Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcranın durdurulmasını talep eden davacıların İİK’nun 32. maddesine göre yapılan ilamlı icra takibine karşı ancak şartları varsa İİK’nun 33. maddesi gereğince icranın geri bırakılmasını talep edebilirler veya HUMK’nun 443/1. maddesi gereğince Yargıtay’dan icranın ertelenmesini ve İİK’nun 36. maddesi gereğince de icranın geri bırakılması için Yargıtay’dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendilerine münasip bir mühlet verilmesini talep edebilirler. Davacıların buna göre HUMK’nun 443/1. ve İİK’nun 36. ve devamı maddeleri veya şartları varsa İİK’nun 33. maddesine göre icranın ertelenmesini talep etme hakları varken ve bu nedenlerle yerel mahkemece talebin reddine karar verilmesi gerekirken, somut olayda olduğu gibi ''Kurumun açtığı alacak davası dosyası ile davacıların açtığı menfi tespit davası dosyasının dönüşüne kadar''şeklindeki genel gerekçelerle ilamlı bir icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

    Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Alacaklı T3 tarafından T1 hakkında 10.06.2010, 10.05.2010, 05.04.2010, 05.03.2010 ve 30.01.2010 vade tarihli bonolara dayanılarak 09.12.2010 tarihinde kambiyo senetlerine özgü icra takibine başlanılmış, takip itirazsız kesinleşmiş, davacı tarafça takipten sonra zamanaşımı iddiasına dayanılarak icranın geri bırakılması talep edilmiştir. İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmüne, İİK'nun 33/a-1. maddesinde de; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır....

    Dava dilekçesinde bahsi geçen ancak daha sonra davalı borçlunun talebi ile icranın geri bırakılması kararı alınan İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün 2008/1669- 5721- 5727- 5965- 17142- 18980 sayılı dosyaları incelendiğinde; icra dosyalarında alacağın dayanağının birbirini takip eden çekler ve bonolar olduğu, anlaşılmıştır. Mahkemece davacı vekiline davalı borçlu ile arasındaki ticari ilişkinin neye dayalı olduğuna dair delillerini ibraz etmesi için süre verilmesi, sonucuna göre de icranın geri bırakılması kararı verilen icra dosyaları ile birlikte değerlendirilerek ticari ilişkinin başlangıcı belirlenerek karar verilmesi gerekirken, 2008/18970 ve 2008/18971 sayılı dosyalar yönünden eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 10/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/784 E. sayılı ilamı ile verilen icranın geri bırakılması kararının kaldırılması talebiyle ilgili davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından HMK'nin 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

        İİK'nun 36. maddesi gereğince; ilâmı temyiz eden borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehin veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise, icranın geri bırakılması için Yargıtay’dan karar almak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Öte yandan İİK'nun 85. maddesi uyarınca, borçlunun mal ve haklarından, alacaklının ana para, faiz ve masraflar dahil tüm alacağına yetecek miktarı haczolunur. Buna göre, dosya alacağının tamamının icra müdürlüğüne yatırılması halinde, mevcut hacizler aşkın hale geleceği gibi, hacizlerin devam etmesinde alacaklının da hukuki yararı kalmayacağından kaldırılmaları gerekir....

          O halde mahkemece, 818 sayılı BK'nun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından istemin reddine karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 11....

              İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/335 eses sayılı davasında icranın geri bırakılmasına karar verildiğini ve kararın kesinleşmiş olduğunu, davada henüz 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolmamış olduğunu, İİK'nın 33/a maddesi uyarınca "alacaklı , icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zaman aşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açılabilir . Aksi takdirde icrası istenen ilamın zaman aşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder" hükmü gereğince, Trabzon İcra Müdürlüğünün 2016/18778 Esas sayılı takibindeki alacağın zaman aşımına uğramadığı hususunun tespiti ile takibin devamına karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür....

              işlemleri hakkında şikâyet üzerine verdiği kararlara karşı, iflâs idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36 ncı maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının bin lirayı geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabilir....

              İcra Müdürlüğünün 2007/6878 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, herhangi bir işlem yapılmaması üzerine dosyanın takipsizlik sebebiyle 12/09/2009 tarihinde işlemden kaldırıldığını, zaman aşımı süreleri içerisinde dosyada herhangi bir işlem yapılmadığı için alacağın zaman aşımına uğradığını belirterek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dosya aciz vesikası ile kapatıldığından davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, zira aciz vesikası ile dosyanın semeresiz kaldığını, kapandığını ve hacizlerin hükümden düştüğünü, icranın geri bırakılmasının takibin son bulmasına kadar istenebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacıların davasının reddine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu