Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi kararında; çekin ibraz tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı TTK gereği zamanaşımı süresinin altı ay olduğu 2016- 2019 arasında takip dosyasında zamanaşımını keser nitelikte işlem yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibin devamını sağlayacak her takip işlemi ile zamanaşımı süresinin kesileceğini, bu nedenle yapılan takip işlemleri ile zamanaşımı süresinin kesildiğini, ayrıca 2012 yılında yürürlüğe giren TTK ile zamanaşımı süresinin üç yıla çıktığını, bu değişiklik sonrası yapılan tüm işlemler için üç yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini beyan etmiş, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin iptali ve icranın geri bırakılması talepli açılan davanın Dörtyol İcra mahkemesinin 2018/7 esas 2019/101 karar sayılı ilamı ile reddedildiğini, satışın durdurulmasına yönelik şikayetin de 2019/68 esas sayılı dosyadan reddedildiğini, satışın durdurulması şikayeti ile ilgili verilen karar 363. Maddeye göre kesin olduğundan müdürlük kararının doğru olduğunu, icranın geri bırakılmasıyla ilgili şikayetlerde %15 teminat yatırılmadan satışın durmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Dörtyol İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/7 E 2019/101 K sayılı ilamının takibin taliki ve iptali talebine ilişkin olduğu, kararın istinaf edilmesi nedeniyle İİK'nun 363. Maddesine göre satışın yapılamayacağı gerekçesi ile şikayetin kabulüne ve satışın durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

Dairemizce yapılan değerlendirmede; İncelenen icra dosyasına göre takibin kambiyo senetlerine mahsus takip olduğu, davacı borçluya ödeme emrinin 30/12/2011 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihten sonra alacaklı vekilince icra dosyasına işlem yapıldığı ancak 24/12/2014 tarihinde dosyanın icra müdürlüğünce işlemden kaldırıldığı, işlemden kaldırma tarihi olan 24/12/2014 tarihinden sonra herhangi bir işlem yapılmadığı, alacaklı vekilinin icra müdürlüğüne gönderdiği 24/09/2019 tarihli dilekçe ile dosyanın yenilenmesinin talep edildiği, alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda dosyanın yenilenerek borçluya yenileme emrinin tebliğ edildiği, İİK'nun 71/2. maddesi gereğince takipten sonraki zamanaşımı şikayetinin her zaman ileri sürülebileceği, incelenen icra dosyasına göre de en son işlem tarihinden itibaren dosyanın yenilendiği tarihe kadar zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığından mahkemece zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına yönelik kararında yasaya aykırılık bulunmadığı...

Şti.avalistin ise müvekkili davacı olduğunu, icra takibi dosyasının 21/07/2015 tarihinden sonra herhangi bir işlem yapılmadığı için 17/12/2016 tarihinde takipsizlik nedeniyle düşürülmesine karar verildiğini, sonrasında alacaklı tarafından dosyanın yenilenmediğini, alacaklı tarafından talep edilen haczin dosyanın yenilenmemesi nedeniyle icra müdürlüğü tarafından reddedildiğini, müvekkilinin avalist olduğu çekte son işlem tarihi olan 21/07/2015 tarihi ile 25/07/2019 tarihi arasında 3 yıldan fazla süre olduğunun görüldüğünü, zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile Çerkezköy İcra Müdürlüğünün 2011/3598 Esas sayılı dosyasında yapılan takibin zaman aşımı sebebine dayalı iptaliyle birlikte icranın geri bırakılmasına, takibin tedbiren durdurulmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği, icra dosyasının incelenmesinde; söz konusu takibin 17/12/2016 tarihli tensip...

İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/20 E. sayılı dosyası ile dava açtığını, davacının davayı 15 gün sonra açtığını, söz konusu davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımı itirazında bulunulmasının 5 günlük itiraz ve 7 günlük şikayet sürelerine tabi olduğunu, 14/03/2012-01/10/2012, 07/10/2012- 24/04/2013 tarihleri arasında işlem yapılmayarak 6 aylık zamanaşımı süresinin geçtiğinin iddia edildiğini, buna göre zamanaşımı süresinin işlemeye başladığı tarihin 14/03/2012 olduğunu, çeklerde zamanaşımı süresinin 3 yıla çıkarıldığı tarihin ise 03/02/2012 olduğunu, bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra zamanaşımı süresinin işlemeye başladığını, bu nedenle yeni kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğini ileri sürerek, zamanaşımının gerçekleştiği iddiasıyla icranın geri bırakılması kararının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

      Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı/alacaklı tarafça icranın geri bırakılması yönündeki taleplerine ilişkin, Bakırköy 7....

      DAVA Davacı borçlu vekili şikayet dilekçesinde; haklarında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde alacaklı tarafından takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde takibin devamını sağlayıcı nitelikte taleplerde bulunulmadığından takibin zaman aşımına uğradığını ileri sürerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, usulüne uygun şekilde takip kesinleştiğinde haciz işlemlerine geçildiğini, üzerine kayıtlı mal varlığı olmayan borçlunun annesi Melahat Sakın'ın vefatı neticesinde kendisine intikal eden taşınmaza haciz konulduğunu, bu haczin konulmasından sonra davacı borçlunun haksız ve mesnetsiz şekilde zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebiyle dava açtığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

        Şti'nin başvurusunun İİK'nun 71/2 ve 33/a maddelerine dayanılarak takibin kesinleşmesinden sonra oluşan zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkin olduğu, İİK`nun 170/b maddesi atfen İİK.'...

        Davalı vekili, senedin zaman aşımına uğradığına yönelik kesin hüküm olduğunu, davanın kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiğini, şikayet konusu kambiyo senedi olduğundan taraf gösterilmesine gerek olmadığını, herkes hakkında hüküm doğuracağını, davacıların icra dosyasında zaman aşımını kesecek işlem yapmadıklarını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının talebine istinaden davalının payına düşecek taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, sonrasında ortaklığın giderilmesi davası açıldığı ve bu davanın 06.01.2011 tarihinde kesinleştiği, 2 yıllık satış süresinin bu tarihten itibaren başladığı,bu nedenle icranın geri bırakılması davası açıldığı tarih itibariyle satış isteme süresi ve takip zaman aşımı süresi dolmadığı gerekçesiyle takibin ve bononun zaman aşımına uğramadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu