Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 09.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Hukuk Dairesi’nin 12.3.2019 tarih ve 2016/7687 Esas - 2019/2524 Karar sayılı ilamı ile; üçüncü kişi şikayet yolu ile haczin kaldırılmasını isteyemeyeceği, davacı üçüncü kişinin istihkak talebi hakkında tarafların tüm delillerini toplayarak oluşacak sonuca göre değerlendirme yapılması gerekirken sadece şikayete yönelik gerekçe ile karar verilmesi yerinde görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak takip dosyasının tarafı olmayan üçüncü kişi şikayet yolu ile haczin kaldırılmasını isteyemeyeceğinden haczedilmezlik şikayeti yönünden davanın reddi gerektiği, istihkak iddiası yönünden ise ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği adresin haciz mahalli olduğu, mülkiyet karinesinin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle şikayetin ve davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi ile borçlu tarafından temyiz edilmiştir....

      Açıkça itirazdan ya da şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi şikayeti ve itirazı konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 Esas, 2011/300 Karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı). O halde, Mahkemece, borçlunun İYUK'un 28/2.maddesi gereğince icra emrinin iptaline yönelik şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Kabule göre borçlu vekilinin İcra Mahkemesi’ne başvuru dilekçesindeki iddialar haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. İİK’nun 18/3. maddesi "Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir" hükmünü içermektedir. Şikayet niteliğindeki haczedilmezlik başvurusunun icra dosyası kapsamı da gözönünde bulundurularak, İcra Mahkemesi’nce mevcut delil durumuna göre sonuçlandırılması gerekir....

          Belirtilen sürede ödeme yapılmaması halinde, söz konusu alacaklar genel hükümler dairesinde tahsil olunur" hükmü düzenlenmiştir 6552 sayılı Yasa'nın 38. maddesi ile değişik 5502 sayılı Kanun'un 36. maddesinde yer alan prosedüre uyulmadığı şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre icra emrinin tebliğ tarihinden başlar. Somut olayda borçlu İdareye icra emri 01.02.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, yedi günlük süreden sonra 17.03.2016 tarihinde şikayet başvurusu yapıldığı anlaşıldığından, Mahkemece, şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru değildir....

            Şu durumda, emare olduğu kabul edilerek, davalıların şikayet haklarını hukuka uygun sınırlar içinde kullandıklarının kabulü gerekir. Mahkemece, şikayet için yeterli emare olması nedeniyle davalıların yasal şikayet haklarını kullandıkları sonucuna varılarak, istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, şikayet haklarını hukuka uygun kullanmadıkları gerekçesiyle, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olmaları usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              ın beraatine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili ve sanık müdafiileri tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1 - Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan dolayı; sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde; Şikayet dilekçesinde borçlu tüzel kişiliği temsil eden şirket yetkilisinin isminin belirtilmediği, tüzel kişiliğin şikayeti halinde, şikayet dilekçesinde gösterilmeyen kişilerin araştırılmasına ve cezalandırılmasına yasal imkan bulunmaması nedeniyle İİK'nun 345. maddesi gereğince davanın reddi gerekirken yargılama sırasında mahkemece ticaret sicili memurluğundan belirlenen yetkilileri hakkında yargılamaya devam edilerek, sanığın beraatine karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasından..."...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR 3. kişi, davayı maktu harç yatırarak şikayet istemli olarak açmıştır. Başvuru dilekçesinde; 28.04.2015 tarihinde borçlu ile ilgisi olmayan, kendisine ait adreste haciz yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hukuka aykırı işlemleri yapan icra dairesinin talimat icra dairesi olması sebebiyle bağlı bulunduğu Antalya Mahkemelerinin yetkili olduğunu, talebinin kabulü ile haciz işleminin hukuka aykırılığına, haczin kaldırılmasına ve ödediği bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

                  İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 4. ve 12. bentlerinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlu vasisinin, şikayet dilekçesinde yer verdiği “...Hacizlere ilişkin bildirim...’in eşine yapılmış olup benim hacizlere ilişkin bildirimden 03/07/2015 tarihinde haberim olmuştur. Nitekim tebligat yapılan ...’in eşinin oturduğu ev ile benim oturduğum ev farklı evlerdir. Bu nedenlerle davamız süresindedir...” şeklindeki ifadelerle, taşınmazlara ve traktöre konulan haczin bildirimine dair tebligatın usulüne uygun yapılmadığını belirttiğinden, mahkemece öncelikle tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması, tebligatın usulsüz olduğuna kanaat getirildiği takdirde tebligatı öğrenme tarihine göre şikayet süresinde ise işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir....

                    İlamlı icra takibinde, ilama uygun faiz istenmediği, faizin fazla işletildiği ve ilamda belirlenen brüt tutarların net miktarları üzerinden takip yapılması gerekirken brüt miktarlar üzerinden takip yapılmayacağı yönündeki şikayetler, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, İİK'nun 16/2. maddesine göre, süresiz olarak İcra Mahkemesi'nce incelenmelidir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı karar) Borçluya gönderilen icra emri, ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK.nun 41, 16.maddeleri)....

                    UYAP Entegrasyonu