Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ve menfi zararların tazmini, karşı dava yoğunluğun artırılması için yapılan masrafların tazmini, birleşen dava ise menfi zarar, yoksun kalınan kâr ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı ve karşı dava ile birleşen davada davacı yüklenici şirket vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/382 E. sayılı dosyasında davacının müdürlük görevinden azil edilerek şirkete kayyum atanmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, ortakların kişisel çıkarlarının şirket çıkarlarının önüne geçtiği, davalı şirketin feshi için yeterli haklı sebep oluştuğu, ancak buna neden olanın davacı olduğu, şirketin feshine karar vermek yerine feshi talep eden davacının şirket ortaklığından çıkarılması gerektiği, haksız rekabet iddiasının ispat edilemediği, şirket özvarlık toplamının ekside olduğu, davacının ödediği sermaye tutarı olan 12.500,00 TL’yi talep edebileceği gerekçesiyle, davacının davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına, 12.500,00 TL'nin davalı şirketten tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Davanın REDDİNE, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince maddi tazminat yönünden alınması gerekli olan 80,70 TL, manevi tazminat yönünden alınması gerekli olan 80,70 TL maktu karar ve ilam harçları toplamı 161,40, başlangıçta yatırılan 8.880,30 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 8.718,90 TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 3-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına, 4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat yönünden hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL, manevi tazminat yönünden hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL olmak üzere toplam 10.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 5-Davacı tarafça...
------tazminat sorumluluğunun dayanağı, kusura dayalı haksız fiil sorumluluğudur. Haksız fiil sorumluluğu ise TBK 49. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre tazminat borcunun doğabilmesi için icra dairesi görevlilerinin kusurlu ve hukuka aykırı bir fiilleri olmalı, bunun sonucunda zarar doğmalı ve zarar ile fiil arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Baştan ifade etmek gerekir ki bu davalara bakma görevi asliye hukuk mahkemelerine aittir. Nitekim davacı yanın emsal olması için dosyaya ibraz ettiği --------Sayılı ilamında kararı veren yerel mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.Davacının şirket tüzel kişiliği olması bu tür davalara ticari dava vasfı vermeyecektir. Keza --------- Sayılı ilamı da bu yönde olup, emsal olarak belirtilen bu davalarda da davacı şirket tüzel kişiliği olmasına rağmen bu tür davalara Asliye Hukuk mahkemeleri bakmıştır....
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/09/2021 KARAR TARİHİ : 26/10/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı taraf cevap dilekçesinde özetle; Davalıların bir kısmının şirket yöneticisi bir kısmının da ... ... mirasçısı olduğunu, şirkete ait bir taşınmazın muvazaalı bir biçimde bir başka şirkete devredildiğini bunun da Susurluk Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/666 sayılı dosyasında kesinleşen mahkeme ilamı ile belirli olduğunu, yöneticilerin görevlerinin gereklerine aykırı davranması nedeniyle hem tazminat sorumluluklarının hem de görevlerinden alınmasını gerektirir durumların meydana geldiğini bu halin aynı zamanda şirketin feshi ve tasfiyesine de neden olduğunu ileri sürerek davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, davalı şirket müdürlerinin azline ve yine şirketin uğratıldığı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, gerçek kişi ile davalı şirket arasındaki hizmet akdinin feshi nedeniyle tazminat isteminden kaynaklanmaktadır. Davada Orman Yönetimi taraf olmadığı gibi, orman araştırmasını da gerektirir bir durum bulunmadığından, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulunun 23.01.1992 tarihli kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 08/10/2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
CEVAP 1.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; sözleşme edimlerinin davacı şirket tarafından yerine getirilmediğini, sözleşmenin hiçbir zaman yürürlüğe girmediğini, davacı şirketin, taahhüt ettiği işletme sermayesini temin etmediğini, işletme sermayesinin ... Bankası A.Ş.'...
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında... Noterliği'nin ... tarih ve .. yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye ilişkin edimlerin davalı yanca yerine getirilmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ... TL menfi zararının sözleşmenin bitim tarihi olan ... tarihinden işleyecek temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
ye başvurarak bu şirketlerden acentelik aldığı, aynı iş yerinde aynı personeller ile çalışmaya devam ettiği, davalının reklam yapılması, açılış yapılması gibi her hangi bir talebi olmadan davacının bu işleri yaptığı, kaldı ki yapılan açılış ve reklamlarda davacının isminin ve şirket ünvanı olan Beşirli Sigorta adının ön plana çıkartıldığı gerekçesiyle, davacının davasının maddi tazminat talepleri yönünden reddine, davalının acentelik sözleşmesini feshetmesinde haksız olduğu ayrıca davacının acentelik sözleşmesinin feshi ile birlikte ticari yaşamını sürdürdüğü çevrede iş sahiplerine karşı kişilik haklarında zedelenme oluşacağı ve davacının acentelik sözleşmesinin feshi sebebiyle ticari itibarını sarstığı gerekçesiyle, manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 20.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
a devrettiğini bildirdiği ancak ticaret sicil kayıtlarında ilan edilmediğinden, şirketin feshi tasfiyesi, müdürün azli, yerine kayyum atanması ve tazminat taleplerinde bulunulduğu anlaşılmakla birlikte davacının hisse devrine ilişkin yaptığı sözleşmenin şirket ortaklar kurulu kararı ile kabul edildiği ve ortaklar pay defterine işlendiği, pay devrinin gerçekleştiği, her ne kadar ticaret sicil gazetesinde keyfiyet ilan edilmemiş ise de ticaret sicildeki tescilin ilanı bildirici nitelikte olduğu, davacının hukuken şirketteki payını devrettiği, bu haliyle şirket ortağı olmadığı anlaşıldığından, şirket ortağı olmayan davacının şirketin feshi, tasfiyesi, müdürün azli, şirkete kayyum atanması ve şirket zararının tazmini yönünde dava açmakta aktif taraf sıfatı bulunmadığı anlaşıldığından bu yöndeki davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....