Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İcra Hukuk) Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takibin zamanaşmına uğradığını belirterek iptalini talep ettiği, mahkemece, borçlu hakkında ilamsız takip yapıldığını ,bu takiplerde zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu ve dosyada bu sürenin henüz dolmadığını ifade ederek zamanaşımı şikayetinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Başvuru bu hali ile İİK'nun 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazıdır....

    İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. Borçlu, itiraz dilekçesinde zamanaşımının oluştuğunu iddia ettiği zaman dilimini belirtmemiş ise de, itiraz tarihi itibariyle henüz takibin kesinleşmediği, hukuki tasnifin ise hakime ait olduğu dikkate alındığında, borçlunun itirazının İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden önceki evreye ilişkin zamanaşımı itirazı olarak kabulü gerekir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zaman aşımı şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 71/2, 33/a maddeleri, 6762 sayılı TTK’nın 726., 730/18. ve 662. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, sair yasal mevzuat 3....

        Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine, icra dosyasının UYAP kayıtlarının incelenmesine, borçlu hakkında başlatılan takibin kesinleşmesinden sonra davacı/borçlu yönünden en son 10/12/2015 tarihinde haciz talebinde bulunulduktan sonra dava tarihi olan 13/09/2019 tarihine kadar zamanaşımını kesen bir takip muamelesi yapılmadığının ve buna göre takibin kesinleşmesinden sonraki devrede takip dayanağı çek bakımından 3 yıllık zamanaşımı süresinin gerçekleştiğinin anlaşılmasına göre; HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

        Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti olup, icra takibinin dayanağı kredi sözleşmesi olduğuna göre, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi sözleşmenin tarihi itibariyle yürürlükte olup olayda uygulanması gereken mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun125. maddesine göre 10 yıldır. Aynı Kanunu'nun 133. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler düzenlenmiş olup, buna göre; borçlu borcu ikrar ettiği, hususiyle faiz veya mahsuben bir miktar para veya rehin yahut kefil verdiği takdirde; alacaklı, dava veya defi zımnında mahkemeye veya hakeme müracaatla veya icrai takibat yahut iflas masasına müdahale ile hakkını talep eylediği halde zamanaşımı kesilir. Yine aynı Kanunun 135. maddesinde; "Müruruzaman kat'edilmiş olunca kat'ıdan itibaren yeni bir müddet cereyan etmeye başlar" düzenlemesine yer verilmiştir....

          İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12-763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.)....

            İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmü yer almaktadır. Aynı Kanunun 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" düzenlemesine yer verilmiştir. Öte yandan borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2 ve 33/a maddelerine dayanan zamanaşımı şikayetinin incelenmesi, bu şikayetin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04.11.1998 tarih ve 1998/12-763 E., 1998/799 K.sayılı kararı)....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 29.04.2016 tarih ve 2016/10058-12711 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değilse de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek icranın geri bırakılmasını talep ettiği, mahkemece istemin kabulüne karar verildiği görülmektedir....

                Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun17.04.2007 tarih ve 2007/10-71 Esas, 2007/98 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun 01.06.2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin mükerrirlik açısından önemi bulunmadığı sanık ...'in adli sicil kaydı incelendiğinde kasıtlı suçtan mahkumiyeti olup 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinde öngörülen süreler henüz tamamlanmadan sonraki suçu işlediği ve önceki mahkumiyetin tekerrüre esas teşkil ettiği anlaşılmış ise de aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni sayılmamıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hükmün kesinleşmesinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK hükümlerinin, hükümlü lehine uygulanıp uygulanmayacağı konusunda karar verilmiş olması ve bu kararın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 27.12.2005 tarih ve 2005/162-173 sayılı kararında belirtildiği gibi, 5252 sayılı Kanun'un 9. maddesinin 1. fıkrasına göre, ister genel prensip uyarınca duruşmalı yargılamada, isterse ayrıksı yöntem olarak evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda verilmiş bulunsun, sonraki lehe yasa nedeniyle yapılan uyarlama yargılamasında verilen kararlar hüküm niteliğinde olduklarından bu hükümlere karşı 1412 sayılı CMUK'nın 305. maddesinde belirtilen istisnalar dışında temyiz yasa yoluna başvurulabilecek olması karşısında, 07.06.2016 tarihli kararın temyize tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre...

                    UYAP Entegrasyonu