İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen davacı eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlular aleyhine alacaklı tarafından, işe iade davası sonrası verilen hükme dayalı olarak ilamlı takip başlatıldığı, icra emriyle; 8.840,84 TL dört maaş tutarı ile bu alacak kalemine işleyecek faiz 446,89 TL 'nin ödenmesinin istendiği, borçlu vekilinin ilama aykırı olarak talepte bulunulduğu şikayeti üzerine; Mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği, hükmün borçlu vekilince temyiz edildiği görülmüştür....
Borçlu vekilinin talebi ilama aykırılık şikayeti mahiyetinde olup, süresiz olarak ileri sürülebileceğinden sair temyiz itirazlarının reddine, Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. (HGK'nun 05.04.2000 tarih ve 2000/12-739 Esas, 2000/746 Karar) Bu durumda Mahkemece faize ilişkin hesap yapılarak fazlaya ilişkin kısmın iptaline karar vermek gerekirken icra emrinin tümden iptaline karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
(HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 15.04.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Borçlunun, yukarıda belirtilen borç muhtırasına yönelik iddiaları, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde şikayetin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddi yönünde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu ... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde geri verilmesine 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
K. sayılı kararıyla itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verildiği, tahliyenin 30.03.2015 tarihinde infaz edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda tahliye işleminde ilama konu taşınmaz dışında ve ilam kapsamında olmayan kısma girilerek boşaltıldığı gerekçesiyle tahliye işleminin iptali ve taşınmazın iadesini istediği, mahkemece icra müdürlüğünce işlem yapılması yönünde karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusunun İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, icra mahkemesince aynı yasanın 18. maddesine göre inceleme yapılarak 17. maddeye uygun bir karar vermelidir. Şikayeti inceleyecek icra mahkemesinin yetkisi dar ve sınırlı ise de, gerektiğinde mahallinde keşif yapmak suretiyle icra dairesince yapılan işlem ve infazın ilama uygun yapılıp yapılmadığını denetlemelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlular aleyhine alacaklı tarafından, işe iade ilamına dayalı olarak, ilamlı takip başlatıldığı, icra emriyle; 6.840,00 TL net dört maaş tutarı ile 345,75 TL işlemiş faizin ödenmesinin istendiği, borçlu vekilinin ilama aykırı talepte bulunulduğu şikayeti üzerine; Mahkemece, şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. HGK’nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 Esas-1997/776 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür....
Mahkemece, yaralama nedeniyle davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulması doğru ise de; davalının davacıyı yağmaya teşebbüs suçundan şikayeti sonucunda davacı hakkında ceza davasının da açıldığı gözetildiğinde, davalının sırf zararlandırma kastının bulunmadığı, şikayet için yeterli emare olması nedeniyle davalının yasal şikayet hakkını kullandığı sonucuna varılarak, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
(HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kabule göre de; borçlu vekili icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takipte talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz miktarlarının ilama aykırı olduğunu ileri sürmüştür. İlama aykırılık nedenine dayalı itirazlar süreye tabi bulunmadığından mahkemece anılan itirazlar hakkında her hangi bir inceleme yapılmaması ve olumlu olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 12.01.2009 Tarih ve 2008/19625 esas 2009/43 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Her ne kadar davalılar istinaf dilekçesinde, davacının 2 ayrı şikayet konusu bulunduğunu, ikinci şikayet konusu olan ilama aykırılık şikayeti ile ilgili ret kararı verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; dava dilekçesinde, davacının tek şikayet konusu mevcut olup, buna istinaden talep sonucu da icra emrinin iptalinden ibaret olduğundan şikayetin kabulüne karar verilmesi yerindedir. Ayrıca, ret hükmü verilmesini gerektirir bir durum mevcut değildir. Yine davalı tarafın dosyaya sunmuş olduğu cevap dilekçesinde davacının talep sonucuna karşı çıkılmış olup, davanın reddi talep edildiğinden, davacının şikayetinin de kabul edilmiş olması karşısında davacı lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik yoktur. HMK.'nun 355. maddesi kapsamında Dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....