İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2019 NUMARASI : 2019/633 ESAS- 2019/691 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 01/07/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle ; müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkiline ödeme emrinini usulsüz tebliğ edildiğini takipten 29/06/2019 tarihinde haricen haberdar olduklarını, ayrıca tebligat parçası incelendiğini de tebliğ zarfı üzerinde örnek No:10 ödeme emri ve eki yazdığını, oysa içinden 7 nolu ödeme emrinin çıktığını, 7 nolu ödeme emrine muttali olduklarını, zarfın üzerinde yazan içerik ile gerçekte tebliğ edilen evrakın farklı olmasının ödeme emrinin iptali sebebi olduğunu belirterek yasaya aykırı olarak gönderilen ödeme emrinin iptalini mahkemenin aksi kanaatte olması halinde usulsüz tebliğ şikayetlerinin kabulünü talep etmiştir....
İcra Müdürlüğüne aynı borç için süresinde itiraz edildiğini, davalının itirazın kaldırılması talebinde bulunmadan, dosyanın yetki yönünden Ortaca İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istediğini, takibin Tebligat Kanununa ve hukuka aykırı şekilde devam ettiğini belirterek, kararın bozulmasına ve takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....
Hukuk Dairesinin 15/02/2017 tarih, 2016/10293 esas 2017/2033 karar sayılı ilamı) Takip dosyası içeriğinde usulsüz tebliğin ne zaman öğrenildiğine dair bir bilgi ve belge bulunmadığına göre şikayet dilekçesinde öğrendiklerini belirttikleri tarih olan 07/10/2019 tarihinde usulsüz tebligattan haberdar olunduğunun kabulü gerekir. Şikayet tarihi 07/10/2019 'dur. Şikayet İcra İflas Kanununun 16/1. maddesi uyarınca yasal 7 günlük süresi içerisinde ileri sürülmüştür. Mevcut durumda şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihi olarak görünen 29/08/2019 tarihinin usulsüz tebligatı öğrenme tarihi olan 07/10/2019 tarihi olarak tespit ve düzeltilmesine, şikayetçi tarafça tebliğden haberdar olduğu tarihten itibaren yasal süresi içerisinde icra müdürlüğüne itirazda bulunmuş olmakla ödeme emri tebliğ tarihine göre takip kesinleşmeden önce konulan hacizlerin de kaldırılmasına" dair karar verildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2019 NUMARASI : 2019/545 ESAS- 2019/1083 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhinde ilamsız takip yapıldığını, ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, müvekkilinin 103 davetiyesinin tebliği ile takipten 08/04/2019 tarihinde haberdar olduğunu, tebligatın usulsüz olduğunu, tebligatın kanunun 20 ve yönetmeliğin 30. maddelerine aykırı olarak yapıldığını, gerekli araştırmanın yapılmadığını, bu nedenlerle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/11580 Esas sayılı dosyasıyla, davacıların takip konusu alacağa ilişkin sözleşmede kefil olmaları nedeniyle takip başlatıldığını, ancak el yazısı ile sorumlu olunan miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefalet beyanının yazılmaması nedeniyle kefalet akdinin hükümsüz olduğunu, icra mahkemesinin bu hususu resen gözetmesi gerektiğini, ödeme emri ekinde dayanak belgenin tebliğ edilmediğini, ödeme emrinde alacaklının iban numarasının bulunmadığını, ödeme emrine el yazısıyla eklemeler yapıldığını, bu eklemelerin paraflanmadığını, ödeme emrinin tebliği işleminin usulsüz olduğunu bildirerek kefalet akdinin geçersizliği nedeniyle takibin iptaline, bu mümkün görülmezse dayanak belgenin tebliğ edilmemesi, alacaklının iban numarasının bulunmaması ve el yazısıyla eklemeler yapılması nedeniyle ödeme emrinin iptaline, ödeme emrinin iptali istemi kabul görmezse ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 09/06/2020 olarak kabulüne karar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunan dosyasında borçluya gönderilen ödeme emrinin usulsüz olduğunu ve müvekkilinin ihtiyati haczinin daha önce olduğunu ileri sürerek, düzenlenen sıra cetvelinin iptali ile satış bedelinin garameten paylaştırılmasını talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin borçlunun icra mahkemesinde açtığı davanın reddedildiğini, hacizler aynı tarihli ise de müvekkilinin haczinin daha önce kesinleştiğini, şikayetçinin garameye giremeyeceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
Maddesinde belirtilen 7 günlük yasal süresi içerisinde şikayet yoluna başvurulmuştur. Açıklanan nedenlerle, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. Her ne kadar, davalı taraf icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde, ödeme emrinin tebliğ alındığının beyan edildiğini ileri sürmüş ise de; söz konusu itiraz dilekçesinde, ödeme emrinin tebliğ tarihi konusunda bir açıklama bulunmadığından ileri sürülen bu husus yerinde değildir. Yine, davacı taraf, ödeme emrinin usulüne uygun olarak düzenlenmediğini, dayanak belge suretlerinin davacıya tebliğ edilmediğini ileri sürmüş ise de; tebliğ mazbatası üzerinde ''örnek 7 ödeme emri'' alt kısımda ise, ''takip talebi'' şeklinde ibare bulunması mazbatanın usulsüz olmasına sebep olacak nitelikte değildir....
İcra Dairesi'nin 2017/38083 esas ve 2017/38106 esas sayılı takip dosyalarından gönderilen ödeme emri ve 103 davetiyelerinin usulsüz tebliğ edildiği belirterek usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduğu ve ayrıca her iki takip dosyasından haczedilen taşınmaza yönelik İİK'nın 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince davacının 103 davetiyelerinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti bakımından olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadan, sadece ödeme emirlerinin usulsüz tebliğine yönelik şikayet incelenerek sonuca gidildiği, takip dosyaları içeriğinden alacaklının, ödeme emirlerinin tebliğinden ve şikayete konu taşınmaza haciz konulduktan sonra her iki takip dosyasında da 18/01/2018 tarihinde borçluya 103 davetiyelerinin tebliğ edilmesini talep ettiği, icra müdürlüğünce 103 davet yazılarının hazırlandığı, ne varki takip dosyaları suretleri içerisinde 103 davetiyelerinin tebliğine ilişkin tebligat mazbataları bulunmadığı, yargılama sırasında...
İcra Müdürlüğünün 2013/5347 esas sayılı dosyası ile sıra cetveli düzenlendiği, davacının tebligat usulsüzlüğü yönünde bir iddia ile sıra cetveline itiraz hakkının bulunmadığı, TK. 32 maddesine göre tarafların tebligatlardan haberdar olduğu, ( usulsüz tebligat olmasına rağmen borçlunun tebligattan haberdar olduğu, şikayet ve itirazda bulunmadığı buna bağlı olarak tebligatın usulsüzlüğü takibin tarafı olmayan diğer şahıs davacı tarafından ileri sürülemeyeceği ) gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olup, şikayetçi, şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasında ödeme emrinin borçluya tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmüştür....
Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12- 258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için ise usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur. Somut olayda şikayete konu ödeme emirleri ve dayanak belge suretlerinin şikayet edene 12.02.2015 ve 13.02.2015 tarihlerinde tebliğ edildiği, Osmaniye 2. İcra Müdürlüğü'nün 2015/1045 Esas sayılı dosyasıyla ilgili yargılama yapıldığı, şikayet dilekçesinin şikayet eden / sanığa 26.10.2016 tarihinde tebliğ edildiği, 11.07.2017 tarihli duruşmaya katılan şikayet eden / sanık T1'ın atılı suçlamayla ilgili savunma yaptığı, Osmaniye 1....