"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, Alanya 3.İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyasından, 17.07.2012 tarihinde davacıya ait işyerindeki malların haczedildiğini, haczin İİK'nun 99.maddesine göre yapılması gerektiği ve ayrıca ödeme emirinin usulsüz tebliğ edildiğinden iptali istemi ile şikayet davası açmıştır. Mahkemece, davacı 3.kişinin ödeme emrinin iptali isteminde aktif dava ehiliyeti olmadığı haczin ise borçlu adresinde yapıldığı ve mahalde borçluya ait belgelerin bulunduğundan İİK'nun 96/97 uygulamasında yanlışlık bulunmadığından bahisle istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlu icra mahkemesine başvurusunda ödeme emrinde borcun sebebi ve dayanak belgelerin gösterilmediği, alacağın 93.929,38 TL belirtilmesinden sonra devamında icra gideri, vekalet ücreti ile faiz istenilerek alacağın belirsiz hale getirildiği ve alacaklı vekili adresinin ödeme emrinde bulunmadığını belirterek ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece alacaklı vekilinin adresi ödeme emrinde bulunmadığından ödeme emrinin iptaline karar verildiği, borçlunun şikayet dilekçesindeki diğer sebepler ve lehe vekalet ücreti hükmedilmesi istemiyle istinaf yoluna başvurması...
Somut olayda, takipte ve ödeme emrinde borcun sebebi “Diğer Alacak Bilgisi: 04.05.2016 tarihli 79.056,00 TL tutarında taraflar arasındaki sözleşme gereği” olarak gösterilmiştir. Alacak belgeye dayandığından, belgenin takip talebi anında icra dairesine sunulması zorunlu iken bu zorunluluğun yerine getirilmediği görülmüştür. O halde mahkemece, borçlunun şikayet dilekçesinde “takibin iptali” yerine “ödeme emrinin iptali” ne ilişkin istemi gözetilerek, şikâyetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı davasında, davacı taraf, 7 günlük şikayet süresinin üzerinden yıllar geçtikten sonra, "memur işlemini şikayet" içerikli bir dava ikame ettiğini, taraflarınca yapılan icra takibinde, fiili ödeme günüdeki kur ile ödeme talep edildiği gibi, ödeme emrinde de aynı husus belirtilerek, takibin yapıldığı güne ait T.C.M.B kurlarının dosyaya eklendiğini, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararında, Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2017/6920 E. sayılı dosyasında yapılan işlemlerin, 70.000 Poundun ödeme günündeki kur üzerinden ödenmesi gerektiğinin ayrıntılı olarak gerekçelendirildiğini, buna göre İcra Müdürlüğünce yerinde bir red kararı tesis edildiğini, İcra Hukuk Mahkemesi'nin, itirazın iptali davasına bakan İlk Derece Mahkemesi ile istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesi 4....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra hukuk mahkemesine başvuru sebeplerinin borca itiraz olmayıp, icra takibinin ve ödeme emrinin iptali talebi olduğunu, Mahkemece yanlış değerlendirme yapılarak borca itiraz talebi ile başvurulmuşcasına hukuka ve hakkaniyete aykırı bir karar verildiğini, müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrinde borcun dayanağı olarak sadece ödenmeyen kira bedelleri ve kira artış farklarının gösterildiğini, ödenmeyen kira bedellerinin hangi döneme, hani aylara ilişkin olduğunun belirtilmediği gibi kira artış farklarının da ne miktar olduğunun belirtilmediğini beyan ederek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden yapılacak yargılama sonucunda davanın kabulü ile ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı borçlu hakkında kira alacağına dayalı olarak başlatılan tahliye talepli ilamsız icra takibinde takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 27.10.2017 tarih, 2017/940 E., 2017/833 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne, ödeme emrinin tebliğ işleminin iptaline karar verildiğini, davacı tarafın söz konusu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğunu, dosyanın henüz Bölge Adliye Mahkemesinde değerlendirildiğini, Bursa 7. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından verilen ödeme emrinin iptali kararı kesinleştiğinde yeniden bir ödeme emri düzenlenerek taraflarına tebliğe çıkarılması gerekeceğinden konusu kalmayan itirazın iptali davasının reddine, istinaf başvurusunun bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu takibe ilişkin ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olduğundan bahisle Bursa 7....
ın takipte borçlu olarak gösterilemeyeceğini ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptalini istedikleri, mahkemece ilamsız takipte şikayet ve itirazların icra dairesine yapılması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 150/a maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 62/1. maddesi hükmüne göre; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılması zorunludur. Somut olayda, borçluların ileri sürdüğü hususlar İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, icra mahkemesine başvurulmasında yasaya aykırılık olmadığı gibi, itiraz üzerine takibin durmuş olması, başvurunun niteliği itibariyle, borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak takibin iptalini istemesine de engel değildir....
Bu durumda mahkemece, reşit olmayan borçluya ödeme emrinin asaleten tebliğ edilmiş olduğu ve dolayısıyla Tebligat Kanunu’nun 11/3. maddesi uyarınca ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediği, şikayetçinin bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine koyduğu haczinin kesinleşmediği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunanlar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayet olunanlar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; kambiyo takibine konu edilen çekin muhatap bankaya ibraz edilmediğini, bu haliyle kambiyo yoluyla takip yapılamayacağını ileri sürerek ödeme emrinin, takibin ve işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; çeke dair noterden protesto çekildiğini, takip için aranan şartların fazlasıyla yerine geldiğini belirterek şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dayanak çekin yasal süresi içerisinde muhatap bankaya ibraz edilmediğine ilişkin iddia ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük şikayet süresine tabi olduğu, borçluya ödeme emrinin 04.12.2019 tarihinde tebliğ edildiğinden şikayetin süre aşımından reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Borçlu, icra takibinin şekline göre İİK’nun 62. maddesi uyarınca her türlü itirazını, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede icra dairesine bildirmeye mecburdur. İİK'nun 58/2. maddesi gereğince takip talebinde; borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı, alacaklı tarafından biliniyorsa T.C. kimlik numarası veya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yerleri belirtilmelidir. Somut olayda, borçlunun, icra dosyasındaki taraf sıfatına, alacak ve tüm ferilerine süresinde icra dairesinde itiraz ettiği ve aynı zamanda borçlu sıfatı ile hatalı olarak tarafına gönderilen ödeme emrinin ve takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....