Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK’nun 71/son maddesinde: “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır” düzenlemesi; aynı Kanun’un 33/a maddesinin 1. ve 2. fıkralarında ise “İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.” düzenlemesi yer almaktadır....

    Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstinaf konusu kararın verildiği 2021/1737 E. sayılı dosyada icranın geri bırakılması talep edilmediğini, ödeme emrinin borçlulara tebliği üzerine 5 günlük yasal süresi içinde zamanaşımından dolayı borca itiraz nedeniyle icra takibinin iptali talep edildiğini ancak İcra Mahkemesi hakimi tarafından hatalı hukuki değerlendirme ile 2021/1737 E. sayılı dosyada icranın geri bırakılması talep edildiği kanaatine varılarak derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiğini, derdestliğin söz konusu olabilmesi için aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olması gerektiğini, 2021/1428 E. sayılı dosyada icranın geri bırakılmasının talep edilmiş olması, 2021/1737 E. sayılı dosyada ise zamanaşımından dolayı borca itiraz nedeniyle icra takibinin iptali talep edilmesi nedeniyle derdestliğin sözkonusu olmadığını borca itirazın incelenmesini düzenleyen İİK 169/a maddesi gereğince, icra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki...

    Taraflar arasındaki takip sonrası zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması şikayetinden dolayı yapılan inceleme sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile davacı borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına, karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; aleyhine yapılan icra takibinde zamanaşımı sebebiyle icrasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı tarafından cevap verilmedi. III....

      Taraflar arasındaki takip sonrası zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması şikayetinden dolayı yapılan inceleme sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile davacı borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; aleyhine yapılan icra takibinde zamanaşımı sebebiyle icrasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı tarafından cevap verilmedi. III....

        Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde takip sonrası zamanaşımı itirazına dayalı icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün 2018/9908 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı T3 vekili tarafından, davacı borçlu hakkında bonoya dayalı icra takibinin 01/03/2018 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluyu 09/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Bu durumda HMK 33. maddesi uyarınca yapılan hukuki nitelendirmede talebin takip sonrası zamanaşımı itirazına dayalı icranın geri bırakılması istemine ilişkin olduğu belirlenmiştir. HMK.'...

        Borçlunun icra mahkemesine 10.07.2008 tarihli başvurusu şikayet niteliğinde olup İİK’nun 22. maddesi gereği bu şikayet, icra mahkemesince takibin durdurulmasına karar verilmedikçe icrayı durdurmaz. Bu durumda takip dosyasında alacaklı tarafından ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 05.01.2010 tarih ve 2009/584 E. - 2010/1 K. sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildikten sonra 14.03.2017 tarihine kadar takibi ilerletmeye yönelik herhangi bir talepte bulunulmadığı, 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına yönelik kararı yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesinin 8....

          İcra Hukuk Mahkemesine açılan şikayet davası sonunda mahkemenin 26.05.2015 tarih ve 2014/785 E-2015/472 K sayılı kararıyla dosyanın 3 yıldan fazla süre işlemsiz bırakılması nedeniyle İİK'nın 71/2- 33/a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verildiği, icranın geri bırakılması tarihinden önce yapılan ihalenin ise Küçükçekmece İcra Hukuk Mahkemesinin 26.10.2005 tarih ve 2005/739 E. - 2005/1770 K. sayılı kararıyla feshine karar verildiği, davaya konu takipte bu icra dosyasına yapılan masrafların talep edildiği görülmüştür. Somut olayda; davaya konu senet 07.04.2002 vade tarihli olup, takip tarihi olan 10.02.2016 itibariyle senet alacağı ve işlemiş faiziyle ilgili zamanaşımı süresinin dolduğu, aynı doğrultuda icranın geri bırakılmasına karar verilen takip dosyasındaki masrafların yapıldığı tarih ile davaya konu takip tarihi arasında da zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu anlaşılmıştır....

          Sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapıldığını, söz konusu icra takibinin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olup borçlunun ancak icranın geri bırakılması yolu ile satışı durdurma imkanı mevcut olduğunu, ancak bu hususta icranın geri bırakılma şartlarının dava açısından oluşmadığı gibi bu yönde verilmiş bir kararın mevcut olmadığını, yerel Mahkemenin kararında ilamsız icra takipleri için geçerli olan temyizin satıştan başka işlemleri durdurmayacağı gerekçesi ile karar verildiğini, İİK'nın 33. maddesinin 1. fıkrasında sayılan icranın geri bırakılması sebeplerinin (itfa, imhal ve zamanaşımı) sınırlı olduğunu, icra iflas kanununda ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı takiplerde takibi ve satışı durdurmanın tek yolu itfa-imhal-zamanşımı olup bunun dışında satışın tedbir gibi hukuki yollarla satışın durdurulması yolunun mevcut olmadığını, tedbir ile satışın durdurulması ilamlı takibin yasal hükümlerine ve işlerliğine aykırı...

          a ait olmadığını ileri sürerek İİK 70/a göre Takibin İptali veya icranın geri bırakılması ve teminat mukabilinde icra dairesine ödenen paranın davalıya ödenmemesi için dava açmış ise de, somut uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunun 5 A. maddesi gereği zorunlu arabuluculuğa başvuru dava şartı olup arabuluculuğa başvurulmadan açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, huzurda açılan dava İK 70/a göre Takibin İptali veya icranın geri bırakılması ve teminat mukabilinde icra dairesine ödenen paranın davalıya ödenmemesi olup, söz konusu davada görevli mahkeme 170/a 2 bendine göre İcra Mahkemesi olup açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı yanın her ne kadar Mahkemeye başvurarak Diyarbakır İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı takibine konu edilen imzanın şirket temsilcisi ....'...

            İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/1067-1196 sayılı dosyasından İİK'nun 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 19.02.2014 gün ve 2014/1610-4459 sayılı ilamı ile onandığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. İİK'nun 71/son maddesinde "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmü; yine aynı kanunun 33/a maddesinin 1. ve 2. fıkrasının ise "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir....

              UYAP Entegrasyonu