Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazının bulunmaması üzerine davacı icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunmuş, mahkemece davalıya ödeme emri tebligatının usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle istemin reddine karar verilmiş karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir. Borçluya gönderilen 13(51) örnek ihtarlı ödeme emri 16/6/2009 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21.maddesine göre tebliğ edilmiş ise de Tebligat Kanununun 21.maddesine göre yapılan tebligat usulüne uygun bulunmamaktadır. Ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemiş ise de; dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir davetiye 11/08/2009 tarihinde davalı borçluya tebliğ edilmiştir.Davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazının bulunmaması üzerine davacı icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunmuş mahkemece davalıya ödeme emri tebligatının usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle istemin reddine karar verilmiş karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir. Borçluya gönderilen 13(51) örnek ihtarlı ödeme emri 04.11.2013 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21.maddesine göre tebliğ edilmiş ise de Tebligat Kanununun 21.maddesine göre yapılan tebligat usulüne uygun bulunmamaktadır. Ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemiş ise de; dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir davetiye borçluya 22.8.2014 tarihinde davalı borçluya tebliğ edilmiştir. Davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ödeme emrinin Davacı T1e 11.02.2021 tarihinde "Aynı konutta oturan yakını...." şeklinde not düşülerek tebligat yapıldığını, bunun üzerine T2 20.02.2021 tarihinde dosyada ismi geçen diğer borçlular ile birlikte borca itirazda bulunduğunu, ancak 11.02.2020 Salı günü tebligatı alan borçlunun son itiraz tarihi 18.02.2020 olduğu için icra dairesi itirazı reddetmiş ve takibin devamı yönünde işlem yapıldığını, T2'ın 20.02.2021 tarihinde yaptığı itirazında tebligatın usulsüz olduğu yönünde bir dava açmadığını, davacı/borçlu 11.02.2020 tarihinde tebligatı alıp 20.02.2020 tarihinde itiraz etmişse artık bunun üzerinden 1 yıl geçtikten sonra tebligatın usulsüz olması sebebiyle şikayet yoluna başvurulması mümkün olmadığını, ödeme emri aynı konutta yakına tebliğ edilmiş olduğundan usul ve yasaya uygun olduğunu, borçlu adına gönderilen ödeme emri 11.02.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, tebliğ anında borçlu T1'in adreste hazır bulunmadığından aynı konutta yaşadığını...
nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 04/11/2015 tarihinde icra müdürlüğüne yaptığı borca, faize ve ödeme emri tebliği usulsüzlüğüne ilişkin başvurusunun, müdürlükçe 06/11/2015 tarihinde süresinde itiraz edilmediği gerekçesiyle reddine karar verildiği, yine borçlu vekilinin aynı gerekçelerle 20/11/2015 tarihinde icra müdürlüğüne itirazda bulunduğu ve icra mahkemesine de şikayette bulunduğu anlaşılmıştır. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır....
Bu durumda, borçluya ödeme emrinin tebliğinden itibaren, usulsüz tebligat halinde ödeme emri tebligatından haberdar olduğunu beyan ettiği tarihe göre tebliğ işleminin usulsüzlüğü ve ödeme emrine belge eklenmediğine yönelik şikayetinin İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük süresi içerisinde bildirilmesi gerektiği, davacının icra dosyasına beyan ettiği tarihe göre şikayetin süresinde olmadığı anlaşılmakla mahkeme kararı yerindedir. Açıklanan nedenlerle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosya kapsamına, toplanan delillere, Ankara 6....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/2870 esas sayılı dosyasından başlatılan takibe ilişkin borçlu adına adına çıkarılan ödeme emri tebliğine ilişkin olarak ıttıla tarihinin 03/07/2020 olarak tespitine, ödeme emri tebliğine dayalı hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebligatın davacı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı şirket merkezi adresine yapıldığını, tebligatı alan Elif Sarı'nın ise kendisinin şirket çalışanı olduğunu, tebligatı aldığını ve bu durumun tebligat parçası üzerinden de açıkça anlaşıldığını, gerek tebligatı yapan posta memurunun gerekse kendisini şirketin daimi çalışanı olarak tanıtan Elif isimli kişinin huzurda dinlenmesinin ve Elif'in şirketteki konumunun ne olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, bu sebeple; yerel mahkeme kararının kaldırılarak şikayetin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 31.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, icra takip dosyasından düzenlenen 103.madde davetiyesinin ise 16.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu, sadece 31.08.2015 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığına göre, en geç anılan davetiyenin tebliğ edildiği 16.10.2015 tarihte takibi öğrendiğinin kabulü gerekir. Buna göre öğrenme tarihi olan 16.10.2015 tarihine göre borçlunun 07.12.2015 tarihinde icra mahkemesine taptığı şikayet İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süreden sonradır....
ki temerrüt olgusu şikayet veya başkaca bir davaya gerek kalmadan, itirazın kaldırılması talebi bulunmayan tahliye talepli işbu davada resen araştırılması gereken bir olgu olduğunu, ödeme emri tebligatı usulsüz olduğundan İ.İ.K.'...
Takip dosyasında davacının alacaklı olduğu başka dosyalara haciz konulması ve davacının ret a car işi ile uğraşması, tebligatı daha önceki tarihte öğrendiğini ispata yeterli değildir. Davalının dayandığı cep telefonu görüşme kayıtları ve whatsapp yazışmaları öğrenme tarihinin aksini ispata yeterli yazılı belge olarak kabul edilemez. Davacının borca itirazının süresinde olmaması nedeniyle icra müdürlüğünce reddine karar verildiğinden, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünü şikayet etmesinde hukuki yararının olduğu açıktır. Davacının tebligatı daha önceki bir tarihte öğrendiği ispat edilemediğinden, kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması gerekir....