Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Uyuşmazlık, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede itfa nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. Adana 14. İcra Müdürlüğünün 2018/6639 E sayılı dosyası incelendiğinde; Alacaklı T6 tarafından her biri 75.000,00 TL bedelli 30/12/2017 ve 12/01/2018 keşide tarihli iki adet çeke dayanılarak davacılar aleyhine toplam 171.290,24 TL miktarlı alacağın tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, davacılara gönderilen ödeme emrinin 13/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Davacılar vekili, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede alacaklıya yeni çek verilerek ödeme yapıldığından bahisle ve duruşmanın ertelenmesi talebine yönelik mazeretinin kabul edilmemesinin haksız olduğundan ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur....

Sayılı ilamında " İİK.nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir....

Maddesi göndermesi ile İİK 33/a maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK'nın 71/2 maddesi uyarınca, borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zaman aşımına uğradığı ileri sürülecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır. Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak, İİK'nın 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı zaman aşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir. Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, senetlerin tanzim tarihi ve takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK'nın 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK'nın 661. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zaman aşımı öngörülmüştür....

İİK'nun 71/2.maddesinde "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmü yer almakta, aynı kanunun 33/a-1.maddesinde ise " İlamın zamanaşımına uğradığı veya kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına ve takibin devamına karar verilir" düzenlemesine yer verilmiştir. Takibin kesinleşmesinden sonra alacaklının icra dosyasında yapacağı takip işlemleri zamanaşımını keser. Ancak zamanaşımını kesen işlem ne zaman vaki oldu ise o tarihte zamanaşımı kesilir. Takiple ilgili son işlem tarihinden itibaren süre yeniden işlemeye başlar. (Yargıtay 12. HD., 2013/22792 E., 2013/31236 K.). Somut olayda; davacı borçlu takipten sonra 6 aylık zamanaşımı süresinin gerçekleştiğinden bahisle icranın geri bırakılmasını talep etmektedir....

GEREKÇE: Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır....

Maddesine göre borçlu tarafından takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zaman aşımına uğradığını ileri sürülecek olursa İİK.nun 33/a maddesi hükmünün kıyasen uygulanacağı, icra takibinin kesinleşmesinden sonra gerçekleşen zaman aşımı itirazının süreye tabi olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile Adana 8. İcra Müdürlüğünün 2015/14989 esas sayılı takip dosyasında İİK'nun 71/2 ve 33/a-1. maddeleri gereğince davacı borçlu aleyhinde başlatılan takipte icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....

Aynı Kanunun 9/3. maddesine göre de, lehe olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir. Bu düzenlemelerden ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.12.2005 gün ve 2005/3-162-173 sayılı kararından anlaşılacağı üzere, kesin yargı haline gelmiş bir hükümde değişiklik yargılaması yapılması, önceki hükümde sabit kabul edilen olaya her iki yasanın tüm hükümleri birbirine karıştırılmaksızın uygulanmak suretiyle ayrı ayrı sonuçlar belirlenmesini ve bunların karşılaştırılmasını gerektirir....

    Takibin kesinleşmesinden önce borcun itfa edildiğini borçlu yalnız resmî veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge ile ödeme emrinin tebliğinden itibaren İİK’nın 168. maddesinin 5. bendi uyarınca 5 günlük süre içinde icra mahkemesine dilekçe ile bildirmek zorundadır. Takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa (ödeme, ibra gibi) edildiğini ileri sürerek takibin iptalini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Borcun icra dairesine ödenmesi hâlinde icra dairesi borcun ödendiğini tespit eder ve icra takibin son bulduğa karar verir. İİK 71/1 maddesi icra dairesi dışında yapılan itfayı düzenlemekte olup itfanın noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı gerekir. Borçlunun adi belgeye dayanması hâlinde icra mahkemesi alacaklıyı imza hakkında beyanda bulunmak üzere duruşmaya çağırır....

      İİK'nın 71/1. maddesinde; "Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir müddet verdiğini, noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse takibin iptal veya talikini her zaman İcra mahkemesinden isteyebilir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, 06.08.2020 tarihli “Uzlaşma Tutanağı “ başlıklı belgenin incelemesinde; üçüncü maddede “Aydın İcra Müdürlüğünün 2019/44163 Esas sayılı dosyasının ... tarafından takipsiz bırakılacağı, iş bu dosyaya ilişkin olarak ...'...

        in icra mahkemesine yaptığı başvuruda; takip konusu alacakların takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takiplerin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayete konu iki icra takibi bulunmasına rağmen sadece ... İcra Müdürlüğü'nün 2000/182 E. (yenilemeden sonra 2006/2089 E.) sayılı takip dosyası hakkında değerlendirme yapılarak bu dosyada yapılan takibin zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasına karar verildiği, şikayet konusu diğer takip olan ... İcra Müdürlüğü'nün 1999/3920 Esas sayılı takip dosyası hakkında hüküm kurulmadığı görülmekle birlikte, temlik alacaklısı ...'in yargılama sırasında 20.01.2016'da, şikayetçi borçlu ...'in ise 17.11.2017'de öldüğü, ancak mahkemece adı geçenlerin mirasçıları davaya dahil edilmeden sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, TMK'nun 28/1. maddesi uyarınca ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur....

          UYAP Entegrasyonu