Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Şikayete konu icra takip dosyalarında borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebliğlerine ilişkin tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur.Bu nedenle ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü ancak borçlu tarafından ileri sürülebilecek bir husus olup,borçlu tarafından usulüne uygun bir şekilde ileri sürülmedikçe ne icra müdürlüğü tarafından ne de icra mahkemesi tarafından resen nazara alınıp incelenemez....
Ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ayrı bir yargılamayı gerektirdiğinden, yasal süresi içinde kira akdine ve borca itiraz etmeyen davalının, temerrüde düştüğü açıktır. Ödeme emri tebliğ tarihine göre, 08/09/2020 tarihinde yapılan ödeme yasal süresi içinde olmadığından, İİK'nın 269/a maddesi uyarınca tahliye koşulları oluşmuştur. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Taraflar arasındaki ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şakayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 01.04.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde; ödeme emri tebligatının usulsüz olduğundan öğrenme tarihinin 01.04.2021 olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. II....
İş bu durum karşısında davacı vekilinin, müvekkilinin tebligatı bizzat tebellüğ etmediği iddiasına itibar edilemez. Küçükçekmece 2.İcra Müdürlüğü'nün 2019/2060 esas sayılı icra takip dosyasından davacı borçluya gönderilen ve 23/02/2019 tarihinde davacı borçluya tebliğ edilen ödeme emri tebliği usulüne uygundur. Hal böyle olunca tebligat usulsüzlüğü şikayetinin reddine, İmzaya itiraz yönünden; Başvuru 2004 Sayılı İİK'nun 168/4 ve 170.maddesine dayalı imzaya itirazdır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde imzaya itiraz etmek isteyen borçlunun itirazını ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekir. Aksi takdirde imzaya itiraz süre aşımı nedeniyle reddedilir. Küçükçekmece 2.icra Müdürlüğü'nün 2019/2060 esas sayılı icra takip dosyasından davacı borçluya gönderilen ödeme emri davacı borçluya 23/02/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK. nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 30.07.2010 tarihinde tebliğ edildiği, icra takip dosyasından düzenlenen 103.madde davetiyesinin ise 13.12.2010 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu sadece 30.07.2010 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığına göre en geç anılan davetiyenin tebliğ edildiği 13.12.2010 tarihte takibi öğrendiğinin kabulü gerekir. Buna göre öğrenme tarihi olan 13.12.2010 tarihine göre borçlunun 14.07.2014 tarihinde icra mahkemesine taptığı şikayet İİK'nun 16/1.maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süreden sonradır....
No 21/1 Korkuteli ...” olduğu, 04.10.2016 tarihli Kredi Sözleşmesinde şikayet eden ipotek borçlusunun adresinin yazılı olmadığı, bu sözleşme ile ilgili 03.10.2016 tarihli Kefalet Sözleşmesindeki şikayet eden borçlunun adresinin resmi senette belirtilen adres ile aynı olduğu, 18.04.2017 tarihli Kredi Sözleşmesinde şikayet eden ipotek borçlusunun adresinin yazılı olmadığı, bu sözleşme ile ilgili 18.04.2017 tarihli Kefalet Sözleşmesinde şikayet eden ipotek borçlusunun adresinin “... ... ...” olarak belirtildiği, şikayet eden ipotek borçlusunun adresinin hesap kat ihtarnamesinde “... No: 255/2 ... ...” olarak gösterildiği, ihtarnamenin hesap kat ihtarnamesinde belirtilen adrese gönderildiği, tebliğ işleminin 18.01.2021 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yapıldığı ancak “......
Davacı, kira borçlarının ödenmediği iddiasıyla 11.03.2014 tarihinde davalı aleyhine tahliye istekli olarak icra takibi başlatmış ve icra memurluğunca düzenlenen ödeme emri davalıya 18.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı yargılamalara katılmamış, ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp tebliğ tarihini düzelttirmemiş, takibe de süresinde itirazda bulunmadığından icra takibi de kesinleşmiştir. İcra mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. YHGK.nun 30.03.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 gün ve 2005/6-518-518 sayılı kararları da bu doğrultuda olduğundan, mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
İcra Müdürlüğüne gönderildiği ve yetkili icra müdürlüğünce düzenlenen örnek 7 ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur. Borçlunun, vekili aracılığıyla .... İcra Müdürlüğü 2014/7078 Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde yetki ve borca itiraz ettiği ve vekaletnamenin takip dosyası içinde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, yetkili icra müdrülüğünce düzenlenen ödeme emrinin itiraz eden vekile tebliği gerekir. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen ödeme emri tebligatı yok hükmündedir....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu şikayet dilekçesinde, hakkında başlatılan takipten 03.10.2014 tarihinde haberdar olduğunu belirttiğine göre, 22.09.2014 tarihinde yapılan ödeme emri tebliğ işlemine en geç bu tarihte muttali olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda 13.01.2015 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuru, ödeme emri tebliğ işlemini öğrenme tarihinden itibaren İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olup, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebliğ işleminin, borçlunun adresten sürekli mi geçici mi ayrıldığı araştırılmadan ve hangi komşudan bilgi alındığı ile hangi komşuya haber verildiği hususları tespit edilmeden yapıldığından usulsüz olduğunu, icra takibinden 18.11.2021 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek, ödeme emri tebligatı ile buna bağlı yapılan işlemlerin iptalini ve ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; takipten 4 yıl geçtikten sonra yapılan şikayet başvurusunun iyi niyetli olmadığını, başka bir takip dosyasında yapılan ve iş bu takip dosya numarasının da bulunduğu 11.5.2018 tarihli sıra cetvelinin şikayetçiye tebliğ edilmesi nedeniyle borçlu tarafından belirtilen ıttıla tarihinin doğru olmadığını, gerçek öğrenme tarihine göre iş bu şikayetin süresi içerisinde yapılmadığını ve ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu ileri sürerek şikayetin reddini istemiştir. III....