Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, müvekkilini sadece hisse devri ve şirketin bildiği mevcut borçlarını üstlenmek amacıyla böyle bir anlaşma imzaladığını, protokole cezai şart konulduğundan haberinin olmadığını, müvekkiline karşı hile ile yapılmış bir işlem olduğunu, bu kadar fahiş bir rakamın konulmasının iyiniyet kurallarına da aykırı olup, cezai şartın geçerli olmadığını, şirketin aynı yerde faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin şirketin borçlarını ödediğini ve ödemeye de devam ettiğini, cezai şartın müvekkilinin borçlarını ödemeden kaçınması halinde geçerli olacak şeklinde yorumlanması, böyle bir durumda davacının zarar görmesi ihtimaline binaen konulduğu şeklinde düşünülmesi ve ayrıca, davacı tarafından ihtarname gönderilmesi, makul bir sürenin verilmesi ve sonrasında cezai şartın talep edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

    -KARAR- Davacı vekili müvekkili ile davalı şirket arasında ....04.2010 tarihli taşınmaz satış protokolü imzalandığını, protokol kapsamında ödemeleri yaptıklarını, davalının taşınmazları 30.09.2010 tarihinde teslim etmesi gerekirken, bu tarihte teslim edemediğini, protokol uyarınca tesliminde gecikme halinde 125.000 USD cezai şartın aylık olarak ödenmesi gerektiğini ve cezai şart alacağını tahsili için başlatılan 2011/6050 esas Sayılı icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Birleştirilen 2011/230 esas sayılı davada, ....04.2010 tarihli protokolden doğan cezai şart alacağının tahsili için yapılan 2011/6051 esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Birleştirilen 2011/361 esas sayılı davada, ....04.2010 tarihli protokolden doğan cezai şart alacağının tahsili için yapılan 2011/8210 esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiştir....

      deki tüm hisselerini, Anonim Şirket Hisse Devir ve Borç Tasfiye Sözleşmesine uygun olarak eksiksiz bir şekilde borçluya devretmiş olup, borçlu tarafın da sözleşmeye uygun olarak eksik de olsa ödemelerde bulunduğunu, dolayısıyla sözleşme ve alacağın muacceliyet tarihinin karşı tarafın da kabulünde olduğunu, ancak 06.11.2021 muacceliyet tarihli hisse devir bedelinin ödenmediğini, devir bedellerini tahsil etmek amacıyla başvurulan ihtiyati haciz müessesesinin tüm şartlarının oluştuğunu beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir. GEREKÇE: Talep, Anonim Şirket Hisse Devir ve Borç Tasfiye Sözleşmesine istinaden ihtiyati haciz kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, talep konusuna ilişkin olarak ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Taraflar ve ... ve ICC arasında 06/08/2021 tarihinde şirket hisselerinin tüm borçlardan ari şekilde ...'...

        Mahkemece, dayanılan satış sözleşmesi adi yazılı olduğundan resmi biçim koşuluna uyulmadan yapılan sözleşmeye dayanılarak tescil talebinde bulunmayacağından tescil talebinin reddine, geçersiz sözleşme nedeniyle davalı şirkete ödenen bedelin tahsiline, yine sözleşme geçersiz olduğundan buna dayanılarak da cezai şart istenemeyeceğinden cezai şart talebinin reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dayanılan 20.3.1997 günlü sözleşmede davalılardan ... İnşaat Tic. Ltd. Şirketinin satıcı olarak imzası bulunmaktadır. Ancak anılan şirketin dava konusu dükkanı hangi sıfatla hareket edererek davacıya sattığı anlaşılamamaktadır. Şayet bu satış davalı şirketin dava dışı kişilere yaptığı arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesine dayanmakta ve davalı şirket o sözleşme ile kazanacağı şahsi hakkı davacıya devretmekte ise dayanılan satış sözleşmesi Borçlar Kanunun 163. maddesi hükmünce yazılı yapıldığından geçerli olacaktır....

          konusunda da sessiz kalınmasının mevcut durumun kabullenildiğini gösterdiği, şirket hisselerinin devrinden sonra cezai şart talebinin dürüstlük kuralına ve hakkaniyete uygun düşmeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 108.601-TL ürün bedeli, 12.853-TL vade farkı alacağına hükmedilmiş, cezai şart yönünden davanın reddine karar verilmiştir....

            un davalı şirketteki hisselerini müvekkiline devretmeyi vaat ettiğini, sözleşme akdedildikten sonra satıcının şirketten 582.455,28 TL alacaklı göründüğünü, yine şirketin 120.668,61 TL senet borcunun bulunduğunu ve SGK'ya 850,50 TL borcu olduğunu öğrendiğini, davalı şirket yetkilisi ...'un hisse devri mutabakat sözleşmesi imzalanmadan önce şirketin borçlu olmadığını beyan ettiğini, aynı zamanda müvekkilinden 30.000,00 TL aldığını, davalı şirket tarafından müvekkiline ihtarname gönderildiğini, bu ihtarnameyle aradaki sözleşmeye istinaden devir işleminin tamamlanması için gereğinin yapılmasını, aksi halde aradaki sözleşmenin iptal edilerek 100.000,00 TL cezai şart ile birlikte her türlü zararın talep edileceğinin bildirildiğini, davalı şirketin sermaye artışına gittiğini ve buna ilişkin ana sözleşmede değişiklik yaptığını, davalının İstanbul 22....

              Dairesi'nin 07.12.2021 tarihli onama kararı ile kesinleştiğini, sözleşme ile devri kararlaştırılan ...nolu ruhsatın devredilemeyeceği anlaşılmakla alacak davasının konusu oluştuğunu ve dava açılabilir hale geldiğini, alacak davasına konu olabilecek bir hak ve talebin 07.12.2021 tarihli onama kararı ile oluştuğu nazara alındığında doğmamış bir hak ve alacak için .... 10.Noterliği'nin ...tarih ve ... nolu alacağın temliki sözleşmesinin hukuken geçerli bir konusu da bulunmadığını, bu sebeple davacı tarafın taraf sıfatı ve hukuki yararı bulunmadığını, 03.01.2020 tarihli sözleşmeye konu alacak bulunmadığını, ruhsatlı sahaların devir bedellerinin davacı tarafça hatalı değerlendirildiğini, ...'...

                Somut olayda davacı şirket ortağı, davalının yönlendirmesi sonucunda öğrencilerin ve öğretmenin üstelik aynı mahallede bulunan davalının çalıştığı anaokuluna geçtiklerini, bu durumda hisse devir sözleşmesinin 3/2 maddesinde öngörülen rekabet etmeme yasağının ihlali sebebiyle cezai şart alacağının doğduğunu, sözleşmenin 3....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve toplanan tüm delillere göre; uyuşmazlığın taraflar arasında imzalanan hisse devri sözleşmesi ve taahhütnamesi uyarınca davalının sözleşme ve taahhütnameyi aykırı davranıp davranmadığı sözleşmeye aykırı davranma hali var ise cezai şart alacağı şartlarının oluşup oluşmadığı, cezai şart bedelini aşan bir zarar bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu, benimsenen 11/12/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre, somut olayda gelen müzekkere cevapları tanık ifadelerine göre Hisse Devir Sözleşmesi tarihinden sonra Dünya ... Anaokulu’nun bir çalışanı ile 22 öğrencisinin Davalı’nın çalıştığı Kuruma geçtiğinin görüldüğünü, sözleşmenin cezai şartı düzenleyen 3....

                  ile iletişime geçilmiş, müvekkili ile davalı tarafın mutabık kaldığı ve Sözleşme'de belirttiği üzere daha detaylı bir hisse devir sözleşmesi hazırlanması konusunda çalışmalara başlandığını, bu kapsamda taraflarınca hazırlanan sözleşme hükümlerini gözden geçirmek ve görüşmek üzere defalarca kez davalı taraf vekili ile görüşüldüğünü ve ayrıca 22.09.2021 tarihinde toplantı da yapılmış olup bu toplantı sonrası Füsun Karaca sözleşme ekinde yer alacak demirbaş listelerini ve şirket adına kayıtlı taşınmaz tapu senedini tarafları ile paylaşmış ancak hisse devri için mali açıdan asıl önemli olan işçilerin kıdem tazminatları listesi gönderilmemiş, muhasebesel mutabakatın sağlanması konularının henüz netleşmediği, bunun için birkaç aya daha ihtiyaçları olacağını beyan edildiğini, söz konusu şirketlerin hisse devir sürecini müvekkili ve davalı taraf adına danışmanları ... ve ... yürütmekte olup davalı taraf, devirden kaçınmak için Sözleşme 31....

                    UYAP Entegrasyonu