İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01/03/2023 tarih, 2022/746 Esas- 2023/179 Karar sayılı ilamı ile ilamı ile, "...şikayet konusu haciz yargılama aşamasında kalktığından şikayetin konusuz kaldığı" gerekçesi ile, " 1- ) Konusuz kalan şikayet hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA," karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/15552 esas sayılı dosyasında ilamda hükmedilen vekalet ücreti ve işlemiş faizi toplamı olan 180.513,40 TL 'nin tahsili için takip yapıldığı, ilam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın aynı ilama dayanılarak, İstanbul 18.İcra Müdürlüğü 2019/15709 Esas sayılı dosyasında ise, asıl alacak, işlemiş faiz ve yargılama gideri olmak üzere toplam 3.362.579,90 TL'nin tahsili için takip yapıldığı, alacaklının aynı ilama dayalı olarak, yasadaki boşluktan faydalanarak daha fazla icra vekalet ücretini borçludan tahsil etmek amacıyla iki ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına aykırı davrandığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu, takibin mükerrer olduğu, şikayeti ilamlı icra takibinde ilama aykırılık nedeni içinde değerlendirilmekte ve İİK 16/2 md....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu Uşak 3. İcra Müdürlüğü'nün 2013/1174 sayılı ve 2013/1192 sayılı takiplerde haczedilen taşınmazı ile ilgili olarak İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi kapsamında meskeniyet şikayetinde bulunmuş. Mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti. İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar....
Somut olayda, borçlu vekilinin İcra Mahkemesi'ne başvuru nedenleri ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir. Bu durumda Mahkemece, taraflar gelmese bile işin esası incelenerek gereken kararın verilmesi yerine yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye rağmen HMK'nun 150. maddesi uygulanarak "dosyanın işlemden kaldırılması", daha sonra da "davanın açılmamış sayılması" yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karış 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 30.05.2016 tarihinde karar verildi....
(HMK. m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 20.05.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi....
(HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 17.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir....
(HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Borçlu vekilinin iddiaları ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde şikayetin süreden reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Öte yandan, borçlu vekilinin, İcra Mahkemesi'ne başvuru nedenleri arasında borçlu bankanın her türlü harçtan muaf olduğu, bu nedenle harcın dosya hesabında yer almasının hatalı olduğu yönünde de şikayeti bulunmaktadır. HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca İcra Mahkemesi'nce bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmelidir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile Mahkeme hükmünün yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366/3. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 18/son maddesinde, ''İcra Mahkemesi aksine hüküm bulunmayan hallerde şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir ...'' hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; borçlu vekilinin talebi, ilama aykırılık şikayeti mahiyetinde olduğundan İİK'nun 18. madde hükmü doğrultusunda taraflar gelmeseler dahi esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, dosyanın 31.10.2013 tarihinde işlemden kaldırılıp üç aylık yasal süresi içinde yenilenmediğinden bahisle HMK'nun 150/5.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir....