Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar davalılar istinaf dilekçesinde, davacının 2 ayrı şikayet konusu bulunduğunu, ikinci şikayet konusu olan ilama aykırılık şikayeti ile ilgili ret kararı verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; dava dilekçesinde, davacının tek şikayet konusu mevcut olup, buna istinaden talep sonucu da icra emrinin iptalinden ibaret olduğundan şikayetin kabulüne karar verilmesi yerindedir. Ayrıca, ret hükmü verilmesini gerektirir bir durum mevcut değildir. Yine davalı tarafın dosyaya sunmuş olduğu cevap dilekçesinde davacının talep sonucuna karşı çıkılmış olup, davanın reddi talep edildiğinden, davacının şikayetinin de kabul edilmiş olması karşısında davacı lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik yoktur. HMK.'nun 355. maddesi kapsamında Dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....

Kabule göre de; borçlu vekili icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takipte talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz miktarlarının ilama aykırı olduğunu ileri sürmüştür. İlama aykırılık nedenine dayalı itirazlar süreye tabi bulunmadığından mahkemece anılan itirazlar hakkında her hangi bir inceleme yapılmaması ve olumlu olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 12.01.2009 Tarih ve 2008/19625 esas 2009/43 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Diğer taraftan borçlunun şikayet nedenleri arasında ilamda eski para ile 20.000.00 TL olarak hükmedilen yargılama giderinin (tazminatın) yeni Türk Lirası karşılığının 20,44 TL’ye tekabül etmesine karşılık takipte 8.723,00 TL olarak istenilmesinin usulsüz olduğu yönünde de başvurusu bulunmaktadır. Anılan başvuru ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, İcra Mahkemesi’ne her zaman ileri sürülebilir. Dayanak ilamın incelenmesinde; "…20.000.000 lira tazminat isteminin kabulüne, bu miktara davacının istemi gibi dava tarihinden itibaren % 30 yasal faiz uygulanmasına, aşağıda dökümü yapılan 435.800 TL yargılama giderlerinin davalı idareden alınıp, davacıya verilmesine…” şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 16. maddesi kapsamında ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, HMK anlamında bir dava değildir. Şikayette yargılama usulü ise İİK'nun 18. maddesindeki hükümlere tâbidir....

        Mahkemece diğer nedenler incelenerek şikayetin reddine karar verilmiş ise de borçluların gecikme cezası ile ilgili şikayeti yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Anılan eksikliğin giderilmesi nedeniyle Mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Borçlu vekilinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun'un 28. maddesi kapsamında idareye başvurulmadan icra takibi yapılamayacağına yönelik şikayeti anılan yasa koşullarında bir takip bulunmaması nedeniyle kabul edildiği halde takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yazılı nedenlerle İİK.366.nun ve HUMK.nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına taraflarca İİK.nun 366/....maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,... TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine ........2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Borçlu vekilinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun'un 28. maddesi kapsamında idareye başvurulmadan icra takibi yapılamayacağına yönelik şikayeti anılan yasa koşullarında bir takip bulunmaması nedeniyle kabul edildiği halde takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK.nun 366/.... maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29,... TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, ........2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Borçlu vekilinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun'un 28. maddesi kapsamında idareye başvurulmadan icra takibi yapılamayacağına yönelik şikayeti anılan yasa koşullarında bir takip bulunmaması nedeniyle kabul edildiği halde takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına taraflarca, İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 17.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Borçlu vekilinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun'un 28. maddesi kapsamında idareye başvurulmadan icra takibi yapılamayacağına yönelik şikayeti anılan yasa koşullarında bir takip bulunmaması nedeniyle kabul edildiği halde takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK.nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 17.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Borçlu vekilinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun'un 28. maddesi kapsamında idareye başvurulmadan icra takibi yapılamayacağına yönelik şikayeti anılan yasa koşullarında bir takip bulunmaması nedeniyle kabul edildiği halde takibin iptaline karar verilmesi gerekirken icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yazılı nedenlerle İİK.366.nun ve HUMK.nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına taraflarca İİK.nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 17.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu