Zarara sebebiyet veren davalı, sigorta ettirene karşı haiz olduğu defileri sigortacıya karşı da ileri sürülebileceğinden, davacının kusuru oranında davalının takas-mahsup talebi konusunda da bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 14.00 YTL peşin harcın onama harcından mahsubuna 22.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez" hükmüne yer verilmiş ise de; borçlu vekilinin, vekalet ücretinin takas-mahsuba konu edilemeyeceği yönündeki yasal hakkından vazgeçebileceğini, takas mahsup şartları gerçekleşmesine rağmen icra müdürlüğünün bu talebi reddetmesinin hukuka aykırı olduğunu bildirerek takas mahsup talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğü kararı kaldırılarak takas mahsup talebinin mahkemece kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptal edildiği, dolayısıyla davacının söz konusu mahsup yoluyla ödeme isteminin yerine getirilmesinin gerektiği, 2016/9 dönemine ilişkin iade alacağının mahsubuyla ilgili olarak, mahsup talebinin kabul edilmemesi halinde ödeme emri düzenlemeden önce bu hususun davacıya bildirilmesinin gerektiği, vergi mahkemesince verilen ara kararıyla davalı idareye mahsup yoluyla ödeme talebinin kesin olarak reddedilip edilmediğinin sorulması üzerine, mahsup talebinin reddedildiğine dair davacıya herhangi bir yazının gönderilmediği ve davacının iade talebiyle ilgili vergi incelemesi talep edildiği ve bunun sonucuna göre mahsup talebiyle ilgili işlem yapılacağının belirtildiği, mahsup talebinin gerçekleşmeyeceğine ya da mahsup talebinin kesin olarak reddedildiğine dair herhangi bir yazı davacıya tebliğ edilmeden düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/6891 Esas sayılı dosyasında 20.000 TL ödemenin de mahsubundan başka 64.635,4 TL'nin takas ve mahsup yolu ile ödenmiş olacağının kabulüne, 23.10.2014 tarihinden itibaren takipte talep edilen şekilde faize tabi olmak üzere 7.678,37 TL asıl borç kaldığının kabulüne, faizsiz olarak 8.739,53 TL icra vekalet ücreti ile 23.10.2014 tarihinden ödeninceye kadar yasal faize tabi olarak 6.241,60 TL mahkeme vekalet ücreti için takibe devam edilmesi gerektiğinin kabulüne, borçlu vekilinin bu sebeple icra ve mahkeme vekalet ücretleri takas mahsup taleplerinin reddine, ... 14....
İcra Müdürlüğü’nün 205/7604 sayılı dosya borcundan mahsup edilip bu konuda verilen karar kesinleştikten, İcra Müdürlüğünce de ...’nin dosya borcundan 20.800,00 TL’nin mahsubuna karar verildikten sonra, 20.800,00 TL alacak için ... tarafından borçlu ... aleyhine 04.05.2011 tarihinde başlatılan takibin haksız olduğu, ilam alacaklısı ...’nin takas ve mahsuba konu edilmeyen 20.800,00 TL’nin faizini ancak takip konusu yapabileceği, ilam tarihi 30.01.2007 tarihinden, takas ve mahsup karar tarihine kadar ki faizi talep edebileceği kabul edilmelidir. Mahkemece, dosya alacağının temliki takip ve İcra Mahkemesi'ne açılan davadan sonra olması nedeniyle, temlik alana tebliğat yapılıp davaya dahili sağlandıktan sonra bu esaslar çerçevesinde karar verilmesi gerekirken davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle borçlu vekilinin temyiz talebi yerinde görülerek hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Esas sayılı dosyasında, 49.279,18-TL toplam alacak talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı borçlunun itirazı üzerine takip durmuştur. 2018/... esas sayılı davada; davacı vekili tarafından davalı aleyhine içme-kullanma ve proses su kullanımına ilişkin alacağın tahsili talebi ile Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2018/... Esas sayılı dosyasında, 54.628,80-TL toplam alacak talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı borçlunun itirazı üzerine takip durmuştur. 2018/... esas sayılı davada; davacı vekili tarafından davalı aleyhine arıtma tesisi işletiminden kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2018/... Esas sayılı dosyasında, 148.740,53-TL toplam alacak talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı borçlunun itirazı üzerine takip durmuştur. 2018/... esas sayılı davada; davacı vekili tarafından davalı aleyhine doğal gaz kullanımından kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2018/......
"İçtihat Metni"Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 ve 5682 sayılı kanunlara muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Gümrük İdaresi vekilinin 28.03.2011 havale tarihli yargılamaya katılma talebi hakkında herhangi bir karar verilmemiş ise de; 5271 sayılı CMK’nun 260/1.maddesi uyarınca suçtan zarar gören ve yargılamaya katılma talebi hakkında karar verilmeyen şikayetçinin hükmü temyize hakkı bulunduğu kabul edilip suçtan doğrudan zarar gören müşteki Gümrük İdaresinin davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede; 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı kararda tartışılmamış ise de; katılanın zararının giderilmemiş olması nedeniyle CMK.nun 231/6-c maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyeceğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır....
HUMK.nun 204. maddesi uyarınca takas ve mahsup talebi davayı mütekabiledir. Anılan yasa hükmünce ayrıca harcı verilerek karşı bir dava açılmasına gerek bulunmamaktadır. Öyle olunca, davalının takas def’i üzerinde durularak davacıya 16.6.2005 tarihinde yapılan 5.000.Euro ödemenin davalıya iadesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu yön gözardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bent uyarınca temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 540.00 TL temyiz harcının istek halinde iadesine, 27.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Pir Sultan Sok. no:15/2 ...” adresini bildirdiği, yokluğunda verilen kararın sanığın bildirdiği adresine 16.08.2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, yapılan tebligatın kanuna uygun olduğu, bildirdiği adresine yapılan tebliğin usulüne uygun olduğu, sanığın 22.09.2017 tarihli dilekçe ile mahkemeden mahsup talebinde bulunduğu, mahkemenin ek kararla mahsup talebinin kabulüne karar verdiği, bu kararın sanığa tebliğ edildiği anlaşılmakla; 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirlenen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra 29.07.2022 tarihinde temyiz isteğinde bulunduğu, hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, sanığın temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle...
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hesaplanan kıdem tazminatı miktarına faiz ilave sonucu bulunan toplam miktardan işveren tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemeleri mahsup edilerek bakiye alacak hesaplanmıştır. Bu hesaplama yöntemi dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Davacıya yapılan kıdem tazminatı ödemeleri, ödeme tarihlerine göre faizleriyle birlikte mahsup edilmeli, gerek duyulursa faiz işlerinde uzman serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişiden rapor alınmalıdır. Yazılı şekilde hatalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 01.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....