Sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu şirket aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun örnek 7 ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet yoluna başvurduğu, İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 14.12.2021 tarihli, 2021/388 E, 2021/813 K. Sayılı kararıyla usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 25.06.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, borçlu tarafından takip dosyasına sunulan 24.06.2021 tarihli dilekçe uyarınca takibin durdurulmasının ve hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılmasına, ancak dilekçe itiraz içermediğinden takibin durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir. İlamsız icra takibine karşı sözlü olarak itiraz edilebileceği gibi dilekçe ile de itiraz edilebilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2021 NUMARASI : 2021/454 ESAS 2021/407 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Mersin 1....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Rize İcra Müdürlüğünün 2020/3988 Esas sayılı dosyası üzerinden aleyhine icra takibine başlandığını, söz konusu takip sırasında ödeme emrinin kendisine usulsüz tebliğ edildiğini, 17.08.2020 tarihinde 22.500,00 TL icra dosyasına ödeme yaptığını, bu haliyle fazlaya ilişkin borca ve fer'ilerine itiraz ettiğini ileri sürerek ödeme emrinin tebliğ tarihinin 02.09.2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanında tebligatın, ödeme emrinin iptali ve 17/03/2021 tarihli kesinleştirme işleminin iptaline ilişkindir. Bakırköy 13. İcra Müdürlüğünün 2020/2863 Esas sayılı takip dosyasında davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu ve dava dışı borçlular hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacı - borçluya 11/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının vekili aracılığıyla 20/02/2020 (dilekçede sehven 20/02/2019 yazılı olduğu) tarihinde takibe, ödeme emrine, borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra dairesince davacı - borçlu yönünden 16/03/2021 tarihinde takibin kesinleştirilmesine karar verildiği görülmektedir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır....
İskenderun İcra Müdürlüğünün 2019/15840 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Alacaklı T2 vekili tarafından borçlular Sultan Bingili ve T1 aleyhine ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin davacı borçlu T1'ya 02/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; borçluya yapılan ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinde "Dağıtım saatlerinde muhatap adreste bulunamadı komşusundan soruldu işte olduğunu beyan etmesi üzerine tebligat mahalle muhtarı İsmail Doğru imzasına teslim edildi 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırıldı....
Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair başvurusu İİK'nun 16. maddesi uyarınca şikayet mahiyetinde olup, 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden itibaren başlar ve hak düşürücü niteliktedir. Somut olayda, ödeme emrinin borçlu ...'e 05.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin cevap dilekçesinde ve temyiz talep dilekçesinde de belirttiği gibi, Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/967 D. İş sayılı dosyasına borçlular vekilinin 07/01/2015 tarihli itiraz dilekçesinde İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2014/36480 Esas sayılı dosyası ile borçlular hakkında yapılan takipten haberdar olduklarını beyan ettikleri görülmüştür. Dolayısıyla usulsüz tebligat şikayetinde bulunan borçlu vekili 07.01.2015 tarihinde tebligattan haberdar olup, şikayet yasal 7 günlük süreden sonra 06.02.2015 tarihinde yapılmıştır....
İcra Müdürlüğü’nün 2019/14069 E sayılı dosyası icra takibi başlatıldığını, ancak takip dosyasındaki icra emrinin taraflarına usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin usulsüz tebligattan Aliağa İcra Dairesi 2019/811 talimat dosyası ile taşınmazın ihaleye çıkması sebebiyle 30.09.2020 tarihinde haberdar olduğunu, yaptıkları inceleme sonucunda icra emrinin alacaklının beyanına ve ipotek sözleşmesine aykırı şekilde farklı hazırlandığını, takip dosyasında hazırlanan icra emrinin borçluya ve ipotek sahibi 3....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Çayeli İcra Müdürlüğü'nün 2022/114 Esas Sayılı İcra Dosyası üzerinden davacı hakkında, ilamsız icra takibi başlatıldığını, davacıya tebliğe çıkartılan ödeme emrinin müvekkile usulsüz şekilde tebliğ edildiğini, davacının hakkında başlatılan icra takibinden 06/06/2022 tarihinde banka hesaplarının bloke edilmesi üzerine haberdar olduğunu, bu nedenle ödeme emri tebligatının iptali ile ıttıla tarihinin 06/06/2022 tarihi olarak belirlenmesine, ıttıla tarihine göre, yasal 7 günlük itiraz süresi zarfında, icra müdürlüğüne itirazlarımız sunulduğundan, takip kesinleşmediğinden, takibin durdurulmasına ve hacizlerin kaldırılmasına, karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin şikayet olunan davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür....
İcra müdürü itirazın süresi içerisinde yapılıp yapılmadığını inceler. İcra müdürünün itirazın süresinde ve geçerli bir itiraz olmadığına ilişkin kararına karşı şikayet yoluna başvurulabilir. Ancak itiraz süresinde ve geçerli ise şikayet yoluna başvurulmasa da icra takibi durmuş olur. Bu durumda icra müdürünün hatalı kararı inşai nitelikte bir karar olmayıp şikayet yoluyla iptal edilmemiş olsa bile sonuç doğurmaz.Süresinde itiraz edilmesi ile takip kendiliğinden durduğundan takibin kesinleştiğinden söz edilemez. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında icra müdürünün işleminin hatalı ancak iptal edilmediği sürece geçerli bir işlem olduğu gerekçesiyle direnme kararının onanması gerektiği savunulmuş ise de bu görüş çoğunluk tarafından benimsenmemiştir....
Hukuk Dairesinin 2016/315 Esas, 2018/3846 Karar sayılı, 02.07.2018 tarihli kararlarının iddialarına emsal olduğunu,davacı vekili tarafından sunulan vekaletnamedeki davacı asile ait adresin, ödeme emrinin tebliğ edildiği adres olduğunu, ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin tebliğ tarihinde davacının mernis adresi olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece İİK.nun 18/3 ve HMK 320/1 maddelerine göre, şikayet konusu nedeniyle açıklama yapılmasına ve duruşma açılmasına gerek olmadığı takdir edilerek evrak üzerinde yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...uyuşmazlığın genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin memur muamelesini şikayet olduğu, tebligatın öğrenildiği iddia edilin tarihten itibaren 7 günlük süre içinde davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine göre "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....