Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi, sözleşmenin tek suret olması ve sözleşme aslının davalı tarafça muhafaza ediliyor olması nedeniyle davalının itirazi kayıt niteliğindeki bu çıkıntıya onay verdiği gerekçesiyle mahkememizin kararını bozmuştur. Yüce Daire, davacının el yazısıyla sözleşmenin altına yazdığı ibarenin itirazi kayıt niteliğinde olduğunu, davalının sözleşmeyi bu itirazi kayıtla kabul edip sakladığını belirtmiştir. Oysa, bir sözleşmenin kuruluşu aşamasında itirazi kayıttan söz edilemez. Somut olayda itirazi kayıt değil, sözleşmedeki gerçek taraf iradelerinin ne olduğu, sözleşmenin hangi koşullarda kurulduğu sorunu vardır. Sözleşme, tarafların karşılıklı icap ve kabulleriyle kurulur (TBK'nın 1. maddesi). Sözleşme, hazır olanlar arasında yapılan ve ıslak imzayla imzalanmış bir sözleşmedir. TBK'nın 1. maddesi uyarınca, sözleşmenin kurulmasına esas irade açıklaması açık veya örtülü olabilir....

Bu kapsamda, Dosya içerisinde bulunan flash bellekteki, otopark krokisi incelendiğinde, birkaç istisna dışında çoğu dairenin çift otoparkının, davacı şirkete teslim edilen otopark ile aynı olduğu, satıcının taahhüdünün 2 otopark teslimi olduğu ve bunun ifa edildiği, ----- otopark yerinin yan yana olacağının kararlaştırılmadığı, her ne kadar davacı taraf daire ve otoparkı alırken itirazi kayıt koymuşsa da, ilk başta taşınmaz satış vaadi ve ekleri imzalanırken otoparkın cinsi şekli hususunda itirazi kayıt koyulmadığı, proje bittikten sonra bu husustaki itirazi kayıt nedeniyle artık, onarımının ve diğer dairelerinde aynı şekilde satılması nedeniyle ayıpsız misli ile değiştirilmesinin mümkün olmadığı, yine mahkememizce ------- tarihli rapora iştirak edilerek ayıbın önemsiz ayıp niteliğinde olduğu, zira tek başına yaşayıp da iki arabası olan kişi açısından bu hususunun kimisine göre sorun da olmayadabileceği değerlendirilmekle, açılan davanın reddine karar verilmiştir....

    Bu kapsamda, Dosya içerisinde bulunan flash bellekteki, otopark krokisi incelendiğinde, birkaç istisna dışında çoğu dairenin çift otoparkının, davacı şirkete teslim edilen otopark ile aynı olduğu, satıcının taahhüdünün 2 otopark teslimi olduğu ve bunun ifa edildiği, ----- otopark yerinin yan yana olacağının kararlaştırılmadığı, her ne kadar davacı taraf daire ve otoparkı alırken itirazi kayıt koymuşsa da, ilk başta taşınmaz satış vaadi ve ekleri imzalanırken otoparkın cinsi şekli hususunda itirazi kayıt koyulmadığı, proje bittikten sonra bu husustaki itirazi kayıt nedeniyle artık, onarımının ve diğer dairelerinde aynı şekilde satılması nedeniyle ayıpsız misli ile değiştirilmesinin mümkün olmadığı, yine mahkememizce ------- tarihli rapora iştirak edilerek ayıbın önemsiz ayıp niteliğinde olduğu, zira tek başına yaşayıp da iki arabası olan kişi açısından bu hususunun kimisine göre sorun da olmayadabileceği değerlendirilmekle, açılan davanın reddine karar verilmiştir....

      Davalı vekili dilekçesinde; dava konusu taşınmaz üzerindeki hattın 10.08.2005 tarihinde deplase edilerek taşınmaz üzerinden kaldırıldığını, davacı tarafın bahse konu taşınmaz üzerindeki irtifak hakkının tespit edilen tüm masraf ve bedellerini ödeyeceğini bildirip, gerekli terkin işlemlerinin yapılmasını talep ettiğinden, talep edilen bedeli itirazi kayıtsız müvekkilinin hesabına yatırdığını, davacı tarafın bedelsiz terkin yapılması iddiasında olduğunu, bu durumun müvekkilinin sebepsiz zenginleşme halini kastettiğinden, sebepsiz zenginleşme davasının ödeme tarihinden itibaren 1 yıllık süre içinde açılması gerektiğini, bir yıllık süre geçirildikten sonra açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının ödemeyi yaparken itirazi kayıt hakkı varken kullanmadığını, bedelsiz terkin şeklinde yapılması gerektiği şeklindeki talebin yasal dayanağı bulunmadığını, irtifak hakkı tesis edilirken mülk sahibine bunun bedelinin peşin olarak verilmekte olup, irtifak...

        Mahkemece her ne kadar fazla çalışma ve UBGT alacakları yönünden dosyaya çalışma düzenini gösterir yazılı bir belge sunulmadığı belirtilerek tanık anlatımları doğrultusunda hesaplama yapıldığı anlaşılmışsa da ve yine bilirkişi hesap raporundan sunulan mesai takip cetvelinin yapılan işin olağan koşulları ve sektör şartlarına uygun olmadığı belirtilerek tanık anlatımları doğrultusunda hesaplama yapılmış ise de dosya kapsamında mesai takip çizelgelerinin bulunduğu, Bu çizelgelerin davacının imzasını taşıdığı ve ayrıca herhangi bir itirazi kayıt da içermediği anlaşılmıştır....

        ./... esas sayılı dosyasına konu takip nedeniyle davacı tarafından itirazi kayıtla yapılan ödemenin iadesi sebebiyle açılan dava niteliğindedir. Davacı eldeki davada sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayandığını beyan etmiş, davalı da buna göre savunmada bulunmuş ve zaman aşımı defi ileri sürmüştür. Öncelikle davanın İİK'nun 72/7 maddesine dayalı istirdat davası mı yoksa sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı bir dava mı olduğu irdelenmelidir. 6100 sayılı HMK'nun 33/1. maddesine göre; “Hakim, Türk hukukunu re'sen uygular." Belirtilen yasa hükmü uyarınca bir davada olayların açıklanması taraflara, hukuki nitelendirmesi hakime ait bir görevdir. Bu yasal düzenlemeler karşısında, somut olayda davacı, davalı tarafından ... İcra Müdürlüğünün .../... esas sayılı takip dosyası ile aleyhine yapılan icra takibi nedeni ile borçlu olmadığı halde itirazi kayıtla ödemek zorunda kaldığı paranın iadesini talep etmektedir....

          Davalı vekili, davacının hak kazandığı tüm işçilik alacaklarının eksiksiz ödendiğini, bu hususunun işçi tarafından itirazi kayıtsız imzalanan ibraname içeriği ile sabit olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davalı işverence haksız feshedildiği, davalı işveren tarafından ibraz edilen ibranamede işçiye 4.000,00 TL ödendiği belirtilmiş ise de bu miktarın 2.000,00 TL'si için davacıya senet verildiği, senet bedelinin ödenmemesi ve ibraname tarih bulunmaması nedeni ile bu belgenin ödeme iddiası yönünden geçerli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            Davalı vekili, ödeme emrinin tebliğinden önce müvekkilinin davacıya gönderdiği miktarın, davacı tarafından itirazi kayıt konulmaksızın kabul edildiğini, Borçlar Kanunu'nun 113. maddesi gereğince itirazi kayıt koymaksızın alacağını kabul edenin fer'i alacak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, davalının kötü niyetli bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre; kooperatif üyeliğinden ayrılan davacının yerine 28.05.2006 tarihinde yeni üye alındığı, alacağın bu tarihte muaccel hale geldiği, bu tarihten itibaren gecikme faizi talebinin yerinde olduğu, ödenmeyen işlemiş faiz miktarının 9.816,73 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın 9.816,73 TL yasal faiz yönünden iptaline, tarafların icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

              Mahkemece, kararlaştırılan bu hükmün BK'nın 158. madde kapsamında ifaya ekli ceza olduğu teslim anında itirazi kayıt konulmadığından istenemeyeceği gerekçesi ile dava reddedilmiş ise de sözleşmedeki bu hüküm BK'nın 106/II. maddesinde tanımlanan gecikme tazminatı niteliğinde olup teslimde itirazi kayıt gerek olmaksızın talebi mümkündür. Buna rağmen mahkemece hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek sözleşmeye göre teslimi gereken tarih ile varsa fiilen teslim yoksa iskânın alındığı tarihe kadar olan dönem için hüküm altına alınması gerekirken tümüyle reddi doğru olmamış kararın bu nedenle de davalı karşı davacı arsa sahipleri yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı karşı davalı ......

                kayıt koymadan imzaladığını, davalı şirkete ait otelde üçlü vardiya şeklide çalışıldığını, davacının otel işyerinde istisnai olarak yaptığı fazla çalışmaların maaş bordrolarında gösterildiğini, ücretinin banka yoluyla ödendiğini, davacının fazla çalışmaya ilişkin bordrolara hiçbir itirazi kayıt koymadan imzaladığını, savunarak davanın reddini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu