Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; genel kurul kararının yok hükmünde olması ile kesin hükümsüz olması arasında fark olduğunu, işlemin yok hükmünde olduğuna dayanan tarafın dürüstlük kuralına aykırı davranmış olamayacağını, 30/12/2021 tarihli red gerekçesinin fotokopi belge ile inceleme yapılması olduğunu,asıl evrak üzerinden yapılan incelemeye hiç değinilmediğini, davacının hiç katılmadığı bir genel kurul kararının yokluğunun tespitinin ileri sürüldüğünü,yaklaşık ispat gereği ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, gayrimenkulün aile konutu olduğunu, müflis şirketin aile şirketi olduğunu, müvekkilinin yönetim, idare ve imza yetkisinin olmadığını, 24/04/2015 tarihli genel kurul tutanaklarındaki kendi adına atılan imzasının sahte olduğunun raporlarla tespit edildiğini,değişen durum ve koşulların tedbir kararı verilmesini haklı kıldığı gözetilerek ara kararın kaldırılarak genel kurul kararının icrasının durdurulmasını,gayrimenkul üzerinde "davalıdır şerhi" işlenmesi suretiyle tahliyenin...

    Bilindiği üzere ilgili genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespiti talebinin reddine dair Konya 3. Asliye Ticaret mahkemesi'nin 2018/587 E.-2020/668 K.sayılı dosyasından verilen kararın istinafı üzerine , dosya dairemizde olup henüz karar verilmemiştir. Ancak aynı talebe (30/06/2000 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olduklarının tespiti) ilişkin Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/353 E.-2015/290 K.sayılı dosyasından, davanın reddine dair verilen kararın Yargıtayca onanmış olması, yine dairemizin incelemesinden geçerek Yargıtayca onanan Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/230 E.2019/79 K.sayılı dosyası ile 30/06/2000 tarihli genel kurul toplantısında peşin ödemeli ortaklara ilişkin alınan karara karşı alınan 05/05/2013 tarihli olağan genel kurulunda alınan kararların, 4 ve 7....

    Maddesinde belirlenen çağrı usulüne uyulmaksızın yapılan genel kurulun iptal edilmesi gerektiğini, aynı zamanda pay sahiplerinin sahte imzasıyla yapılan genel kurulunda yok hükmünde olduğunu bildirerek 04/09/2020 tarihli genel kurul toplantısında müvekkillerinin sahte imzasıyla alınan genel kurul kararlarının yokluğunun tespitine, bunun mümkün olmaması durumunda 04/09/2020 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline karar verilmesini dava ve talep etmişlerdir. Davalı şirkete usulüne uygun şekilde dava dilekçesi tebliğ edilmiş davalı vekilinin 06/12/2020 tarihli cevap dilekçesinden özetle; davacılardan ...'ın şirket merkezini kiraya veren otel ile ilgili usulsüzlüklere karışması nedeniyle yaklaşık bir yıldan beri iş yerine gelemediğini, şirketin zaruri ve acil işlerini göremediğinden aksamalar yaşandığını, davacı ...'...

      Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen kayyım kararı bulunmasına rağmen genel kurul toplantısına katılma çağrısı talebini noter aracılığı ile ihtar ettiğini, ihtar edilen çağrının hangi yıla ilişkin olduğu, gündem maddesi ve olağan mı olağanüstü mü olduğunun belirtilmediğini, bu nedenlerle alınan kararların tamamının yoklukla malul olduğunu, davalı şirketin genel kurulunun hiç bir zaman yapılmadığını, bu nedenle 2017 yılına ait genel kurul toplantısının tekrar yapıldığı ile ilgili tutulan tutanağın yoklukla malul olduğunu belirterek; davalı şirkete ilişkin 26/01/2019 tarihinde yapılan 2017 ve 2018 yıllarına ait genel kurul kararlarının öncelikle yok hükmünde olduğunun tespitine, bu olmaz ise aykırı olan kararların iptaline, dava masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....

        Davalı vekili, genel kurul kararlarının iptali istenilen ...’nin 30.12.2002 tarihinde münfesih olduğunu, hükümsüzlüğü istenilen bazı genel kurul kararlarının iptali istemi ile açılan davaların derdest bulunduğunu, genel kurul kararlarının batıl olduğunun seneler sonra ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

          ya verildiği, usulüne uygun olarak alınmış bir Genel Kurul Kararı bulunmadığı, yönetim kurulunun ve davalı...'un şirket adına bu miktarda bir garanti mektubu imzalama, sunma ve düzenleme yetkisi olmadığı, Genel Kurul onayı, yetkisi ve şirket yönetim kurulu kararı olmadan şirketi aşırı borçlandıran davalı...'un yapmış olduğu işlem "29.06.2016 tarihli ...A.Ş adına ...kredi şirketine bir Garanti Mektubu" vermiş olmasının yok hükmünde olduğunun tespiti talebi ile dava açılmış ise de; dava konusu garanti mektubunun dava dışı ...kredi şirketine verildiği, lehine garanti mektubu verilen şirketin yokluğunda bu davanın sonuçlandırılamayacağı, davanın bu şirkete karşı açılması gerektiği dikkate alınarak davacının davasının pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur....

            un hissesinin 8 paya karşılık 1/3 hisse nispetinde olduğunu, 23.12.2005 tarihli genel kurul kararıyla şirket sermayesinin artırımı ve yeni hisse dağılımına ilişkin karar alındığını, ancak bu kararın altında davacı adına atfen atılan imzanın davacıya ait olmadığını, davacının o tarihte iş gereği yurt dışında bulunduğunu, imzanın sahte olduğunu, bu karar ile daha önce 2/3 hisseye tekabül eden şirket hissesinin 2/3'ün altında bırakıldığını, davalı şirket yönünden önemli kararlar alma hak ve yetkisinin ortadan kalktığını ileri sürerek şirketin 23.12.2005 tarihli genel kurul kararının mutlak butlan ile batıl olduğunun tespiti ile davacının 24 pay üzerinden 16 paya karşılık 2/3 hissesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır. III....

              Eldeki davada iptali talep edilen genel kurul toplantısının yapılması hususunda 26.02.2015 tarihli yönetim kurulu toplantısında karar alınmış olmakla bahsi geçen sebeplerden ötürü sözkonusu yönetim kurulu toplantısının yok hükmünde olduğunun kabulü gerekeceğinden dava konusu 24/03/2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların da yok hükmünde olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Bahsi geçen sebeple, daha önce 25.02.2015 tarihinde yapılan ve davacının da katılmış olduğu genel kurul toplantısının çağrısız genel kurul olduğundan bahisle eldeki istinafa konu davaya esas 25/03/2015 tarihli genel kurul toplantısının da çağrısız olarak yapıldığının kabulü gerektiği yönündeki istinaf başvurusunun reddi gerekir. Mahkemece uyuşmazlığın çözümü için bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir....

                Eldeki davada iptali talep edilen genel kurul toplantısının yapılması hususunda 26.02.2015 tarihli yönetim kurulu toplantısında karar alınmış olmakla bahsi geçen sebeplerden ötürü sözkonusu yönetim kurulu toplantısının yok hükmünde olduğunun kabulü gerekeceğinden dava konusu 24/03/2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların da yok hükmünde olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Bahsi geçen sebeple, daha önce 25.02.2015 tarihinde yapılan ve davacının da katılmış olduğu genel kurul toplantısının çağrısız genel kurul olduğundan bahisle eldeki istinafa konu davaya esas 25/03/2015 tarihli genel kurul toplantısının da çağrısız olarak yapıldığının kabulü gerektiği yönündeki istinaf başvurusunun reddi gerekir. Mahkemece uyuşmazlığın çözümü için bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir....

                E. sayılı dosyasında derdest olduğunu, bu davada Mahkemece şirketin müvekkillerine karşı genel kurul kararı almaksızın dava açtığı anlaşıldığından, ortaklıktan çıkarma davası açmak üzere karar alınması için şirkete süre verildiğini, bunun üzerine davalı şirket tarafından birtakım işlemler tesis edilerek ... tarihinde genel kurul kararı alındığı ileri sürülmüş ise de bu tarihte yapıldığı iddia olunan genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti istemiyle müvekkiller adına açılan dava Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E. Sayısında görülerek davanın kabulüne karar verildiğini ve ... tarihinde yapıldığı iddia olunan genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespit edildiğini, davalı şirket mezkur kararı istinaf ettiğini, istinaf incelemesinin devam ettiğini, Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E....

                  UYAP Entegrasyonu