Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Mart 929 tarih 3, 4, 5 ve 6 sayılı tapu kayıtlarının geldi ve gitti kayıtlarının varsa oluşum belgeleri ile birlikte eksiksiz olarak, ayrıca bilirkişi raporunda söz konusu tapu kayıtlarının taksim haritaları olduğu bildirildiğinden taksime dair haritaların, 2- Çekişmeli 73 ada 88, 74 ada 11, 243 ada 142 ve 245 ada 76 parsel sayılı taşınmazların ... sunucu oluşan tapu kayıtlarının ve varsa gitti kayıtlarının, 3- Çekişmeli 74 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kadastronun kesinleşmesinden sonraki ifrazına dair her türlü belgenin, haritanın ve ifraz sonucu oluşan parsellere ait tapu kayıtlarının onaylı örneklerinin getirtilerek dosyasına konulması, daha sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.04.2018 gününde oybirliğiyle...

    Bölgesine ait nazım imar planı ve uygulama imar planlarının kesinleşme tarihi belirlenip, davacının talep ettiği altyapı katılım payı aidatlarının imar planlarının kesinleşmesinden önceki dönem için mi, imar planlarının kesinleşmesinden sonraki dönem için mi talep edildiği tespit edilerek, şayet kesinleşmeden sonraki bir tarihe ait ise davalının katılım payı aidatından sorumlu olacağı, önceki döneme ait ise sorumlu olmayacağı gözetilerek, dosya kapsamına uygun olarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın katılım payı alacağı yönünden de kabulü ile takibin katılım payı alacağı için de devamına karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş ve bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir....

      Takibin kesinleşmesinden sonra yenileme tarihi olan 10.08.2005 tarihine kadar TTK'nın 661. maddesinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş bulunmaktadır. Ayrıca, İİK'nın 71/2. maddesinde; (Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek* olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır.) düzenlemesi yer almakta, İİK'nın 33/a-l. maddesinde ise, (ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verir.) denilmektedir. Görüldüğü üzere, borçlunun İİK'nın 71. maddesine dayanan isteminin incelenebilmesi, bu istemin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK 04.11.1998 tarih, 1998/12-763 E., 1998/797 K.). Bu durumda mahkemece, itirazın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süreden reddi isabetsizdir....

        Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığı, davacı tarafından borçlu şirkete ait ... markasının takibin kesinleşmesinden sonra satın alındığı gibi davacının ödeme emri tebliğ edilen adreste 01.04.2010 tarihinden itibaren ticari faaliyete başladığı, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki aşamada markayı devretmesi ve aynı yerde 3. kişi davacı şirketin zilyetlik iddiasında bulunması İİK 97/a-2 gereğince birlikte zilyetlik karinesinin aksinin davacı 3. kişi tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince açılmış 3.kişinin istihkak davasına ilişkindir....

          Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" düzenlemesine yer verilmiştir Somut olayda; takibe konu 30/08/2012 vade tarihli bono için 3 yıllık zamanaşımı süresinin son günü olan 30/08/2015 tarihinin tatil gününe (pazar) rastlaması nedeniyle icra takibinin, tatilin bitiminden sonraki 31/08/2015 tarihinde başlatıldığı anlaşılmakta olup, bu durumda zamanaşımı gerçekleşmeden takibe başlandığının kabulü gerekir. O halde, mahkemece takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazının reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı borçlu ve diğer senet borçluları hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde davacı tarafça takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasının talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, davalı alacaklı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı şikayetidir. İİK'nın 168/5.maddesi hükmü gereği, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Aynı Kanunun 71/2. maddesine göre ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımı itirazı bir süreye tâbi değildir....

            İcra İflas Kanunu 71. maddesi; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir. Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33a. maddesi hükmü kıyasen uygulanır." İcra İflas Kanunu 33a. maddesi; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra tetkik mercii tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir..." Takip tarihi itibari ile yürürlükte olan 6762 sayılı yasanın 661. Maddesi; " Poliçeyi kabul edene karşı açılacak davalar vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle müruruzamana uğrar...." 6762 sayılı yasanın 662....

            Hükümlü hakkındaki kararın kesinleşmesinden sonra, aynı dosyada sanık olan ... ve ...'e ilişkin ilk hükmün, adı geçen sanıklar tarafından temyiz edilmesi ve Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin bahsi geçen hükmü bozması ve bozmadan hükümlü ...'in de yararlandırılmasına dair kararı üzerine, hakkında hüküm kesinleşmiş olan ...'in uyarlama yargılamasının ayrı olarak ele alınması gerekirken, tekrar yargılama sürecine dahil edilerek, sonraki hükümlerin kurulduğu anlaşılmaktadır. Ancak ilk hükmü temyiz etmeyen hükümlü ...'in sonraki hükmü de temyiz etme hakkı bulunmadığından, kurulan bu hüküm, hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğundan, hukuken varlık kazanmayan bir kararın temyiz davasına konu edilmesi de mümkün değildir....

              Hükümlü hakkındaki kararın kesinleşmesinden sonra, aynı dosyada sanık olan ... ve ...'e ilişkin ilk hükmün, adı geçen sanıklar tarafından temyiz edilmesi ve Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin bahsi geçen hükmü bozması ve bozmadan hükümlü ...'in de yararlandırılmasına dair kararı üzerine, hakkında hüküm kesinleşmiş olan ...'in uyarlama yargılamasının ayrı olarak ele alınması gerekirken, tekrar yargılama sürecine dahil edilerek, sonraki hükümlerin kurulduğu anlaşılmaktadır. Ancak ilk hükmü temyiz etmeyen hükümlü ...'in sonraki hükmü de temyiz etme hakkı bulunmadığından, kurulan bu hüküm, hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğundan, hukuken varlık kazanmayan bir kararın temyiz davasına konu edilmesi de mümkün değildir....

                TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 7 ] "İçtihat Metni" Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık hakkında ceza kararnamesiyle verilip kesinleşen 24.12.2004 tarih ve 2004/856-623 sayılı hükmün infazı aşamasında Cumhuriyet Savcılığı tarafından 5237 sayılı TCK hükümleri uyarınca uyarlama talep edilmesi üzerine mahkemenin duruşma açarak yaptığı yargılama sonucunda mağdurenin şikayetten vazgeçmesi üzerine davanın 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmiş ise de; 5237 sayılı TCK'nın 73. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçmenin cezanın irtfazına engel olmayacağının belirtilmesi karşısında sadece lehe olan kanunun belirlenmesi için yapılan uyarlama yargılaması sırasında kesinleşen hükme konu davanın düşürülmesine karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı (BOZULMASINA), 14.03.2011 gününde oybirliğiyle...

                  UYAP Entegrasyonu