Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi, sözleşmenin tek suret olması ve sözleşme aslının davalı tarafça muhafaza ediliyor olması nedeniyle davalının itirazi kayıt niteliğindeki bu çıkıntıya onay verdiği gerekçesiyle mahkememizin kararını bozmuştur. Yüce Daire, davacının el yazısıyla sözleşmenin altına yazdığı ibarenin itirazi kayıt niteliğinde olduğunu, davalının sözleşmeyi bu itirazi kayıtla kabul edip sakladığını belirtmiştir. Oysa, bir sözleşmenin kuruluşu aşamasında itirazi kayıttan söz edilemez. Somut olayda itirazi kayıt değil, sözleşmedeki gerçek taraf iradelerinin ne olduğu, sözleşmenin hangi koşullarda kurulduğu sorunu vardır. Sözleşme, tarafların karşılıklı icap ve kabulleriyle kurulur (TBK'nın 1. maddesi). Sözleşme, hazır olanlar arasında yapılan ve ıslak imzayla imzalanmış bir sözleşmedir. TBK'nın 1. maddesi uyarınca, sözleşmenin kurulmasına esas irade açıklaması açık veya örtülü olabilir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki uyarınca davalıdan 26.727.00- TL'ye satın alınan ve 20.06.2019 tarihli faturaya konu asansör motorlarının ayıplı çıktığını, ayıbın giderilmesine ilişkin taleplerin yerine getirilmediğini, nihayetinde ayıplı malların 28.03.2020 tarihinde davalıya iade edildiğini, davalının itirazi kayıt ileri sürmeksizin ayıplı malları teslim almasına karşın mallar nedeniyle ödenen bedeli iade etmediğini, öte yandan müvekkilinin ayıplı malların iadesi için yapmış olduğu masraflar ile ayıplı motorların yerine alınan yeni motorlar nedeniyle oluşan fiyat farkından dolayı da zararlarının bulunduğunu, dava öncesinde arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını ileri sürerek oluşan zararlara binaen 31.482,40- TL'nin ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      YETKİ İTİRAZI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 50 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili şirkete mobil telefon kullanımından dolayı borçlu olduğunu, alacağının tahsili için icra takibi yaptıklarını, takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline ve % 40 inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını, icra takibinde belirtilen şekilde ve miktarda davacı şirkete borçlarının bulunmadığını, davacının sebepsiz zenginleşme amacıyla hareket ettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre, davacının faiziyle birlikte toplam 681.608.902....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkililin kiraladığı iş yerini 30.11.2000 tarihinde başlattığını ancak elektrik abonman sözleşmesini iptal ettirmesini unuttuğunu, işyerinin 16.3.2001 tarihinde dava dışı 3. şahsa kiralandığını ve bu şahsın 6 ay faliyet gösterdikten sonra elektrik borcu bırakarak ayrıldığını, davalının elektrik borcunu asıl borçludan tahsil edemeyince müvekkilinden tahsil etme yoluna gittiğini ve itirazi kayıtla borcun taksitler halinde ödendiğini belirterek ödenen 7.920.000.000.TL. nin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, abonman sözleşmesinin fesih yoluyla iptal edilmediği sürece elektrik tüketim borcundan davalı abonenin sorumlu olacağını bildirerek davanın reddini istemiştir....

          - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında faturalar içeriğindeki malların müvekkilince davalıya satılarak teslim edilmiş ise de, 8.962. 40 YTL bakiye alacağın ödenmediğini aleyhine girişilen takibe davalı borçlunun itirazi sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevabında, takibe konu edilen faturalar içeriğindeki malların müvekkilince alınmadığını, davacıya borçları da bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur....

            Mahkemece, taraflar arasındaki ihtilafın çözüldüğü Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin 2001/330 Esas, 2003/353 Karar sayılı dava dosyasında, davacının 1.481.000.TL. emsal kur üzerinden borcunu itirazi kayıt ileri sürmeden ödediği, bu dosyadaki bilirkişi rapor ve ek raporlarında tesbit edilen hususlara itiraz etmediği, fazlaya ilişkin ödemenin tahsil hakkını saklı tutmadığı ödeme nedeni ile konusuz kalan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hükmün kesinleştiği, bu dosyadaki delillerin kesin delil teşkil edeceği davalı yönünden usuli müktesep hak oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

              . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin aboneliğindeki mıcır ve kum tesislerinde davalı elemanlarınca yapılan kontrol sırasında sayaca müdahale edildiği ve %38 eksik değer kaydettiğinden hahisle 136.976.090.000.TL.lik kaçak ve revizyon faturası düzenlendiğini, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını ve tahakkukun yönetmeliğe aykırı olduğunu belirterek davalıya borçlu bulunmadıklarının tesbitine itirazi kayıtla taksitler halinde ödenen meblağların faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yapılan tahakkuk ve hesaplamaların yönetmelik hükümlerine uygun olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....

                Davacının sözleşmeye göre 17.11.2005 tarihinde tümünün ödenmesi gereken bu alacağı için 30.11.2005 tarihli çeki itirazi kayıtsız kabul etmesi nedeniyle ödeme süresinin çek tarihine kadar uzatılmasını kabul ettiği anlaşılmaktadır. O halde bakiye 5.089,00 YTL alacağı için vade farkı hesaplanması gerekirken ayrıca çek bedelinin de geciken ödeme kabul edilerek vade farkına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken iş, 19.03.2007 tarihli ek bilirkişi rapordaki hesaplama dikkate alınarak hüküm kurulmasından ibarettir. Kararın bu nedenlerle bozulması uygun görülmüştür. SONUÇ:Yukarıda 1. bendde yazılı nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 29.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  . - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında davalının endeksörle endeks okuma hizmetini yürüttüğünü, bu süreçte boş dairelerde okuma işinin yapılmaması sonucu fatura tahakkkuku gerçekleşmemesi nedeniyle davalı yanın ücrete hak kazanmadığı halde yapmış bulunduğu kodlama işinin bedeline yönelik müvekkili aleyhine takip başlattığını ve müvekkilince itirazi kayıtla 11.606.25 TL ödemede bulunulduğunu belirterek bu meblağın ödeme tarihi olan 26/9/2008'den itibaren işleyecek reeskont faziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının takibe itiraz ettiği halde hukuk müşavirliğinden aldığı görüş doğrultusunda şifaen ödemede bulunduğunu bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                    - K A R A R - Davacı vekili, davalı elemanlarının 28.04.2005 tarihinde müvekkiline ait otelde yaptıkları kontrolde sayacın %50 oranında eksik tüketim kaydettiğini tespit ettiklerini ve sayacın mühürlerini açıp yeni mühür taktıklarını, 05.05.2008 tarihinde mevcut sayacı sökerek yerine yeni sayaç taktıklarını, 07.07.2005 tarihinde de kaçak elektrik tutanağı düzenlenerek aynı tarihli 50.022.97 TL.’lik tahakkukun yapıldığını, müvekkilinin elektriğin kesileceği yönündeki davalı tehdidi altında itirazi kayıtla tahakkuk eden bedeli taksitler halinde ödediğini, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını belirterek 27.350 TL.’nin davalıdan faizleri ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu