İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; davacı borçlunun 11/11/2019 tarihinde şikayete konu tebliğ işlemine muttali olduğu, aynı tarihte icra dosyasına itirazda bulunduğu ancak mahkeme huzurundaki şikayetin İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük yasal şikayet süresinden sonra 18/12/2019 tarihinde yapıldığı gerekçesiyle usulsüz tebligata dair şikayetin süre aşımından reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebligat usulsüzlüğüne dair şikayetlerin süresiz şikayet hallerinden olup, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2015/19497 E. 2015/29941 K. sayılı 01/12/2015 tarihli ilamında da ; ''ödeme emri tebliği ile borçlu itiraz ve şikayet hakkını kullanabilir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir. Dava dosyası ile Mersin 5. İcra Dairesinin 2019/7708 E sayılı dosyası incelendiğinde, 1.970.040,51 TL miktarlı alacağın tahsili için genel haciz yoluyla takibe başlandığı, ödeme emrinin 04/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 23/07/2019 tarihinde itiraz dilekçesi verdiği, davanın 26/07/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin İİK'nun 16. Maddesi gereğince öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlayan 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerekmektedir. Şikayetçi borçlu, şikayet dilekçesinde "dosyayı incelemem neticesinde tebliğin Behçet Şenbayram'a yapıldığını 17/07/2019 tarihinde öğrendim" şeklinde beyanda bulunduğuna göre, şikayetçinin usulsüz tebliğ işlemini 17/07/2019 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Şikayet tarihi, 26/07/2019 olduğundan, yasal süresi içerisinde yapılmayan şikayetin mahkemece reddine karar verilmesi doğru olmuştur....
nun 13.02.2013 tarihinde icra dairesine gelerek ödeme taahhüdünde bulunduğu, bu ödeme taahhüdüne binaen icra işlemlerinin ve ödemelerin yapıldığı, borçlunun 18/11/2013 tarihinde diğer şikayet ve itiraz nedenleri ile birlikte ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ve takibin kesinleşmemesi nedeniyle yapılan ödeme taahhüdünün geçersiz olduğu iddiası ile yaptığı başvuru neticesinde mahkemece takibin ve ödeme taahhüdü işleminin iptaline ve alacağın %40 oranında tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır. Borçlu ...'ya tebellüğ edilen ve usulsüzlüğü ileri sürülen Örnek ... ödeme emri tebligat mazbatasınında; tebliğ yapanın isim ve imzasını ve tarihi içermediğinden tebligatın usulsüz olduğu belirlenmiş ise de; Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
Mahkemece ödeme emri tebliğinin geçersiz olduğu, başlatılan icra takibinin kesinleşmediği kabul edilerek açılan davanın reddine karar verilmesi üzerine karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı 06/07/2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira akdine dayanarak 04/10/2012 tarihinde tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile peşin ödenmesi gereken bir yıllık kira bedelinin tahsilini istemiş, ödeme emri 10.10.2012 tarihinde borçluya tebliğ edilmiştir. Borçlu, ödeme emrinin tebliğine rağmen itiraz etmediğinden takip kesinleşmiştir. Ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayete tabi olup, şikayet olmadan hâkim ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.03.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Ödeme emri tebliğ tarihi şikayet ile düzeltilmediği müddetçe geçerlidir....
Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliği işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nın 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Somut olayda, ödeme emri borçluya 07/07/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu icra müdürlüğüne 11/01/2021 tarihinde verdiği dilekçe ile borca itiraz etmiş, icra mahkemesine 19/01/2021 tarihinde başvurarak; takipten 08/01/2021 tarihinde haberdar olduğunu, tebligatın usulsüz olduğunu, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Borçlunun takipten haberdar olduğunu bildirdiği tarihten itibaren icra müdürlüğüne süresinde itiraz dilekçesi vermiş ise de öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde şikayet yoluna gitmemiştir. Mahkemece de aynı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmiştir....
ödeme emri tebligatın usulsüz olması sebebiyle tebligatın ve ödeme emrinin iptaline, takipten sonraki zamanaşımı sebebiyle, Bakırköy 17....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;Davacıya örnek 7 ödeme emrinin 08.06.2018 tarihinde TK.21/1 maddesine göre tebliğ edildiği, tebliğ memuru tarafından muhatabın tevziyat saatlerinden sonra geleceğinin tevsik edilmediği ve haber verilen komşunun isim ve imzası mazbatada belirtilmediğinden ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, gecikmiş itirazın ön koşulunun usulüne uygun ödeme emrinin tebliğ edilmiş olması olduğundan bu hali ile davanın tebligatın usulsüzlüğü şikayeti olarak nitelendirilmesi gerektiği, dava dilekçesine ekli belgelerden davacının ödeme emrinden 19.06.2018 tarihinde haberdar olduğunun anlaşıldığından ödeme emri tebliğ tarihinin 19.06.2018 olarak tespitine, İİK.nun 62/1 maddesine göre itirazın icra dairesine yapılması gerektiğinden mahkemeye yapılan itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik iddia, mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, öncelikle duruşma açılarak şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır (HGK.nun 2003/12-600 E. - 2003/606 K.). Borçlu tebligat usulsüzlüğü şikayetinde, tebligatı haciz tarihi itibariyle öğrendiğini belirterek öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini talep etmiş, mahkeme öğrenme tarihinin 25/02/2013 olarak düzeltilmesine karar vermiştir. Borçlu tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayet dilekçesinde öğrenme tarihini 25/02/2013 ve 25/03/2013 olarak iki farklı tarih göstermiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından açılan ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından müvekkiline ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun iddia edildiği, davacı borçluya ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat parçası incelendiğinde, muhatabın tevziat saatinde nerede olduğunun sorulduğu komşunun ad ve soyadının tebliğ mazbatasına yazılmadığı, bu haliyle TK'nun 21/1 maddesine uygun olarak ödeme emrinin tebliğ edilmediği, tebliğ işleminin usulsüz olduğu, borçlunun şikayet tarihinden daha önceki bir tarihte ödeme emri tebliğinden haberdar olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge de bulunmadığı anlaşılmış olup, ilk derece mahkemesince şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin dava tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeye göre şikayetin reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
Borçlu tarafça ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu ileri sürülmüştür. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, şikayetçi borçlu şikayet konusu işlemi 17/05/2019 tarihinde öğrendiğini bildirmiş, dava 21/05/2019 tarihinde açılmış olup, süresindedir....