Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. (Değişik fıkra: 17/07/2003- 4949 S.K./46. md.) İcra mahkemesi hakimi, borçlunun itiraz dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği belgelerden borcun itfa veya imhal edildiği veya senedin metninden zamanaşımına uğradığı veya borçlunun borçlu olmadığı yahut icra dairesinin yetkili olmadığı kanaatine varırsa, daha evvel itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir." denilmektedir. İİK.'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiği, resmi ya da imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir....

Takip dosyasının incelenmesinde Çorum İcra Dairesi'nin 2020/13488 Esas sayılı takip dosyasında alacaklı tarafından borçlular T1 ve Menderes Özdemir hakkında Çorum İcra Müdürlüğünün 2019/61149 Esas sayılı dosyasından verilen kesin rehin açığı belgesine istinaden ilamsız takip başlatıldığı, borçlular tarafından süresi içerisinde yapılan itiraz neticesinde takibin durdurulmasına karar verildiği, borçlu ve iş bu dosya davacısı T1 vekilince sunulan itiraz dilekçesinde sadece borca ve ferilerine itiraz edildiği, alacaklı tarafından itirazın kaldırılması ve takibin devamı için mahkemenin 2020/353Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, iş bu dosya davacısı T1 vekilinin mahkememizin 01/06/2021tarihli 2.Celsesine katılarak icra müdürlüğünce hata yapıldığı, müvekkili hakkında rehin açığı belgesi verilemeyeceği yönünde beyanlarda bulunduğu, anılan dosyada kesin rehin açığı belgesinin İİK 152. maddesi kapsamında borç ikrarını içeren senet mahiyetinde olduğundan davanın kabulüne ve borçluların itirazlarının...

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/06/2022 NUMARASI : 2022/202 ESAS 2022/879 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; İcra takibinin taraflarının taraf ehliyetine sahip olmaları gerektiğini, taraf ehliyeti olmayanlar tarafından başlatılan veya taraf ehliyeti olmayanlara karşı başlatılan veya devam edilen icra takiplerinin ve takip işlemlerinin geçersiz olduğunu, Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğünün 2019/17999 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, borçlunun ilamsız icra takibinde, icra dairesince borca itiraz etmiş olması icra mahkemesinden şikayet yoluyla takip ehliyeti yokluğu nedeniyle takibin iptalini istemesine engel teşkil etmediğini, borçlunun özetlenen talepte hukuki bulunmasında hukuki yararı olduğunu, kanuna aykırı olarak yapılan Şanlıurfa 1....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borca itiraz üzerine takibin durdurulduğu, alacaklının, icra mahkemesine başvurusunda icra dosyasında şirket adına borca itiraz eden kişinin şirketin yetkili temsilcisi olmadığını ileri sürerek, usulsüz itirazın reddi ile takibin devamına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmektedir. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 35/1. maddesine göre, yargı yetkisini haiz bulunan organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip...

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/03/2021 NUMARASI : 2020/992 ESAS - 2021/454 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Ankara 4....

    Somut olayda, şikayet eden tarafından ibraz edilen 07/08/2019 tarihli borca itiraz dilekçesinin ekinde yer alan vekaletname, Almanya'da noter tarafından onaylanmak suretiyle tanzim edilmiş ve ekinde apostil veya Türk makamlarınca yapılan bir tasdik olmadığından usulüne uygun bulunmamakla icra müdürlüğü tarafından 08/08/2019 tarihli tensip kararıyla söz konusu eksikliğin giderilmesi için şikayet eden vekiline 7 günlük kesin süre verilmiş, buna dair 10/09/2019 tarihinde şikayet eden vekiline tebliğ edilmiş, verilen kesin süre içerisinde usulüne uygun olarak düzenlenmiş bir vekaletname ibraz edilmediğinden itiraz geçersiz sayılarak borçlu hakkında yapılan takibin kesinleştiğinden bahisle haciz işlemlerine devam olunmuştur....

    Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinde ise tüzel kişi adına tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2021 NUMARASI : 2020/376 ESAS 2021/254 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı borçlu T1 tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; alacaklının Adana 9. İcra Dairesi'nin 2020/7880 E. Sayılı dosyası ile aleyhine takip başlattığını, takibe dayanak teminat olarak verilen senette geçerli bir tanzim yeri bulunmadığını, bu nedenle dayanak belgenin kambiyo vasfına haiz olmadığını belirterek İİK'nun 170/a-2 maddesi gereğince unsur eksikliği nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde davacı tarafından usulsüz tebliğ şikayetinde bulunulduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun TK'nun 17. maddesinde; "Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır" hükmünü içermektedir. Yine Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 26. maddesinde; "Belirli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlere, o yerde de tebligat yapılabilir. Muhatabın işyerinde bulunmaması halinde tebliğ, aynı yerde sürekli olarak çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....” hükmünü içermektedir....

    Yönetmeliğinin 22/2.maddesi gereğince İcra ve İflas Dairelerinin, yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yapacakları, sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altlarının, ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanacağı, ayrıca, İİK'nın 8/a maddesinde de İcra ve İflas Dairelerince yapılacak her türlü icra ve iflas işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminin kullanılacağı, her türlü veri, bilgi, belge ve kararın Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla işlenerek kaydedileceği hüküm altına alınmış olup buna göre ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirip icra tutanağına yazdırılmış olması gerektiği, çünkü ödeme emrine itiraz tarihinin itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğu Yargıtay 12....

    UYAP Entegrasyonu