"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İCRA HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, icra takibinin iptali ve icranın geri bırakılması talebinden kaynaklanmaktadır ve hüküm icra Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.1.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın dayanağı takipte icranın geri bırakılmasına karar verildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili tarafından açılan ve zamanaşımına uğradıkları gerekçesi ile takibin geri bırakılmasına kararının ardından davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. İcranın geri bırakılması kararı ile borçlunun borçtan kurtulmuş olduğu söylenemez. Eldeki davanın muvazaa istemine dayalı olarak açıldığı da nazara alınarak davacının açtığı alacak davasının sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi yerine yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 8.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, ödeme nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. Anamur İcra Dairesinin 2003/767 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; müşterek çocuk T2'a velayeten annesi Gülay Turgay tarafından Anamur Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/296 E 2000/42 K sayılı ilamına dayanılarak ilamın kesinleşmesine müteakip şikayetçi aleyhine birikmiş 4.230,00 TL, ve işleyecek iştirak nafakası yönünden ilamlı takip başlatıldığı, takibe, 2017 yılı ve sonrasında T2 tarafından Anamur 3. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin 15.11.2017 tarih ve 2017/175 E, 2017/221 K. Sayılı ilamını takip dosyasına sunarak lehine hükmolunan yardım nafakası alacağı yönünden alacaklı sıfatıyla takibe devam edildiği görülmüştür. Boşanma veya ayrılık vukunda, çocuk kendisine tevdi edilmemiş olan taraf, gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK. md. 182)....
Devletin cebri icra gücü vasıtasıyla, devlet güvencesinde yapılan ihalede mahcuzu satın alan üçüncü kişinin, takibin iptali, icranın geri bırakılması veya ihaleden sonra borcun ödenmesi nedeniyle doğrudan hiçbir ilişkisi olamaz. Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte borçlular ...ve ...’ün ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/ 503 Esas sayılı dosyası üzerinden icra emrinin ve takibin iptalini istedikleri, dosyanın ihale tarihi itibariyle derdest olduğu, mahkemece tedbir kararı verilmediği anlaşılmıştır. İİK nun 149/a-1 maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı kanunun 33.maddesine göre icra mahkemesine yapılan itiraz icrayı ve satışı durdurmaz. İİK nun 149/a-2 maddesine göre ise, icra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvuran borçlu veya üçüncü şahıs, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz....
- K A R A R - Davacı, davalı tarafından...İcra Müdürlüğü'nün 2006/18 esas sayılı takip dosyası ile aleyhine takip yapıldığını, alacaklı olduğunu iddia eden kooperatife herhangi bir üyeliğinin mevcut olmadığını, borca konu belge altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek, ...) İcra Müdürlüğü'nün 2006/18 esas sayılı dosyası kapsamında davalıya borçlu olmadığını, alacaklı davalı kötüniyetli olarak icra takibi yaptığından aleyhine %40 dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının davasının süre yönünden reddi gerektiğini, dava konusu takibin ilamlı bir takip olduğunu, davacının tebligat tarihinden itibaren 7 gün icranın geri bırakılması kararı getirmesi gerektiğini, davacının bu süreyi geçirmiş olduğunu savunarak, davanın reddine davacının davanın asıl alacağının % 40'ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK TARİHİ : 03/03/2022 NUMARASI : 2022/16 ESAS - 2022/166 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet-Yetkiye ve Borca İtiraz- İcranın Geri Bırakılması KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından müvekkili aleyhine çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde ödeme emrinin müvekkilinin çalışanı olduğu iddia edilen Ömer Aygün'e 06/08/2007 tarihinde tebliğ edilerek takibin kesinleştirildiğini, müvekkilinin icra takibinden tesadüfen 24/07/2019 tarihinde haberdar olduğunu, tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, müvekkilinin adresinin Bingöl'de bulunduğunu, bu sebeple yetkiye itiraz ettiklerini, müvekkilinin takip alacaklısına borcunun bulunmadığını...
Maddeye göre kendisine mühlette verilmediğini, Yargıtay 'da icranın geri bırakılması kararı verilmeyeceği gibi olaya ve şikayete uymayan gerekçelerle şikayetin kabul edildiğini, mahkemenin gerekçesinin haksız olduğunu, menfi tespit davasının reddi halinde kararı istinaf eden borçlunun 36. madde hükümlerini yerine getirmek şartı ile icra dairesinden mühlet isteme hakkı bulunduğunu, menfi tespit davasının kabulüne dair ilam niteliği itibariyle cebri icraya elverişli olmadığını, dolayısıyla eda ilamlarına münhasır olan icranın geri bırakılması prosedürünün uygulanmasının beklenemeyeceğini, menfi tespit davasının reddine dair ilamın cebri icraya elverişli olduğunu ve borçluyu cebri icraya maruz bırakacak nitelikte olduğunu, menfi tespit davası reddedilen borçlunun icranın geri bırakılması talepli olarak hükmün temyizini talep ettiğinde, İİK 36. madde şartlarını yerine getirerek icra dairesinden mühlet isteme hakkı olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine...
Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28/09/2015 gün ve 2014/639 - 2015/716 sayılı kararı onayan Dairenin 24/04/2017 gün ve 2016/2627 - 2017/2341 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı hakkında iki ayrı çeke dayanarak icra takibi yaptığını, davalı tarafından icranın geri bırakılması davası açıldığını ve icranın geri bırakılması kararı verildiğini, ancak çekten dolayı alacağının ödenmediğini ileri sürerek 15.10.2002 ve 01.11.2002 tarihli 10.000,00'er TL çek bedellerinin keşide tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
kesinleşmesini sağlayacığını, davacının icranın geri bırakılmasını talep ederken icranın geri bırakılmasının şartlarının hiç birine dayanmadığını, sadece "takibe konu borç bulunmamaktadır" dediğini, davacının İİK m. 33 gereği icranın geri bırakılmasını talep etmişken yerel mahkemenin, davayı icra emrine itiraz olarak değerlendirip davayı kabul ettiğini, yerel mahkemenin davacının takip ehliyeti olmadığından konuyu re'sen ele aldığını, gerekçesine dayanak teşkil eden Yargıtay kararının dahi verilen kararın hukuka ve yasaya aykırı olduğunu açık seçik ortaya koyduğunu, kefalet beyanında firma kaşesi altında çift imza olduğu açık seçik ortadayken kefaletin geçerli olmadığını ileri sürmenin iyiniyet kuralları ve basiretli tacir kuramı ile bağdaşmadığını belirterek haksız ve hukuka aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda inceleme yapılmasını, şikayetin/icranın geri bırakılması talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakim.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluştuğu iddiasıyla icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine müracaat ettiği, mahkemece, borçlu duruşmaya gelmediğinden ve üç ay içinde yenileme talebinde de bulunmadığından HMK'nun 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte borçlunun, İİK'nun 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki aşamada zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebi şikayet niteliğindedir....