Davacı davasını 27.09.2011 tarihinde ıslah etmiş, ıslah dilekçesinde hem dava konusu yapılan ilk altı hakedişe ilişkin talebini artırmış, hem de dava tarihinden sonra düzenlenen 7 ve 8 nolu hakedişlere ilişkin talebini davaya eklemiştir. 7 ve 8 nolu hakedişler ilk defa ıslahla dava konusu yapıldığından ilk altı hakedişle ilgili olarak açılan dava bu hakedişler yönünden itirazi kayıt konulduğu sonucunu doğurmamaktadır. Bu hakedişler yönünden de usulüne uygun itirazın varlığı aranmalıdır. Anılan bu hakedişler de ıslah tarihinden önce itirazsız olarak kesinleşmiş, davacının bu hakedişlere yönelik talep hakları da düşmüştür. Mahkemece YİGŞ'nin 39. maddesi hükmü gözetilerek dava ve ıslaha konu tüm hakedişlere ilişkin fiyat farkı talebinin reddi gerekirken şartnamenin sözü edilen hükmünü değerlendirmeyen bilirkişi raporu ile doğrudan bağlı kalınarak yazılı şekilde davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....
Somut olayda alacaklı temerrüde düşen borçlunun gecikmiş ifasını kabul ederken açıkça “geciktiğiniz günler için sizden kararlaştırılan cezai şart talep hakkımı saklı tutuyorum” demediğinden ve genel nitelikte sözleşmeye atıfta itirazi kayıt ileri sürdüğünden cezai şart talep hakkı kanun hükmü gereği kesin olarak sona ermiştir. Bu itibarla davacı ve karşı davalı iş sahibinin cezai şartın tahsiline ilişkin talebinin reddi yerine kabulü doğru olmadığından sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılmıyorum. Mahkeme kararının yukarıda yazılı gerekçe ile bozulması görüşündeyim....
eğitim görmekte olduğu dava dışı üniversiteye ait okul ücretinin davalı banka aracılığı ile ödendiğini, bu nedenle 2006 – 2007 eğitim ve öğretim dönemi için davalı banka ile imzalanan sözleşmede kızının final sınavlarında yeterli başarıyı gösterememesi halinde dava dışı üniversiteye 21.06.2007 tarihinde 5.197 TL ek ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını, sözleşmenin bu hükmü ile ilgili olarak davalı bankanın 2008 yılı mart ayı içerisinde kendisini aradığını ve kızının sınavlarda başarısız olması nedeniyle kararlaştırılan ek ödemeyi dava dışı üniversiteye yaptığını bildirdiğini, bunun üzerine 21.03.2008 tarihinde 5.197 TL yi davalı bankaya ödediğini, buna rağmen bir süre sonra ödemenin geç yapılmış olduğu ileri sürülerek davalı bankaca işlemiş faizin talep edildiğini, sözleşme gereğince temerrüde düşürülmesi için gerekli olan yazılı ihbarın yapılmamış olması nedeniyle bu talebi kabul etmediğini, ancak davalı bankanın haksız yere aleyhine takibe giriştiğini, bu nedenle davalı bankaya itirazi...
KAMBİYO TAKİBİTİCARET MAHKEMELERİNİN YETKİSİYETKİSİZLİK İTİRAZI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 50 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı, Kadıköy Asliye Ticaret Mahkemesi'nden almış bulunduğu ihtiyati haciz kararına istinaden borçlular aleyhine Kartal İcra Dairesi'nde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçmiştir. Kartal İcra Dairesi, Kadıköy Asliye Ticaret Mahkemesi'nin yargılama alanı içerisinde bulunmaktadır. (Ticari davalar nedeniyle Kartal'daki tüm ticari ihtilafları çözümleme yeri Kadıköy Asliye Ticaret Mahkemesi'nin yetki ve görev alanı içerisinde kalmaktadır. Dolayısıyla da İcra Dairesinde bu mahkemece verilen kararların infazında yetkili konumundadır.)...
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıların murisine borç para verdiğini karşılığında senet aldığını, senede dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibinin davalıların haksız itirazi sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre, dava konusu senedin yazı ve rakam kısımlarında farklılık bulunduğu, yazı ile yazılan kısımda "yirmidört YTL" ibaresinin bulunduğu yazı ile yazılı kısma itibar etmek gerektiği, davalıların senet keşidecisinin mirasçısı oldukları, davacının tanık dinletme isteğinin yerinde görülmediği, davacının yemin teklif hakkını da kullanmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/9391 sayılı takip konusu borcun itirazi kayıt konulmadan ödendiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı yanca yapılan ödemeler dikkate alındığında davacının 5.619,50TL fazla ödemede bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle ıslah edilen talep dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 26.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle takip ve dava konusu edilen faturanın itirazi kayıt konulmadan davacı yanca ticari defterlerine kaydedilmiş olmasına ve borcun ödendiğinin kanıtlanamamış olmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davacının icra talebi kesinleştikten sonra 14.8.2008 tarihli protokol ile borcu kabul ederek ödeme taahhüdünde bulunduğu ve itirazi kayıt da konmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 30.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
tarafça fazla ödeme yapılmadığını, maddî ve manevî yönden taleplerinin de yerinde olmadığını, bu nedenlerle hukukî dayanağı bulunmayan davanın öncelikle itirazi kayıt yokluğu nedeni ile aksi hâlde esastan reddine ve yargılama gideri ile ücreti vekâlet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Yüklenici 31 nolu tasfiye tesbit hakedişini olduğu gibi kabul etmiş sayılmalıdır. 32 nolu kesin hakedişte yüklenicinin itirazi kaydı bulunmamakta ise de yüklenicinin imzalamasından sonra davalı banka yetkilileri tarafından düzeltmeler yapıldığı yapılan bu düzeltmeler sonucunda yükleniciye yapılacak bir ödeme bulunmadığından düzeltmelere karşı itiraz olanağının bulunmadığı kabul edilmelidir....