Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/897 Esas 2012/1440 Karar nolu kararının hüküm bölümünün 1 nolu bendinde yazılı " İcranın geri bırakılması sözcüklerinin" karar metninden çıkartılmasına, yerine "İcra emrinin iptali" sözcüklerinin yazılmasına, Mahkeme kararının düzeltilen bu şekliyle ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 11.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İcra takibinin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının kabulü halinde İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 24....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işlemsiz bırakılması nedeniyle zamanaşımı oluştuğunu belirterek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. İcra dosyasında alacaklı tarafından süresi içinde borçlunun taşınmazına haciz konulmuş, hacizli taşınmazlar yönünden 7.12.2009 tarihinde yeniden satış talep edilmiş, 9.04.2010 tarihinde alıcı çıkmadığından satış düşmüştür....

        İİK'nun 36.maddesi uyarınca verilen icranın geri bırakılması kararı, ancak lehine tehiri icra kararı tesis edilen borçlu yönünden hüküm ifade etmekte olup, bu maddeye göre sunulan teminat mektubu da, teminat mektubunu ibraz eden borçlunu borcunun temin eder ve koşulların oluşması halinde ancak onun borcuna karşılık paraya çevrilebilir. Somut olayda şikayetçi borçlu tarafından İİK'nun 36.maddesi gereğince icra müdürlüğüne yapılmış bir başvuru, bu başvuru doğrultusunda verilmiş bir teminat mektubu ve dolayısıyla bunun sonucu olarak sunulmuş icranın geri bırakılması kararı bulunmadığına göre, adı geçen hakkında icra takibine devam edilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O halde mahkemece şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında faturalardan kaynaklı alacağın bulunduğunu, söz konusu fatura alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takiplerinin yıllardır devam ettiğini, dosyaların beş farklı yargı mercine gönderilmesi nedeniyle içerisindeki evrakların kaybolduğunu, davalı tarafından İstanbul 5.İcra Mahkemesinin 2014/16 Esas sayılı dosyası ile aleyhlerine icranın geri bırakılması için dava açıldığını ve davanın kabul edilerek icra dosyalarına ilişkin icranın geri bırakılması kararı verildiğini, ancak alacağın faturalardan doğması nedeniyle 10 yıllık zaman aşımının dolmadığını ileri sürerek, 53.907,59 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            O halde mahkemece, borçlunun zamanaşımı şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Hükmü temyiz eden borçlunun kesinleşmeden icraya konulmuş işbu ilamın icrasını durdurmak için ilam konusu taşınır malı depo ederek icra dairesinden süre ve Yargıtaydan icranın geri bırakılması kararı almış olması gerekir. Diğer taraftan ilamda yazılı olan taşınır mal veya misli borçlunun elinde bulunmazsa borçlu artık aynen ifaya zorlanamaz. Bu halde taşınır mal teslim borcu, kanundan ötürü para borcuna dönüşür. Bu durumda yukarıda yer verilen İİK.’nun 24/4. ve 24/5. maddelerinde yer alan ihtimaller çerçevesinde işlemler yapılması gerekir. İİK'nun 24. Maddesinin son fıkrada yer verilen bu düzenlemenin, icra müdürünün belirlediği taşınırın değerinin taraflarca şikayet konusu edilmesi halinde, icra mahkemesine denetleme yetkisi tanıdığının, bu denetlemenin de icra hakimi tarafından uzman bilirkişiden yardım alınmak suretiyle gerçekleştirileceğinin kabulü gerekir....

              GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından takip başlatıldığı, takip borcunun tamamının ödendiği, daha sonra kararın bozulması sonrası yapılan yargılama ile fazla mesai ücretine hükmedildiği, bu bedelin tahsili için yenilen icra emri gönderildiği, gönderilen icra emrinde önceki ödemelerin usule uygun mahsup edilmediğini ileri sürerek icranın geri bırakılmasını talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra emrinin usulüne uygun olduğunu ileri sürerek şikayetin reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna göre 21.657,33 TL'nin ödendiği gerekçesiyle bu kısım yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....

              DAVA Davacı borçlu vekili şikayet dilekçesinde; haklarında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde alacaklı tarafından takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde takibin devamını sağlayıcı nitelikte taleplerde bulunulmadığından takibin zaman aşımına uğradığını ileri sürerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, usulüne uygun şekilde takip kesinleştiğinde haciz işlemlerine geçildiğini, üzerine kayıtlı mal varlığı olmayan borçlunun annesi Melahat Sakın'ın vefatı neticesinde kendisine intikal eden taşınmaza haciz konulduğunu, bu haczin konulmasından sonra davacı borçlunun haksız ve mesnetsiz şekilde zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebiyle dava açtığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

                geri bırakılmasına, icranın geri bırakılması taleplerinin kabul edilmemesi halinde çiftçi olan borçlunun kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan tarım arazileri olan davacıya ait Balıkesir ili, Gönen ilçesi, Şaroluk Mahallesi, 103 Ada, 16 Parsel- 104 Ada 30 Parsel - 107 Ada 118 Parsel- 107 Ada 122 Parsel - 113 Ada 37 Parsel- 139 Ada 7 Parsel sayılı taşınmazlar ile davacının ailesi ile birlikte mesken olarak kullandığı ve hallerine münasip olan davacıya ait Balıkesir ili, Gönen ilçesi, Şaroluk Mahallesi, 135 Ada, 2 Parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu