Somut olayda; Uyap'tan hazırlanan ödeme emri tebligat evrakında "Bu zarfta Örnek 10ödeme emri ve takip dayanak senet sureti vardır" ibaresinin yazılı olduğunun belirtildiği, icra müdürlüğünce yapılan PTT sorgusunda ödeme emri tebligatının bu haliyle davacı borçluya tebliğ edildiği, borçluya gönderilen ödeme emri tebligatı üzerindeki açıklamadan takibe konu belgenin tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, takibin dayanağı belgenin ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmediği iddiasının borçlu tarafça yazılı bir delille kanıtlanamadığı, her ne kadar takip talebinde dayanak çekin keşide tarihi 26.06.2020 olarak belirtilmiş ise de takip talebi ile birlikte icra müdürlüğüne sunulan çekin keşide tarihinin 26.09.2020, seri no'sunun 40175 olduğu, takip talebi ve ödeme emrinde seri no'su 40175 olarak belirtilen çekin keşide tarihinin maddi hata neticesi 26.06.2020 olarak belirtilmesinin ödeme emrinin iptalini gerektirmeyeceği kanaatine varılmış olmakla davacının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir...
ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebliğ edilen adresin elverişsiz bir adres olduğunu, tebliğ çıkarılan adreste hiçbir zaman ikamet etmediğini, ortak konutu kullanmadığı ve aralarında husumet bulunan ... adlı kişiye usulsüz olarak tebliğ yapıldığını, takipten 10.06.2019 tarihinde haberdar olduğunu belirterek ödeme emri tebligatının iptali ile tebligatı öğrenme tarihinin 10.06.2019 olarak kabulünü talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; tebliğin bilinen adrese yapıldığını, icra takibine istinaden yapılan tüm işlemlerin mevzuata uygun olduğunu, iddiaları kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/455 E.sayılı dosyasından 26/06/2014 günü yapılan ödeme emrine ilişkin tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini talep ettikleri, mahkemece işin esası incelenerek istemin kabulü ile tebliğ tarihinin beyan edilen öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, borçlular vekili, 12/09/2014 tarihli şikayet dilekçesinde ödeme emri tebliğ işleminden 03/07/2014 tarihinde haberdar olduklarını bildirmiş olup, takip dosyasında da 04/07/2014 tarihli borca itiraz dilekçeleri bulunduğu görülmektedir....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda borçlu, icra müdürlüğüne 23.10.2014 tarihli itiraz dilekçesi vermiştir. O halde 06.08.2014 tarihinde yapılan ödeme emri tebliğ işlemine en geç 23.10.2014 tarihinde muttali olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda 27.11.2014 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuru, ödeme emri tebliğ işlemini öğrenme tarihinden itibaren İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olup, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya borçlularına yapılan tebligatın, tebligat kanunu hükümlerine açıkça aykırı olduğunu, ödeme emirlerinin iptali gerektiğini, borçluya ödeme emri tebliğ edilip takip kesinleştirilmeden yapılan işlemlerin doğru olmadığını, ödeme emri tebliği ile borçlunun itiraz ve şikayet hakkını kullanabileceğini, bu hususun kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğunu, ayrıca 7 günlük süreye tabi olduğu düşünülse dahi murise ya da mirasçılarına usulüne uygun olarak "ödeme emri" tebliğ edilmeden iş bu şikayet süresinin işlemeye başlamayacağını, borç muhtıralarının da yine müvekkili mirasçılara usulsüz olarak tebliğ edildiğini, müvekkillerinin usulsüz tebligatlardan, ödeme emirlerinden ve borcun sebebinden 17/08/2020 tarihinde haberdar olduklarını, usulsüz tebligatlara dayanarak dosya kapsamında konulan hacizler ve yapılan takip işlemlerinin yok hükmünde olduğunu, usulüne aykırı tebligatlar nedeniyle müvekkillerinin ıttıla tarihi 17/08/2020...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetin kabulü ile Aliağa İcra Müdürlüğünün 2022/5620 Esas sayılı takip dosyasında ödeme emri tebliğ tarihinin 07/07/2022 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....
Süre, borçlunun tebligatı öğrendiğini bildirdiği tarihte başlar, oysa gecikmiş itirazda itiraz süresi başlamıştır, ancak borçlu ortaya çıkmasında kusursuz olduğu bir engel nedeniyle itirazda bulunamamıştır. (HGK 05/06/1991 1991/12-258 E, 1991/344 K) Tebligat usulsüz ise borçlu veya vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede yanlışlıkla gecikmiş itiraz ibaresini kullanmış olması önemsizdir. Zira hukuksal nitelendirmeyi yargıç resen yapar. Bu durumda yargıç dilekçeyi Tebligat Yasasının 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayet başvurusu olarak incelemelidir. Mahkeme tebligatın usulsüzlüğüne yönelik şikayeti kabul ederse borçlunun usulsüz tebligatı öğrendiğini bildirdiği tarihin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verir. (12. HD 2005/24651-2006/938) Somut olayda ödeme emri tebliği usulüne uygun olmadığından, gecikmiş itirazın koşulları oluşmamıştır....
Tüm dosya kapsamı gözetildiğinde, davacı tarafından takip dosyasında adına gönderilen ödeme emri tebligatı ve kıymet takdir raporu tebliğinin usulsüz olduğu, ayrıca aynı alacağa yönelik olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı da belirtilerek itirazda bulunulduğu, ayrıca kıymet takdiri raporunda belirlenen değerin de düşük tespit edildiğinin iddia edildiği, kıymet takdirinin Anadolu 10....
Borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğindedir. İİK'nun 16/1. maddesi gereğince de şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde her ne kadar şikayetin esası incelenerek davanın reddine karar verilmiş ise de; somut olayda davacı borçlu tarafından ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası ile iş bu davanın 07/07/2022 tarihinde açıldığı, şikayetin yasal dayanağı İİK'nun 16....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2021 NUMARASI : 2021/102 ESAS - 2021/642 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 18. İcra Dairesi'nin 2019/36758 Esas sayılı dosyasıyla davacı müvekkili aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin bu icra takibinden 08/02/2021 tarihinde haricen bilgi sahibi olduğunu ve öğrenme tarihi itibariyle borca ve yetkiye itiraz ettiğini, icra dosyasında müvekkiline usulsüz bir şekilde ödeme emri tebliğ edildiğini tespit ettiklerini, ödeme emri tebliğ mazbatasının incelenmesinde, müvekkili T1 adına "Tepebaşı Mah. Adnan Menderes Cad....