Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 22.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurusunda; mahkemece incelenip karar verilen şikayetinin yanı sıra, takipte tahsili istenilen ilam vekalet ücretinin ilama aykırı olarak talep edildiğine yönelik şikayeti de bulunmaktadır. İşbu şikayet hakkında mahkemece herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olması yukarıda değinilen HMK'nun 297. maddesi hükmüne aykırıdır. O halde mahkemece; HMK'nun 297. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun, ilam vekalet ücretinin ilama aykırı olarak talep edildiğine yönelik şikayetinin de incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmayıp olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Borçlu vekili, 2577 sayılı Yasa'nın 28/2. maddesine göre, yapılan başvuruda sunulan vekaletnamede alacaklı vekilinin ahzu kabz yetkisinin bulunmadığını, takibe konu ilamda alacağın davalı idarelerden müştereken alınmasına karar verildiğini, ayrıca bildirilen hesabın alacaklı asile ait olmadığının tespit edildiğini, icra emrinin usule, esasa ve ilama aykırı olması sebebi ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        Asıl ve birleşen dosyada şikayet olunan ... Metal Saç ve Dış Tic. A.Ş. vekili, şikayetçinin alacağının ilama dayalı alacaklardan olduğunu ve dava tarihinin kendi hacizlerinden önce olması nedeniyle İİK'nun 100. maddesi gereği sıra cetvelinde yer alması gerektiğini belirterek, asıl ve birleşen dosyalarda şikayeti kabul etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, şikayet olunan ... Metal Saç ve Dış Tic. A.Ş. vekilinin kabul beyanı doğrultusunda şikayetin kabulü ile asıl dosyada ....03.2010 tarihli sıra cetvelinin ve birleşen dosyada ....03.2010 tarihli ek sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, asıl dosyada şikayet olunan Sosyal Güvenlik Kurumu ve birleşen dosyada şikayet olunan ... Metal San. Ve. Tic. Ltd. Şti. vekilleri temyiz etmiştir. ...- Asıl ve birleşen dosyalarda şikayet, sıra cetveline ilişkindir....

          GEREKÇE: Borçluya gönderilen icra emri, kanuna ve özellikle ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK'nun 41, 16. maddeleri). İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup bu kısmın aynen infazı zorunludur. İcra mahkemesince hükmün (infaz edilecek kısmının) yorum yolu ile değiştirilmesi mümkün olmadığı gibi yeniden belirlenmesi de mümkün değildir (HGK 8.10.1997 tarih ve 1997/12- 517 E., 1997/776 K. sayılı kararı). Bu kabule aykırı talepler içeren takipler ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesinde süresiz şikayet konusu yapılabilir (HGK 21.6.2000 tarih, 2000/12- 1002 E). Borçlunun somut olayda şikayeti ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir....

          Maddesi anlamında ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir. Şikayet başvurusunun, icra mahkemesince İİK'nın 17 ve 18. maddeleri uyarınca basit yargılama usulüne göre incelenmesi gerekmekte olup, anılan başvuru HMK'nun 132. maddesinde düzenlenen karşı dava hakkını doğurmaz (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 12/01/2015 tarih, 2014/26453 esas ve 2015/175 karar sayılı ilamı). Bu nedenlerle mahkemenin karşı davanın reddine ilişkin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygundur. Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/10/2021 NUMARASI : 2020/313 ESAS- 2021/1705 KARAR DAVA KONUSU : İLAMA AYKIRILIK ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Büyükçekmece 1. İcra Müdürlüğünün 2020/1730 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip kapsamında istenen alacağın faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, takipte 16/07/2013 tarihinden itibaren faiz istendiğini, oysa ancak karar tarihi olan 24/12/2019 tarihinden itibaren faiz istenebileceğini bildirerek, 24/12/2019 tarihinden önce işletilen faizler yönünden takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dayanağı ilamda nafakanın dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tesis edildiğini, takipte ise faizin dava tarihinden 1 ay sonra olan 16/08/2013 tarihinden itibaren başlatıldığını, faiz başlangıç tarihinin ilama uygun olduğunu bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          Somut olayda işçi alacak kalemlerinin net tutarlar üzerinden takibe konulmadığı brüt tutarlar üzerinden takibe konu edildiği, iddia ve şikayeti ilama aykırılık şikayeti olup süresiz olarak yargılamanın aşamasında ileri sürülebilir. Takip borçlusu tarafın bu hususu dile getirmiş olup bu hususunda incelenerek hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekir. O halde tarafların asıl rapordaki değerlendirmelere karşı itiraz ve beyanlarının değerlendirmesi için asıl raporu hazırlayan bilirkişiden ek rapor alınması suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi isabetli değildir. Öyleyse Davacı vekilinin istinaf talebinin belirtilen sebeple sınırlı olarak kabulü ile, ilk derece mahkeme kararının HMK 353/1- a-6. maddesi gereğince kaldırılarak yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

          Borçluya gönderilen icra emri, kanuna ve özellikle ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK 41, 16/1,2. maddeleri). Şikayeti inceleyecek icra mahkemesinin yetkisi ise sınırlıdır. Bu nedenledir ki, yerleşik yargısal uygulamada ilamların infaz edilecek kısmının hüküm bölümü olduğu, hüküm içeriğinin aynen infazı gerektiği ve gerek icra dairesinin gerekse sınırlı yetkili icra mahkemesinin ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı kabul edilmiştir .(HGK 8.10.1997 tarih 1997/12-517 E, 1997/776 K.; 22.3.2006 gün 2006/12-92 E, 2006/85 K.; 25.6.2008 gün 2008/12-45 E, 2008/453 K). 5335 sayılı Kanun 3095 sayılı Kanunun 1.maddesini değiştirmiş maddede hesap tarzı belirlenen yasal faizin T.C. Merkez Bankasının belirlediği reeskont oranları üzerinden hesaplanması yöntemi terk edilmiştir....

            Tip Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna teslim edildiğinde saç ve sakalının kesilip kesilmemesi nedeniyle yaşanan tartışma sonrası bir infaz koruma başmemuru tarafından yüzünün sağ tarafından yumrukla vurulduğu yönündeki şikayeti üzerine sevk edildiği ... Devlet Hastanesinin 17.10.2014 tarihli raporuna göre iddia ve şikayeti doğrulayacak şekilde ''sağ zigoma üzerinde Hiperimi ödem'' bulgusunun saptandığı olayda; Sanığın şikayeti nedeniyle idari soruşturmanın şikayet olunan infaz koruma memurunun bulunduğu ceza infaz kurumu görevlilerince yapılmasından sonra, Cumhuriyet Savcısı tarafından ise sanıkla aynı koğuşta bulunan tutuklu veya hükümlüler dinlenilmeden, kamera kayıtları temin edilmeden ve lehine deliller toplanılmadan ve en önemlisi sanığın iddiasını teyit eden adli rapor gözardı edilerek CMK.nın 160/2. maddesine aykırı soruşturma yapılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu