WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aydın İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/01/2006NUMARASI : 2005/429-11 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde TTK'nun 661. maddesinde öngörülen zamanaşımının durması nedeniyle mahkemece İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesiyle aynı Kanunun 33/a-1. maddesi gereğince "icranın geri bırakılmasına" karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması cihetine gidilmiştir.SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Aydın İcra Mahkemesi'nin 26.01.2006 tarih 2005/429 E.- 2006/11...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın üzerine atılı 5237 sayılı TCK'nin 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun takibi şikayete bağlı suçlardan olduğu ve katılan ...’ın hükümden sonra, 06/04/2018 tarihli dilekçesi ile şikayetten vazgeçtiğini bildirmesi ve sanığın 10/06/2015 tarihli duruşmada, şikayetten vazgeçme olursa kabul edeceğine ilişkin beyanının, şikayetten vazgeçmeyi kabul niteliğinde olduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 73/4. maddesindeki “Kovuşturma yapılabilmesi şikâyete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.” şeklindeki düzenleme uyarınca, hükmün kesinleşmesine kadar şikayetten vazgeçmenin hukuken geçerli olması ve sanığa isnat edilen mala zarar verme suçunun takibi şikâyete bağlı suçlardan olması nazara alınarak...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı, davalı adına kayıtlı olan 102 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen mahkeme kararıyla 37.13 m2'lik bölümünün kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığından tapu kütüğünden terkinine karar verildiğini, ancak anılan bölüm üzerinde davalıya ait bina ve eklentisinin mevcut olup, bu yerlerin 3. kişiye işyeri olarak kiraya verildiğini ileri sürerek, davaya konu 37.13 m2'lik kısım üzerindeki yapının yıkımına, terkine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonraki dönem için ecrimisile ve ayrıca eski hale getirme bedelinin tahsiline karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, dava konusu edilen yerdeki imara aykırı yapıların kendisi tarafıdan değil, kiracı tarafından yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuş, ihbar olunan şirket ise, taşınmazın mevcut hali ile kiraya verildiğini müdahalesi bulunmadığını bildirmiştir....

        Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Dairemizce de benimsenen 17.04.2009 tarih ve 2007/10- 71 esas 2007/98 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere 5237 sayılı TCK'nun 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun işlenmesi yeterli olup, ilk suçun 01.06.2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin mükerrirlik açısından önemi bulunmadığı, sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde ... 3....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 19.06.2014 tarih ve 2014/14137-17968 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Dairemizin bozma ilamında, itfa iddiasının İİK'nun 169/a-1. maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlanmadığı belirtilmiş ise de, borçlunun icra mahkemesine başvurusunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa şikayeti olması karşısında yasal dayanağın İİK'nun 71. maddesi olduğu, ancak sunulan belgenin bu maddede yazılı nitelikte olmadığının anlaşılmış olması nedeniyle, anılan madde yerine aynı Kanun'un 169/a-1. maddesinin yazılmış olmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi halinde, İİK'nun 71/2.maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı kanunun 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, mahkemece takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile......

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava İİK'nın 71/son maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 33/a maddesi uyarınca açılmış takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına yöneliktir....

              Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini ya-hut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.(İİK m.71/1) Somut olayda davacının yukarıda yasa metninde anılan belgelerden birisine dayanmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....

              Borçlu, itiraz dilekçesinde zamanaşımının oluştuğunu iddia ettiği zaman dilimini belirtmemiş ise de, icra dosyasındaki son işlem tarihinin 11/01/2018 olup 2 yıldan fazla süredir hiçbir haciz işlemi yapmadığını belirterek takibin iptalini istemiş olup davacının başvuru tarihi itibariyle takibin kesinleştiği, hukuki tavsifin ise hakime ait olduğu dikkate alındığında, borçlunun başvurusunun, İİK.nun 170/b maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gerekli aynı Yasanın 71/2 ve 33/a-1. maddeleri kapsamında takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı olarak kabulü gerekir. Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması halinde, takibin şekline göre İİK'nun 170/b maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gerekli aynı Yasanın 71/2 ve 33/a-1. maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilir....

              Sayılı dosyası ile yapılan takip, bonoya dayalı olup, davacı vekili takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleştiği nedeni ile mahkememize başvurmuştur. Başvuru bu hali ile İİK.'nun 170/b maddesinin göndermesi ile aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. 6762 Sayılı TTK'nun 690. maddesi yollaması ile uygulanması gereken aynı Yasa'nın 661/1.maddesi gereğince, bonoda keşideci ve onun gibi sorumlu olan aval verene karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren 3 yıldır. Somut olayda, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işlemler yapıldığı dolayısıyla borçlunun zamanaşımı nedeniyle icra mahkemesine başvuru tarihine kadar 6762 sayılı TTK'nun 661/1.maddesinde öngörülen üç yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı ...ndan bahisle -Davacının zaman aşımı şikayetinin reddine.." karar verildiği görülmüştür....

              UYAP Entegrasyonu