DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/2. maddesi yollamasıyla 33/a maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2014/364 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, 31/12/2011 vade tarihli bonoya dayalı olarak alacaklı T5 tarafından borçlu T1 hakkında 16/01/2014 tarihinde başlatılan kambiyo takibi olduğu, 10 örnek ödeme emrinin borçlu T1'a 17/01/2014 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekilinin 06/02/2014 tarihinde borçluya ati gayrimenkuller üzerine haciz konulmasının istendiği, 11/02/2014 tarihinde haciz şerhi konulduğu, yazılı alacağın temlik sözleşmesi ile takibe konu alacağın 125.000,00 TL'lik kısmının Sırma Grup İçecek.. A.Ş.'...
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 71/2. maddesinde, "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12- 763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.)....
İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmüne, İİK'nun 33/a-1. maddesinde de; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12- 763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.). Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, davaya konu olayda takip dayanağı senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/1. maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir. Aydın İcra Müdürlüğünün 2019/44163 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takip olduğu, ödeme emrinin davacıya 13/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği ve davacının bir kısım mallarına haciz işlemi uygulandığı görülmüştür. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Takibin kesinleşmesinden sonraki itfa itirazı süresiz olarak ileri sürülebilir....
İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmüne, İİK'nun 33/a-1. maddesinde de; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12- 763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.). Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, davaya konu olayda takip dayanağı senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/2, 33/a maddeleri uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zaman aşımı nedeniyle takibin iptali şikayetidir. Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak, İİK'nın 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı zaman aşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı olmadığından, süresiz şikayete tabidir. Dava konusu icra takibinin dayanağı olan belge kambiyo senedi niteliğinde bono olup, senedin tanzim tarihi ve takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK'nın 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK'nın 661. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zaman aşımı öngörülmüştür. Diğer yandan TTK'nın 662. maddesinde "müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir" hükmüne yer verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu başlatılan icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Davaya konu takip dosyası incelendiğinde; dava dışı müteveffa borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin müteveffa borçluya tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, daha sonra müteveffa borçlunun mirasçılarına yenileme emri gönderildiği görülmektedir. Mirasçılar, daha önceden kesinleşen hususlara yönelik itirazda bulunamazlar. İİK'nın 71/2. maddesi gereğince, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır. Hukuk Genel Kurulu'nun 04/11/1988 tarih ve 1998/763- 797 sayılı kararında da belirtildiği üzere borçlunun bu konudaki istemi süreye de tabi bulunmamaktadır....
İlk derece mahkemesince şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından İİK'nın 33. maddesine göre takibin kesinleşmesinden sonraki evrede alacaklı tarafından borçluya mühlet verildiği iddiasının süresiz olarak ileri sürülebileceği gerekçesiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderilmesine yönelik talep İİK'nun 61. maddesine aykırılık nedenine dayalı şikayet olup, aynı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca ödeme/icra emri tebliğinden itibaren 7 günlük yasal sürede yapılmalıdır. Diğer taraftan, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde kural olarak limit aşımı dışında kalan tüm itiraz ve şikayetler yedi günlük yasal süreye tabidir. Bunun yanında, İİK'nın 33/2. maddesi uyarınca, icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/3796 Esas sayılı dosyasında verilen karara dayanılarak ilamlı icra takibine gidildiği, takibe konu ilamın 01/10/2019 tarihinde kesinleştiği, alacaklı tarafın ilamda hükmedilen alacak yönünden kararın kesinleşmesinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının Anayasa'nın 46/son maddesi gereğince uygulanarak kapak hesabı yapılmasını istediği, bu talebin icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine, red kararına karşı şikayet yoluna başvurduğu, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere takibe konu ilamın niteliği gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren Anayasa'nın 46/son maddesi gereğince kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranı uygulanması gerektiği bu nedenle şikayetin kabulüne ilişkin kararın yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Protokol içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında takibin kesinleşmesinden sonra düzenlenen iş bu borç tasfiye protokolü ile dava konusu icra takibinin dayanağı olan borç ile birlikte diğer borçlara karşılık daha uzun vadeli yeni senetler düzenlenmek suretiyle, söz konusu borçların yenilendiği, ardından uzun vadeli senetlere bağlanan iş bu borçların son vade tarihinden önce tamamen ödendiği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda, davaya konu takibe devam edilmesine olanak bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre, İİK'nın 33/2. maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir....