Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki şirket feshi davasından dolayı ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı olan ve davanın kabulüne dair hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı şirket kayımı ile ..., ... vekilleri tarafından istenilmiş olup davacı vekili ile davacı asılın 21.04.2016 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirdiği gözlenmiş olmakla dosya re’sen ele alınıp incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Feragat, HMK’nun 307 vd. maddeleri uyarınca taraflardan birinin talep sonucundan vazgeçmesi niteliğinde olup hüküm kesinleşinceye değin yapılabilir. Davacı vekilinin HMK’nun 74. maddesine uygun şekilde davadan feragate yetkili olduğu anlaşılmış olup feragat beyanı sonuç doğurucu niteliktedir....

    Sanayi Turizm ve Ticaret Limited Şirketi tarafından da yüklenici sıfatları ile imzalanmıştır. 25.02.2008 tarihinde ... tarafından açılan eldeki temyize konu davada, 22.05.1998 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile yüklenici şirket tarafından davalı üçüncü kişilere devredilen tapu kayıtlarının iptâli istenmiştir. Türk Medeni Kanununun 692. maddesi gereğince, paylı taşınmaz malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi olağanüstü tasarruflardan sayıldığından, oybirliği ile aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Anılan Yasa hükmüne uygun şekilde yapılan sözleşmenin feshi ya da iptâli davası da “olağanüstü tasarruf” niteliğinde olduğundan, tüm paydaşların birlikte dava açması veya açılan davaya onay vermesi, vermedikleri durumda davada taraf olmalarının sağlanması zorunludur....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/484 Esas KARAR NO:2021/625 DAVA:İtirazın İptali DAVA TARİHİ:12/07/2021 KARAR TARİHİ:06/09/2021 Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce dosya üzerinde yapılan incelemesi sonrasında; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 11/12/2017 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme konusu ödemelerin tamamının yapılmasına rağmen taşınmazların tapu devirlerinin yapılmadığını, akabinde sözleşmenin feshedilerek yapılan ödemelerin iadesinin istendiğini ancak, bu taleplerin karşılıksız bırakıldığını, bunun üzerine sözleşme hükümleri gereğince mahsup edilmesi gereken tüm kalemler düşülerek davalı şirket aleyhine 1.099.639,45 USD alacağın ve ferilerinin tahsili amacıyla .... İcra Müdürlüğünün ......

        Davacı şirketçe asıl ve ıslah yoluyla açılan davalarda sözleşmenin ... sahibince haksız feshi nedeniyle uğranılan kâr kaybı ve yapılan imalât bedelinin tahsili, arsa sahibi ... tarafından açılan ve bu dava ile birleştirilen davada ise feshin haklı olduğunun tespiti, uğranılan zarar ziyanın tahsili ve şirketin tahliyesine karar verilmesi istenmiş, ıslahta ise şirkete mehil verilmesi ve mehil sonunda akdin ifa olunmaması halinde feshi talep edilmiştir....

          Somut olayda; ihalenin feshi isteminde bulunun borçlu şirket vekilinin,sair fesih nedenleri ile birlikte tebliğin usulsüzlüğünü de ileri sürdüğü, satış ilanı tebligatının borçlu şirket vekili Av. ...'a çıkartıldığı, tebligatın ”muhatap tevziat saatlerinde iş takibinde olduğundan daimi çalışanı ...'e tebliğ edildi.” şerhi ile 21/04/2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, vekilin azledildiğine veya istifa ettiğine dair bir belge ibraz edilmediği gibi satış ilanının tebliğ edildiği Av. ... tarafından borçlu vekili sıfatı ile ihalenin feshi şikayetinde bulunulduğu,her ne kadar borçlu vekili başvurusunda ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasında bulunmuş ise de, fesat iddiasının soyut olduğu, tanık isimleri bildirilmediği ve açılmış bir soruşturma dosyası da bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda, borçlunun satış ilanı tebliğ tarihi itibariyle ihale tarihinden haberdar olduğunun kabulü gerekmektedir....

            Ben feshi bu şekilde öğrendim” demiştir. Davacının bu iki beyanı çelişmekte olup sözleşmenin feshi de, karşı tarafa ulaşması gerekli tek taraflı bozucu yenilik doğuran bir irade beyanı olduğundan, dava süresinin hesabında bu irade beyanının davacı tarafça ilk olarak öğrenildiği tarihin esas alınması gerekmektedir. Buna göre, davacının duruşmadaki beyanı, somut olaydaki veriler ve 2014 yılı takvimi karşılaştırıldığında, davacının Cuma gününe denk gelen 31.10.2014 tarihinde işyerine gittiği ve kendisine 03.11.2014 tarihine denk gelen “Pazartesi” gününden itibaren işe gelmemesi gerektiğinin söylendiği anlaşılmaktadır. O halde, davacı feshi 31.10.2014-Cuma günü öğrenmiş olup artık dava dilekçesindeki iddiaya itibar edilemez. Başka bir deyişle, 31.10.2014 tarihinde davalı işveren tarafından bozucu yenilik doğuran irade beyanı davacıya ulaştığından , sözleşmenin yeniden daha sonraki bir tarihte feshi mümkün değildir....

              Somut olayda, borçlu şirket... Şti’nin ihalenin feshi talebinin ilk derece mahkemesi tarafından reddine karar verildiği, adı geçen davacının bu karara karşı istinaf yoluna başvurduğu, bölge adliye mahkemesince ipotekli taşınmaz malikinin dosyaya eklenmediğinden bahisle dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine karar verildiği, bunun üzerine mahkemece ipotekli taşınmaz maliki ...’nin davaya dahil edildiği ve mahkemece yeniden ihalenin feshi talebinin reddi ile borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesine karar verildiği,bu karara karşı şikayetçi şirket tarafından yeniden istinaf kanun yoluna başvurulduğu ve istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesinin bu kararının ise daha önce istinaf yoluna başvurmamış olan ipotekli taşınmazın maliki ... tarafından temyiz edildiği görülmektedir. SONUÇ : İlk derece mahkemesinin verdiği karara karşı istinaf yoluna başvurmamış olan ipotekli taşınmaz maliki ...'...

                İddianın ileri sürülüş biçimine göre olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK'nın TTK 636.maddesi "(1) Limited şirket aşağıdaki hâllerde sona erer: a) Şirket sözleşmesinde öngörülen sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesiyle. b) Genel kurul kararı ile. c) İflasın açılması ile. d) Kanunda öngörülen diğer sona erme hâllerinde. (2) Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir. (3) Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir....

                  ın şirket müdürü olarak görev yaptığını; şirketin, Ağrı İli dâhilinde tıbbî atıkların toplanması, taşınması, sterilize edilmesi ve bertarafı için tıbbî atık ve sterilizasyon tesisisinin kurulması ve 10 yıl süre ile işletilmesi hususunda ihale aldığını ve Ağrı Belediyesi ile 06/05/2015 tarihinde uygulama sözleşmesi imzaladığını, şirketin tek işinin bu olduğunu; dava dışı şirket müdürünün müvekkiline herhangi bir bilgi vermediğini, ortaklar arasında ciddî anlaşmazlık, huzursuzluk ve devamlı geçimsizlik yaşandığını; şirket müdürünün genel kurulda ibra edilmediğini; Ankara ... Ticaret Mahkemesinin ......

                    Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, tapu iptâli tescil, müdahalenin men'i, kâl ve alacak istemleriyle açılmış, mahkemece verilen karar, davacılar vekiliyle hakiki şahıs davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava dilekçesinde feshi istenen 28.08.1989 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi davacılar ile davalı şirket arasında noterde düzenleme şeklinde yapılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu