Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Müvekkillerinin e-devletinden aleyhine takip başlatıldığını öğrendiği günün 20.09.2019 olduğunu, 21.09.2019 tarihinde İcra Müdürlüğüne giderek kabul ettiği 77.000.TL yi ödediğini, kalan kısmına da itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiğini, bu tarihte dosyada tebligat parçası olmadığnı ve müvekkillerine usulsüz bir ödeme emri tebliğ edildiğini bilmediğini ve bilmesine de imkan olmadığını, İcra Müdürünün tebligat parçasının dönüşünden sonra karar vereceğini söylediğini, Kendilerine ödeme emri, memur kararı tebliğ edilmeyen müvekkilinin 13.10.2019 tarihinde İcra Müdürlüğüne gittiğinde ödeme emrinin tanımadığı bir kişiye tebliğ edildiğini ve bu tebligatı esas alan İcra Müdürünün borca itirazını reddettiğini de öğrendiğini, aynı gün gerek memur muamelesine ve gerekse usulsüz tebligata dair itiraz ve şikayetini icra mahkemesine sunduklarını mahkemenin usulsüz tebligatı ve memur kararını öğrenme tarihlerinin hatalı yazılmış olmakla kararın...
Somut durumda davalı tarafından takibe itiraz edilmemiş, takip dosyasına ödeme yapılmamış olup davalı yapılan yargılamada kira borçlarını ödeyemediğini kabul etmiştir. Yapılan yargılamada ya da istinaf talebinde kiraların ödendiği hususu iddia edilmemiştir. Davalı istinaf dilekçesinde ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünü ileri sürmüş ise de, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü iddiası ile dava açtığını bildirmemiştir. Ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü iddiasına dayalı savunmanın İİK 269/a maddesine dayalı olarak açılan davada dinlenilmesi mümkün bulunmadığı gibi ödeme emrinin usulüne uygun olup olmadığının icra mahkemesince tahliye istemli açılan davada kendiliğinden dikkate alınması da olanaklı olmayıp takibe konu kiraların yasal sürede ödendiği iddia ve ispat edilmediğinden mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
Davacı adına çıkartılan ödeme emri tebligatı 10/10/2011 tarihinde muhatabın tanınmadığından bahisle tebliğ edilmeksizin iade edilmiş, bilahare çıkartılan yenileme emri tebligatı 06/08/2018 tarihinde muhatabın adresten ayrıldığı, yeni açık adresinin bilinmediği açıklaması ile tebliğ edilmeksizin iade edilmiş, en son 22/01/2020 tarihinde tebligat yapılmıştır. Davacı tebligat tarihinin düzeltilmesini istemiş, mahkemece tebligat tarihinin 22/01/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacıya 22/01/2020 tarihinden önce ödeme emrinin tebliğ edilmemesi nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin bu tarih olarak kabulü gerektiği, mahkeme kararının yerinde olduğu sonucuna varılarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosya kapsamına, toplanan delillere Ankara 9....
Mahkemece ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü sebebiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Borçluya gönderilen 13 örnek ihtarlı ödeme emri 16.12.2013 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21.maddesine göre mahalle muhtarına teslimle tebliğ edilmiştir. Ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemiş olsa dahi, dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir davetiye borçluya 04.02.2014 tarihinde bizzat tebliğ edilmiştir. Davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. Ne var ki bu tarih itibariyle tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikâyet yoluyla ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresinde de itirazda bulunmadığından 16.12.2013 tarihinde yapılan tebligat kesinleşmiştir. İcra mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. YHGK.30.3.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 sayılı kararları da bu doğrultudadır....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunanın takibindeki ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, takip talepnamesinde imza bulunmadığını, bu nedenle hacizlerinin yok hükmünde olduğunu, öte yandan, üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnamesinin tebliği tarihinin 31.007.2012 tarihi olduğunu, müvekkilince gönderilen haciz ihbarnamesi tebliği tarihin ise 24.07.2012 tarihi olduğunu, buna rağmen, sıra cetvelinde şikayet olunana usul ve yasaya aykırı olarak birinci sırada pay ayrıldığını ileri sürerek, .... sayılı dosyasında düzenlenen 20.03.2013 tarihli sıra cetvelinin iptali ile şikayet olunana ayrılan payın müvekkiline ödenmesini istemiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....
sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçilmiş, borçlunun adresine ödeme emri gönderilmiş olup muhatabın adreste bulunmaması sebebiyle tebligat usulüne uygun olarak Teb.K....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Takip dosyasına davacı borçluya yapılan ödeme emri tebligatı TK.nun 21/1. maddesinde belirtilen usullere riayet edilmediğinden usulsüz olması nedeniyle şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 04/09/2021 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, genel haciz yoluyla ilamsız takipte takip borçlusu tarafından açılan ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/84 Esas 2020/154 Karar 19/02/2020 tarihli kararı ile davacı borçlunun aynı takip dosyasından kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayetine ilişkin davanın derdest olduğu, bu nedenle ödeme emri ve 103 davetiyesinin iptali ile taşınmazların satışının ve takibin 24/01/2020 tarihinde durdurulması talebinde bulunulduğu, mahkemece borçlunun 18/07/2019 tarihinde Cimer'e gönderdiği dilekçesi ile hacizlerden haberdar olduğu, şikayetin İİK'nun 16. ve 82. maddeleri gereğince 7 günlük sürede yapılmadığından reddine ilişkin kararın Kayseri BAM 5....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Dava icra memur işlemini şikayet niteliğindedir. Davalı alacaklı tarafından Erzincan İcra Müdürlüğünün 2019/1884 Esas sayılı dosyası ile davacı borçlu aleyhinde Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yolu ile icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri, davacı borçlunun No:12 Parmakkaya Köyü Kemah/ERZİNCAN adresine tebliğe çıkarılmış ancak muhatabın köyden ayrılmış olduğu, açık adresinin bilinmediği şerh edilmek suretiyle evrak çıkış merciine 13/03/2019 tarihinde iade olunmuştur....
Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 06/07/2016 tanzim, 08/08/2016 vade tarihli 300.000 TL bedelli senede dayanarak kambiyo takibi yapılmış, davacıya ödeme emri 07/12/2017 tarihinde muhataba imzasız olarak tebliğ edildiği açıklaması ile tebliğ edilmiş, 15/10/2018 tarihinde açılan dava ile takipten 12/10/2018 tarihinde haberdar olunduğu belirtilerek yetkiye, borca, imzaya, faize itiraz nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi istenilmiş, mahkemece şikayetin ve itirazın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Davacı borçlu Siirt C.Başsavcılığına verdiği 17/07/2018 havale tarihli dilekçesine dava konusu icra dosyasından düzenlenen ödeme emri ve takibe konu senedi ekleyerek şikayetçi olmuştur....