Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, takip dosyasında alacaklı tarafından 17/12/2014 tarihinden takibin yenileme tarihi olan 20/08/2019 tarihine kadar takip dosyasında herhangi bir işlem yapılmadığından icra dosyasının işlemsiz bırakılması nedeniyle 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla mahkemece zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde, itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK. 'nun 33/1.-2. Maddelerinde, "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya tetkik merciinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Yine, Tebligat Kanununun 11....
İcra dosyası 3 yıldan fazla işlemsiz bırakıldığından davanın kabulü ile; İİK'nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına ve de icranın geri bırakılması kararı ile hacizlerin ortadan kalkması söz konusu olacağından; hacizlerin fekki talebinin reddine " karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/353 Esas 2020/513 Karar sayılı kararıyla zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 18/03/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece, davalı borçlu T6 hakkındaki icranın geri bırakılması kararına karşı alacaklının 7 gün içinde genel mahkemelerde dava açıp açmadığının araştırılması, alacaklı tarafından genel mahkemelerde İİK'nin 33/a-2. maddesi uyarınca açılan bir davanın olmaması halinde alacağın zamanaşımına uğradığı hususunun kesin hüküm teşkil edeceği ve icranın geri bırakılması kararının, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğuracağı ve icra dosyasındaki mevcut hacizlerin kalkacağı, alacaklı tarafından açılmış böyle bir dava varsa sonucunun istihkak davasında bekletici mesele yapılması gerektiği anlaşılmakla bu husus araştırılmadan verilen karar isabetli değildir....
nun 71/2. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımına yönelik şikayet niteliğindedir. İİK.'nun 71/2. maddesinde ise;borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürmesi halinde, aynı Kanun'un 33/a maddesinin kıyasen uygulanacağı hükme bağlanmış olup; İİK.'nun 33/a maddesinde, istemin kabulü durumunda icra mahkemesince icranın geri bırakılmasına karar verileceği düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durumda, mahkemece, borçlunun zamanaşımına yönelik şikayeti kabul edildiğine göre; İİK.'nun 71.maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken; takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....
Mahkemece, 07.03.2008 tarihi itibariyle fazladan ödenen tutarın 6.930,40-TL olduğu, Mart 2008 tarihi itibariyle talep edilebilecek nafakanın 553,37-TL olduğu göz önüne alınarak, fazla talepte bulunulduğu belirtilerek, 9.856,63-TL yönünden icranın geri bırakılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Talep edilen dönemlerle ilgili bilirkişi tarafından hesaplama yapılmış, borcun 10.402,00 TL olduğu, 07.03.2008 tarihi itibariyle de fazla ödeme miktarının 6.930,40 TL olduğu tesbit edilmiştir. Bu durumda işleyecek nafakalar yönünden takibe devam edilebilecek ise de, 07.03.2008 tarihi itibari ile borcun tamamı ödenmiş olduğu için 10.410 TL açısından icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken 9.856 TL açısından icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır....
Somut olayda, alacaklı vekilinin alacaktan ve takipten feragat ettiği ettiği anlaşıldığından şikayet davasının esası hakkında karar verilemez (yargıtay 12 HD'nin emsal 2010/15898 E 2010/27896 K sayılı ilamı). Bu nedenle istinaf sebebi yerinde değildir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, kötü niyet tazminatı talebi hakkında mahkemenin karar vermediğini ileri sürmüş ise de, şikayetin konusu İİK'nun 33. Maddesinde düzenlenen itfa iddiasına dayanan icranın geri bırakılması talebi niteliğinde olup İİK'nun 33. Maddesinde kötü niyet tazminatına yer verilmediği gibi mahkemece şikayetin esası hakkında bir karar da verilmediğinden buna yönelik istinaf sebebi yerinde değildir....
nun 71. ve 33- a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Kırıkkale 1....
DAVA Borçlular icra mahkemesine başvurularında; takip dosyası işlemden kaldırılmasına rağmen dosyanın yenilenmediğini ve borçlulara yenileme emri tebliğ edilmediğini, takibin 2002 ve 2018 yılları arasında işlem yapılmaması nedeniyle zamanaşımına uğradığını ileri sürerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet dilekçesi tebliğ edilmemiş, cevap dilekçesi sunulmamıştır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....
İİK'nun 71/son maddesinde borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki dönem için takip konusu alacağın zamanaşımına uğramadığını ileri sürmesi halinde İİK'nun 33/a maddesinin kıyasen uygulanacağını düzenlemekte olup, anılan maddenin 33/a 1. fıkrası uyarınca icranın geri bırakılması kararı verileceği öngörmektedir. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmediği başvuru tarihi itibariyle henüz takibin kesinleşmediği görülmektedir. Bu hale göre borçlunun zamanaşımı itirazı takibin kesinleşmesi öncesine ilişkin olup, mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 2....