Hukuk Dairesi'nin 22/06/2021 tarihinde verdiği 2020/6304 Esas ve 2021/5302 Karar sayılı kararında çağrı yapılmaması durumunda yokluk yaptırımının uygulanacağını ifade ettiğini, yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 07/07/2020 tarihinde verdiği 2017/2046 Esas ve 2020/527 Karar sayılı kararında çağrı yapılmaması durumunda yokluk yaptırımının uygulanacağının belirtildiğini, %50 pay sahibi ortağa çağrı yapılıp yapılmadığının ... celp edilen belgelerden anlaşılabildiğini, çağrı yapılmamış ise kurucu unsur olmadığını, kurucu unsur yok ise işlemin yok hükmünde olduğunu, genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine ilişkin İzmir 4....
un kaldığı TTK'nin 617/3.maddesinin yollamasıyla TTK'nin 416.maddesine göre tüm hissedarların toplanması halinde çağrısız genel kurulun yapılabileceği, mirasçı ...'un mirası reddetmesi nedeniyle bu hisse yönünden tereke tasfiye memuru atanıp onun huzuruyla genel kurul yapılması gerekirken yapılmadığı, bu nedenle de alınan kararların mutlak butlanla batıl (yok hükmünde) olduğu kanaatine varılmakla açılan davanın kabulü ile alınan genel kurul kararların iptaline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1....
un 23/05/2015 tarihli 2014 yılı olağan genel kurul toplantısına katıldığı, dava konusu olağan genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde sayılmasını gerektirir herhangi bir husus tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava konusu olağan genel kurul toplantısında davacının hazır bulunduğu, toplantıda alınan kararların yok hükmünde sayılmasını gerektirir herhangi bir husus tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, davalı şirketin 25/03/2015 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde sayılmasını gerektirir bir husus bulunup bulunmadığı hususundan kaynaklanmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ve iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı, davalı kooperatiften peşin ödemeli üye olarak konut satın aldığını, ancak kendisinin katılmadığı 15.05.2011 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında 7 nolu başlıkla alınan kararla 8.000,00 TL borçlandırıldığını, ferdileştirme işleminin 2007 yılında yapıldığını, genel kurul toplantısı için çağrı yapılmadığını ve itirazların deftere işlenmediğini ileri sürerek, 15.05.2011 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan 7 nolu kararın kendisi yönünden yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Buna göre; -Yetkisiz kişilerce yapılan çağrı ile toplanan genel kurulda alınan kararlar, -Çağrının kanunda ve esas sözleşmede belirtilen usule uygun olarak yapılmaması sonucu toplanan genel kurulda alınan kararlar, - Alınmadığı halde alınmış gibi gösterilen genel kurul kararları, -Bakanlık temsilcisinin bulunması zorunlu olan ancak temsilci olmaksızın yapılan genel kurul toplantılarda alınan kararlar, -Çağrısız genel kurul toplantısında ise TTK m.416 uyarınca tüm pay sahipleri veya temsilcilerinin hazır bulunmadığı veya toplantıya ve karar alınmasına itiraz etmiş olmalarına karşın alınan genel kurul kararları, -Toplantı ve karar yeter sayılarına uyulmaksızın alınan kararların yok hükmünde olduğu belirtilmektedir. (Kırca İ./ Şehirali Çelik F.H....
Yüklenici şirket açtığı asıl dava ile birleşen davalarda bu sözleşmeden doğan alacağının tahsilini istemiş, iş sahibi kooperatif ise açtığı birleşen 2009/368 Esas sayılı davada sözleşmenin yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
İNCELEEME VE GEREKÇE; Dava; davalı şirketin davacının yönetim kurulu üyesi olarak atanmasına ilişkin 22.08.2014 ve 21.04.2015 tarihli genel kurul kararları başta olmak üzere 22.05.2012 tarihi sonrası alınan tüm yönetim kurulu ve genel kurul kararlarının yokluğunun tespiti istemine ilişkindir. Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: davalı şirketin son kez usulüne uygun yapılan genel kurul toplantısının 23/08/2010 tarihinde yapılan genel kurul toplantısı olduğunu, bundan sonra yapılan toplantıların usulsüz ve sahte imzalarla yapıldığını ileri sürerek 27/08/2010, 06/01/2011, 05/01/2015, 18/10/2018 tarihli Genel Kurul kararları ile bu genel kurul kararlarına istinaden alınan yönetim kurulu kararlarının tümünün yapıldığı tarihten itibaren yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini ve dava konusu genel kurul kararlarının ve bu kararlara dayanılarak alınan yönetim kurulu kararlarının yürütmenin tedbiren geri bırakılmasını, şirkete kayyım atanmasını, yönetimin müvekkillerine kayyum olarak verilmesini, şirkete kayyum atanmasını, icra dosyaları için kayyum atanmasını, şirket adına kayıtlı tek taşınmaz üzerine cebri icra dahil işlem yapılmaması için tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir....
Davacı dava dilekçesinde; 25.05.2014 tarihli kat malikleri kurul kararının iptalini talep etmekle mahkemece “yönetim kurulu seçimi kararının esas hükmünde yok olduğu” şeklinde karar vermesi bu kararın izah kısmında ise olağanüstü toplantı olan 25/05/2014 tarihli kat malikleri kurul kararının çağrı ve usûl kurallarına aykırı yapıldığı gerekçesiyle yok hükmünde olduğu belirtilerek hükmün açık, şeffaf, infaz edilebilir olması gerektiği ve davacının taleplerinin tek tek karşılama noktasında açıklık içermemesi nedeniyle kararın bozulması gerekmiş olup mahkemece dava dilekçesindeki talep dikkate alınarak 25.05.2014 tarihli kat malikleri kurulu toplantısının olağan ya da olağanüstü toplantı olup olmadığı konusunda inceleme yapılarak, iptali istenen toplantıda alınan kararlar ayrı ayrı değerlendirilerek ,olağanüstü toplantı ise kanunun öngördüğü sıkı şekil şartlarına uyulmadığının tespiti halinde iptaline karar vermek gerekirken yok hükmünde olduğunun tespiti yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...