduğunu, dava konusu olayın 2009 yılında meydana geldiğinden davanın zaman aşımı nedeniyle davanın reddini talep etmiştir. Davalı ... Ltd. Şti cevap dilekçesinde özetle; şirket hisse devir sözleşmesini devralan adına ortaklar pay defterine yazdırmaya yetkili olduğunun belirtildiğini, bu nedenle davacının o tarihlerde tescil işlemlerini kendisinin de yaptırabilecek olduğunu, dava konusu olayın 2009 yılında meydana geldiğinden davanın zaman aşımı nedeniyle davanın reddini talep etmiştir. Davalı ......

          Asliye Ticaret Mahkemesince sözleşme iptaline ilişkin bir değerlendirme yapılmadığını ve bir karar verilmediğini, atıfta bulunulan dosyada hisse devir sözleşmesinin iptali talebine yönelik bir hüküm ve dolayısıyla hisse devir sözleşmesinin iptaline yönelik bir Yargıtay değerlendirmesi bulunmadığını; Her bir davalı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden esastan incelenmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karar verilmesini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacı ile davalı ... arasında düzenleme şeklindeki satım vaadi ve şirket pay devri sözleşmesinden kaynaklanan ve şirketçe alınan bir kısım kararların muvazaalı olması nedeniyle iptali istemine ilişkindir....

            Mahkemece, dava ticari şirket hisse devri protokolünden kaynaklanan taşınmaz devrinin hileli olduğu sebebine dayalı tapu iptal ve tescil istemi olarak nitelendirilmiş ve görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacı ile eşi ve dava dışı ... ve eşinin %25’er pay ile ... Bağcılık Şarapçılık Zeytincilik Tarım ve Gıda Sanayi Ticaret LTD Şirketine ortak oldukları, 16.12.2013 tarihli hisse devri protokolü ile davacı ve eşinin şirket hisseleri ile davacının maliki olduğu çekişme konusu 66 parsel sayılı taşınmazın davalıya devrinin kararlaştırıldığı ve bu doğrultuda 17.12.2013 tarihinde taşınmazın davalıya temlik edildiği anlaşılmaktadır....

              Davalı müflis şirket iflas idare memurları vekili, savunmasında özetle; şirket hissedarlarının kendi aralarındaki hisse devir işlemlerinin, iflas idaresinin bilgi ve onayı dışında işlemler olduğunu, bu konudaki taleplerin reddedildiğini, yapılan şikayet başvurusunun da İstanbul 19. İcra Hukuk mahkemesi tarafından reddedildiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...İflas halinde... A.Ş. Ana sözleşmesinin 8. maddesinde 'Nama yazılı hisse senetlerinin başkalarına devri ve temlikinde, devir ve temlik etmek isteyen hissedar önce satış isteğini ve şartlarını yönetim kurulu aracılığı ile diğer nama yazılı hisse senedi hissedarlara ulaştırır....

                Davacının hisse devrini ihtiyaçtan değil, çocuklarının işi yürütmesinden ve kendisinin normalde de artık işi çok takip etmemesinden yaptığı, başka mallara ilişkin bir devir bulunmadığı ve şirket hisselerinin fiilende şirket işleyişini üstenenlere yapıldığı da sabittir....

                Somut olaya bakıldığında, davacının davalı şirkette %50 hisse sahibi olup hisselerini davadışı Önder Karslı'ya devrettiği, hisse devir sözleşmesinin noter huzurunda yapılıp imzalarının tasdik edildiği, hisse devrine şirketin %50 hisse sahibi diğer ortağın muvafakat ettiği ve hisse devir işleminin şirket pay defterine kaydedildiği anlaşılmıştır. Bu durumda 6762 sayılı TTK 520. maddesine uygun şekilde hisse devrinin yapılmış olduğu, dava tarihi itibariyle ortak sıfatı bulunmayan davacının şirketin feshi ve tasfiyesi istemli işbu davada aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 23/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu