Davalı, davacının borçlarının tasfiyesi amacıyla davacı adına yaptığı harcama toplamının, davacının verdiği paradan daha fazla olduğunu savunarak davanın reddini dilemiş; vekalet görevinden hariç olmak üzere davacının kendisine, icra takibine konu edilen 250.000,00 TL bedelli bonodan kaynaklı borcu olduğunu ileri sürerek takas mahsup talebinde bulunmuştur. Takas mahsup talebine konu edilen 250.000,00 TL lık bonodan dolayı davacının menfi tespit talebi bulunmadığı halde, dava konusu edilmeyen bir hususta, takas mahsup talebine konu edilen 250.000,00 TL bedelli bonoyu hükümsüz kılacak şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Hal böyle olunca mahkemece, takas mahsup talebinin koşulları oluşmadığından bahisle bu istemin reddine karar verilmesi gerekirken, talep dışına çıkılarak menfi tespit kararı içerecek şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
oluşturmayacak ise de, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği göz önünde bulundurularak mahsup edilen sürenin hükmolunacak tazminat miktarının tayininde dikkate alınması gerektiği nazara alındığında, temyiz incelemesi sırasında UYAP sistemi üzerinden temin edilerek dosya içerisine alınan Sincan 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takas mahsup talebi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı ... Yayıncılık A.Ş. tarafından, borçlu İletişim Yayıncılık ve Gazetecilik Basın San. ve Tic. A.Ş. aleyhine, ... 3.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2006/136 Esas, 2011/128 Karar sayılı ilamına dayanılarak, ilamda alacaklı lehine hükmedilen tazminat, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve işlemiş faizinin tahsili için ilamlı takip başlatılmaştır....
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında tedarikçi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre ticari ilişkilerin yürütüldüğünü, müvekkilinin özel sipariş ile talep ettiği mallar davalı tarafından teslim edilmeyince müvekkilinin tedarikçi sözleşmesi uyarınca sevk zarar tazminatı faturaları düzenlediğini, reklam prim faturaları ve ciro prim faturalarının da işbu sözleşmeye uygun olduğunu belirterek takas ve mahsup defi dikkate alınarak davanın reddine ve %40 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, tarafların imzaladıkları sözleşme gereğince davalının sevk zarar tazminatı faturası ve destek satış ve reklam katılım ciro faturasını düzenleme hakkı olduğu, davalının mahsup talebi dikkate alındığında tarafların ticari defterlerine göre davacının davalıdan alacağı kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
dilekçesi ile tazminata hükmolunurken mahsup edilen sürenin hesap dışı tutulmasını talep ettiği, 17.02.2010 tarihi sonrası ise tutuklama müzekkeresinin infaz görmediği dikkate alındığında, davanın bu nedenlerle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi, gerekçesi itibariyle yanlış, sonucu itibariyle doğru kabul edilmiştir....
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, itirazın iptali talebi yönünden icra takibinin 2.799,90 YTL asıl alacak ve 8.116,29 YTL işlemiş faiz ve takip tarihinden yasal faiz ile takibin devamına, mahsup talebinin usulden reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı dava dilekçesinde; itirazın iptali, menfi tespit ve alacak istemiş, davalının aleyhine başlattığı takipteki borcundan mahsubunu istemiştir. Bu hali ile dava dilekçesi anlaşılır olmadığı gibi her bir talebin miktarı ,mahsup istenen yani kabul edilen borç miktarı açıkça anlaşılamamaktadır. Mahkemece öncelikle davacıdan talebini açıklaması istenmeli, karşılıklı mahsup istedikleri miktarlar yönünden kabul ettikleri bir miktar var ise belirlenmeli, tarafların açıklamalarına göre davanın niteliği belirlendikten sonra sonucuna göre hüküm kurulmalıdır....
Davacı ... şirketinin TTK’nun 1301. maddesinde yer alan yasal halefiyet hakkına dayanıp sigorta ettirenin yerine geçerek ve bu sıfatla dava açmış bulunmasına göre zarara sebebiyet veren davalılar sigorta ettirene karşı haiz olduğu defileri sigortacıya karşı da ileri sürebilir, karşı dava açmak veya takas ve mahsup isteminde bulunmak yetkilerini kullanabilir. Bu hale göre mahkemece davalıların süresinde yaptıkları takas ve mahsup talebi dikkate alınarak delillerin toplanması, gerçek zararların belirlenmesi, davalının uğradığı zararın kanıtlanması halinde mahsup işleminin yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davalıların talebiyle ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 14.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Genel Kurulu'nun 12.10.1994 tarih ve 1994/251-593 sayılı kararında da vurgulandığı üzere dar yetkili icra mahkemesinin yargılama usulü gözönünde tutulduğunda; takip hukuku bakımından takas ve mahsup iddiasının kural olarak: 1) Takasa konu alacağın, İİK.nun 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması, 2) Bu alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması, 3) Alacağın ilama bağlanması hallerinde icra mahkemesinde incelenmesi ve istemin sonuçlandırılması mümkündür. Bir başka anlatımla, BK.nun 118. maddesinde takas isteminin kabulü için öngörülen koşullar genel mahkemelerde görülmekte olan davalarla ilgili olup, icra mahkemesindeki takas talebi yukarıda yazılı koşullara göre değerlendirilmelidir....
maddesi gereği, biriken aylıklarından mahsup edilen 338,39 TL düşülerek, kalan 177,26 TL’nin, 20.06.2006 ödeme tarihinden itibaren yasıl faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken; davalıya anılan dönemde ödenen aylıkların tümünün istirdadına karar verilmesi, yine, mahsup edilen miktarın da gözetilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 27. 09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takas Mahsup Talebi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili, müvekkili aleyhine ilama dayalı olarak.... İcra Müdürlüğü'nün 2014/2269 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, müvekkili tarafından da alacaklı aleyhine aynı ilamdan kaynaklanan alacakları için.... İcra Müdürlüğü'nün 2014/1490 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, takasın yasal şartlarının oluştuğunu, müvekkili aleyhine başlatılan takipteki borç ile alacaklı aleyhine başlatılan takibe konu alacakların takas ve mahsubunu talep etmiştir. Mahkemece, talebe konu dosyalardan.......