"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Sanığın, katılan şirketler adına ürün teslim etme ve ücret tahsil etme yetkisine sahip müşteri temsilcisi olarak çalıştığı, tahsil ettiği paraları uhdesinde tutup menfaat temin ettiğinin iddia edildiği somut olayda; katılan şirket bünyesinde fiilen para tahsil etme yetkisi bulunan müşteri temsilcisi sanık ...'...
Mahkeme gerekçesinde de açıkca belirtildiği gibi olay tarihinde yürürülükte bulunan BK'nın 182/2. maddesi uyarınca aksine adet veya sözleşme yok ise, alıcı ve satıcı borçlarını aynı zamanda ifa etmekle mükelleftir. Bu itibarla, tarafların imzasını taşıyan 10.03.2010 tarihli hisse devir senedine göre, menkul niteliği taşıyan anonim şirket paylarının devri davacıya yapılmakla, bedelinin de aynı zamanda ödendiğinin kabulü gerekir. Yine mahkeme gerekçesinde 10.03.2010 tarihli hisse devir senedine rağmen, pay devrinin veresiye satış olduğuna dayanak olarak davalının imzası bulunmayan 18.03.2010 tarihli dava dışı anonim şirket başkanı ve yünetim kurulu üyesi ile davacı arasında imzalanan protokollerin devir ile alakalı olduğu, dolayısıyla 10.03.2010 tarihli hisse devir sözleşmesi ile devir ilişkinin sona ermediği ve devrin veresiye olduğu kabul edilmiştir. Ancak yukarıda bahsi geçen iki adet protokolde davacının imzası yoktur....
Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kimlik bilgileri kullanılarak sahte imza ile davalı şirket hisselerinin kendisine devredildiğinin iddia edildiği, hisse devir sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığının tespit olunduğu, davalı şirketin sicil kayıtları ve ...'...
DAİREMİZİN İLK KARARI: Dairemiz 27/11/2019 tarih ve 2018/1233 Esas 2019/1699 Karar sayılı kararı ile; Dosya kapsamı, mahkemenin kabul ve gerekçesi ve istinaf sebepleri gözetildiğinde; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin asıl ve birleşen dava yönünden istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 Maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerektiği..." gerekçeleri ile; Davacının asıl ve birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE karar verilmiş ve verilen karara karşı, asıl ve birleşen davada davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur. YARGITAY BOZMA İLAMI: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 09/11/2020 tarih ve 2020/341 Esas - 2020/4833 Karar sayılı ilamı ile; "Dava, hisse devir sözleşmelerinin şirket pay defterine kayıt ve tescili, kâr payı ve diğer alacakların tespiti ile davalı gerçek şahıslardan tahsili istemine ilişkindir....
Noterliği'nin 01.12.2021 tarihli .... yevmiye numaralı limited şirket pay devri sözleşmesiyle davalı şirketin % 50 hissesini satın aldığını, pay devri için genel kurul kararı alındığını, satış işleminin ve ortaklık payının Ticaret Sicil Müdürlüğüne tescili ve gazetede ilanı için başvuru yapıldığını, ancak dava dışı TSM’nün 03.12.2021 tarihli kararı ile hisse devir sözleşmesinin karar tarihinden önce yapılması ve pay defterine pay devir tarihinin işlenmesi gerektiğinden bahisle talebin reddedildiğini, bunun üzerine şirketin diğer ortağı olan ...’dan yeniden karar alınması ve pay defterine tarihin işlenmesi için talepte bulunduklarını, ancak dava dışı ortağın bu eksikliği gidermediğini, şirket defter ve belgelerini de vermekten imtina ettiğini, TTK m. 520 gereğince ve TMK m. 2 gereğince hakkın kötüye kullanıldığını belirterek tedbiren müvekkilinin ortaklık payını İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde geçici olarak tescili ve gazetede ilan edilmesi için tedbir kararı verilmesine, ayrıca yargılama...
Uyulmasına karar verilen Dairemizin 4.3.2009 gün ve 2008/12163 esas-2009/2802 karar sayılı bozma ilamı ile “…Davanın zamanaşımı yönünden reddi, tarafların aynı şirketin ortağı olduğu kabul edilerek BK. 126/4 maddesi gereğince verildiği anlaşılmakta ise de, davacı ve davalıların aynı şirketin ortağı olduğu anlaşılamamaktadır. Taraf ve Yargıtay denetimi açısından şirket ortaklığı konusunda ilgili yerlerden gerekli belge ve bilgiler celp edilerek, şayet ortaklık ilişkisi mevcut ise şimdiki gibi, değil ise zamanaşımının süresi 10 yıl olduğu gözetilerek işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken…” belirtilmiştir. Dosyaya getirtilen ... Ticaret ve Sanayi Odası’nın 25.8.2009 tarihli cevabi yazısı ile hisse devir tarihi itibariyle şirket ortaklarının ... ile ... oldukları anlaşılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesine ayrıca dava açtıklarını, davalının davacıyı ve diğer şirket ortaklarını kendisine borçlandırdığını, senetin hisse karşılığından başka bir alacak verecek ilişkisine dayanması halinde davalının bunu ispatlaması gerektiğini, davalının kötü niyetli ve haksız takibi nedeniyle müvekkilinin ciddi zararlara uğradığını, haciz işlemleri sırasında ve haciz baskısı altında davacı tarafından davalıya 9.000 TL ödendiğini belirterek, Edremit 1. İcra Müdürlüğünün 2007/266 E. sayılı dosyasından müvekkili aleyhine yapılan icra takibinin iptali ile takip konusu senetin iptaline ve % 40'tan aşağı olmamak üzere müvekkili lehine icra inkar tazminatın hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
karar verildiğini, davalı şirketin ihyası ve hisselerinin devrinin tescili için ---dava açıldığını,----karar numarası ile davanın kabulüne karar verildiğini, ancak bu davalarda açıkça şirket hisselerini devir eden müvekkilinin şirket yetkilisi olarak ticaret sicilinde hala kayıtlı göründüğünü, bu sebeple ---- ihbarnamelerin iptali için ---- esas dosyası ile dava açıldığını, ayrıca müvekkilinin şirket müdür olarak görünmesinden dolayı devirden sonra kesilmiş olan bazı faturalardan dolayı ------numaralı dosya ile aleyhine ceza davası açıldığını, davada müvekkilinin beraat ettiğini, müvekkilinin devirleri yaptığı tarihten itibaren bahse geçen şirketle hiçbir bağının kalmadığını, ne bu şirkete sigortalı olarak bağlı olduğunu ne de herhangi bir ücret karşılığı hizmet verdiğini, huzurda açılmış olan bu davada devir tarihi olan ---- tarihinden itibaren geçerli olmak üzere şirket hisselerini devreden ve şirket yetkilisi olmadığı halde şirket müdürü gözüken müvekkilinin şirket hisseleri devir...
tarih 10276 sayılı türkiye ticaret sicil gazetesinde de yayınlandığını, davalının bu devirden bir gün önce(15/02/2021) ise müvekkilinin mağazada kullandığı ... markasının tescili için türk patent ve marka kurumuna başvurduğunu, bu başvuruyu müvekkil şirket adına yapması gerekirken kendi adına yapması ve şirket devrinden bir gün önce yapması davalının açıkça niyetini gösterdiğini, türk ticaret kanunu madde 11/32’e göre :(3) "ticari işletme, içerdiği malvarlığı unsurlarının devri için zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün hâlinde devredilebilir ve diğer hukuki işlemlere konu olabilir. aksi öngörülmemişse, devir sözleşmesinin duran malvarlığını, işletme değerini, kiracılık hakkını, ticaret unvanı ile diğer fikrî mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarını içerdiği kabul olunur. bu devir sözleşmesiyle ticari işletmeyi bir bütün hâlinde konu alan diğer sözleşmeler yazılı olarak yapılır, ticaret siciline tescil ve...
GEREKÇE: Dava, davalı şirketin komandite ortağı müteveffanın vefatı nedeniyle intikal eden şirket hissesinin kayıt ve tescili, şirket ortaklar kurulu kararının geçersizliğinin tespiti, tescil işlemlerinin iptali, şirketin haklı nedenle feshi ve tasfiye payının ödenmesi istemine ilişkindir.Davacı vekili, şirketin %79 hissesine sahip olan komandite ortak ... vefatı nedeniyle müvekkiline isabet eden %19,75 oranında şirket hissenin müvekkili adına kayıtlı ve tescilini talep etmektedir. Bunun yanı sıra şirketin diğer ortakları tarafından müvekkilinin gıyabında alınan 20.10.2008 tarih ve 3 no'lu kararının geçersizliğinin tespiti, şirketin haklı nedenle feshi ve tasfiye payının hesaplanarak kendine ödenmesi talebinde de bulunmaktadır.Davalı şirkette 158.000-TL sermaye ile ... ve 20.000-TL sermaye ile ... komandite, 22.000-TL sermaye ile ... komanditer ortak iken, muris ... diğer ortaklara vekaleten 07/01/2003 tarihli devir sözleşmesi ile 42.000-TL sermaye karşılığı hisseyi ...'...