Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

No. 7 kat 2 Esenyurt/ İstanbul adresinde yapılan hacze ilişkin istihkak iddiasında bulunulduğunu, icra müdürlüğü tarafından İİK 99. maddesine göre değerlendirmede bulunulduğu icra müdürlüğünün haciz esnasında borçlu şirkete aidiyetini gösterir bir belgenin bulunmadığını belirttiğini ancak bu hususun doğru olmadığını, haciz mahallinde bilgisayar kayıtlarındaki haciz zaptında da belirtiği üzere PayU Türkiye tarafından borçlu Ünal Gözel'e gönderilmiş ve ona hitaben yazılmış bir evrak bulunduğunu, borçlu adına bulunan bu belgenin HMK anlamında belge ve evrak olduğunu, icra müdürlüğü kararının yerinde olmadığını ileri sürerek şikayette bulunmuştur....

İcra Müdürlüğü'nün 2020/550 talimat sayılı dosyasında 29/12/2020 tarihinde yapılan haciz işlemi esnasında davacı-üçüncü şahsın istihkak iddiası üzerine 07/01/2021 tarihinde İcra Müdürlüğünce İİK m.97 gereğince istihkak iddiasının değerlendirilmesine dair verilen kararına karşı şikayet olduğu, İİK m.16 gereğince davanın yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır....

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 07/04/2021 tarih 2021/99 Esas- 2021/664 karar sayılı kararı ile .....Davacı üçüncü kişi hem süresi içinde istihkak davası açmış hem de ‘hacizde, İİK’nun 97. maddesinin değil, 99. maddesinin uygulanması dava açma yükümlülüğünün alacaklıya ait olması gerektiği iddiasıyla icra müdürünün hatalı kararını şikayet etmiş, istihkak davası devam ederken icra mahkemesince ‘şikayetin kabulüne’ karar verilmişse icra müdürlüğünce İİK. 99’a göre verilecek süre içinde alacaklı tarafından istihkak davası açılırsa bu dava ile istihkak davanın birleştirilmesi, dava açılmazsa, açılan dava hakkında ‘konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına’ şeklinde karar verilmesi gerekeceğinden mahkememizin 2021/66 esas 2021/207 sayılı 09/02/2021 tarihli kararı ile üçüncü kişinin, icra müdürlüğünün 07/01/2021 tarihli kararın iptali isteminin kabulüne karar verildiği, 23/02/2021 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği davalı vekili tarafından 12/03/2021 tarihinde istinaf...

gerektirdiğinden, icra müdürlüğünce İİK 99 maddesi gereğince dava açılmak üzere alacaklı vekiline 7 gün süre verilmesi gerekirken, İİK.97 maddesi gereğince işlem yapılması usul ve yasaya aykırı olduğundan, istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne, 05.03.2019 tarihli kararın kaldırılmasına, icra müdürlüğünce İİK. 99 maddesi gereğince işlem yapılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Mahkemece evrak üzerinden yapılan inceleme sonucunda; dava ve talebin 3. kişinin İİK.’nun 96-97-99 maddelerinin uygulamasına yönelik istihkak şikayetine ve istihkak iddiasına ilişkin olduğu, dava konusu haczin talimat yolu ile yapıldığı, anılan taleplere ilişkin karar verme yetkisinin asıl icra dairesinin bağlı bulunduğu Mahkemeye ait olduğu gerekçesi ile Mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı 3. kişi tarafından temyiz edilmiştir. 3. kişi hükmün temyizine yönelik dilekçesinde de, talebinin istihkak davası değil, icra memurunun işlemini şikayet olduğunu vurgulamıştır. 6100 sayılı HMK’nun 26. maddesi uyarınca hâkim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlıdır. HMK'nun 33. maddesine göre ise, olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/409 Esas ve 24.12.2021 tarihli ara kararını gerekçe gösterdiğini, anılan tedbir kararı incelendiğinde ise "...Samsun İcra Müdürlüğünün 2021/76402 Esas sayılı dosyasına yatmış ve yatacak olan paraların alacaklıya ödenmemesi yönünde İHTİYATİ TEDBİR UYGULANMASINA,..." şeklinde karar verildiğini, Asliye Hukuk Mahkemesinin ihtiyati tedbir kararının İİK'nun 72/3. Maddesi anlamında icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin olduğunu, aracın alacaklı/davacı adına ilgili siciline tescilini engelleyen bir hüküm içermediğini, talepleri ile aynı yönde olan Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 03.05.2011 tarihli ve E.2010/27401- K.2011/8338 sayılı Emsal Kararında da "alacağa mahsuben ihale edilen taşınmazın alacaklı adına tapuya tescilini engelleyen bir hüküm bulunmaması ve ihtiyati tedbir kararının İİK....

    Ödeme emrindeki bu noksanlık kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili olup, süresiz şikayet nedeni olduğu gibi, mahkemece de, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulmalıdır (Hukuk Genel Kurulu’nun 12.05.1999 tarih ve 99/12-271 Esas, 99/301 Karar sayılı kararı). Ancak, ödeme emrindeki bu eksiklik takibin değil, ödeme emrinin iptalini gerektirmektedir.O halde; mahkemece şikayetin kabul edilerek ödeme emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması cihetine gidilmiştir.SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile...13. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 08.06.2012 tarih ve 2012/227 E. -2012/347 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 1. bendinde yazılı ... 12....

      K A R A R Şikayet eden üçüncü kişi vekili, alacaklı tarafından borçlular aleyhine başlatılan takipte müvekkil şirketin adresinde 28.01.2016 tarihinde haciz yapıldığını, haciz işleminin takip talebinde gösterilen ve borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste gerçekleşmediğini istihkak iddiasında bulunulduğunu, akabinde takip dosyasında İİK’nin 99. madde gereğince alacaklıya istihkak davası açması için süre verilmesinin talep edildiğini, İcra Müdürlüğünce İİK’nin 99. maddesi gereğince işlem yapılmak yerine dosyanın yetkili İcra Mahkemesine gönderildiğini, İcra Mahkemesince takibin talikine karar verildiğini, kararın tebliği üzerine süresi içinde temyiz başvurusunda bulunulduğunu, istihkak davasının kim tarafından açılacağına ilişkin karar kesinleşmediği halde, alacaklı vekilinin haciz ve muhafazaya ilişkin talebinin, “...istihkak iddia eden tarafından istihkak davası açıldığına dair kayıt bulunmadığı...” gerekçesi ile 31.03.2016 tarihinde kabulüne karar verildiğini, İcra Müdürlüğünün...

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2021 NUMARASI : 2020/108 ESAS- 2021/263 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ- İİK 97-99) KARAR : DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı- alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 19. İcra müdürlüğünün 2017/15087 E. sayılı dosyasında yapmış oldukları takip nedeni ile yazılan talimat üzerine Bakırköy 2....

        Talep, davacı alacaklının açtığı İİK 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayet ile terditli olarak ileri sürdüğü istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. HMK'nin 353/(1)-a.6 maddesi gereğince verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İlk Derece Mahkemesine esası inceleme imkânı tanımak ve davanın esası hakkında karar verilmesini sağlamak amacıyla gönderme kararı niteliğinde olup, bu maddede de açıkça belirtildiği üzere bu şekilde verilen kararlar kesin nitelikte ve HMK’nin 362/(1)-g maddesi gereğince de temyiz edilemeyen kararlardan olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki, somut olayda Bölge Adliye Mahkemesince öncelikle davacı alacaklı tarafın şikayet talebi değerlendirilmiş, şikayet talebinin reddine karar verildiği için terditli taleple ilgili gönderme kararı verilmiştir. Davacı alacaklı vekilinin ise Bölge Adliye Mahkemesince incelenen şikayet talebi ile ilgili verilen kararı temyiz ettiği anlaşılmaktadır....

          UYAP Entegrasyonu