Davalı vekili istinaf cevap dilekçesinde; Sıra cetveline itiraz davasının maddi hukuka ilişkin olup sadece alacaklılar tarafından açılabileceğini, bu davanın borçlu tarafından açılamayacağını, davacının istinaf dilekçesinde açmış oldukları davanın sıra cetveline şikayet davası olduğunu beyan etmiş ise de itirazlarının sıraya yönelik olmayıp borcun varlığına yönelik olduğunu, bu itirazın maddi hukuka ilişkin olduğunu, dava konusu icra takibinin 3 yıllık zaman aşımı süresi dolmadan yenilendiğini, icra takibi yapılmasının zaman aşımı süresini kestiğini, takibin işlemden kaldırılması sonucunu etkilemeyeceğini, davacı tarafın sıra cetveline müvekkilinin alacağının tahsiline engel olmak amacıyla kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Buna göre somut olayda; Samsun İcra Müdürlüğünün 2018/141204 Esas sayılı takip dosyası üzerinden başlatılan kambiyo takibinde ödeme emrinin borçlulardan T3'ya 28.12.2018 tarihinde diğer borçlu T1'ya 31.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, yukarıda yapılan açıklamalara göre ödeme emrinin tebliğinden önceki dönemde zaman aşımı itirazının takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin olması sebebiyle ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük itiraz süresinde ileri sürülmesi gerekitği davacı borçlular vekilinin 29/01/2019 tarihli dilekçesi ile yetki ve zaman aşımı itirazında bulunduğu, ödeme emrinin davacı gerçek kişi borçlulara tebliğ tarihi nazara alındığında İİK 168/5 maddesi uyarınca yetki itirazı ve takipten önceki döneme ilişkin zaman aşımı itirazının 5 günlük yasal süresinden sonra yapıldığı görülmekle mahkemesince de bu husus gözetilerek borçlular T3 ve T1 yönünden icra dairesinin yetkisine ve takipten önceki döneme ilişkin yetki itirazının süresinde olmaması sebebiyle reddine, takibin...
somut olayda 3 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanmasının gerektiğini, yine TBK'nın 72. maddesi hükmü uyarınca, eldeki davada meydana gelen kazada ceza zaman aşımı sürelerinin uygulanmasının gerektiğini, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 179/2-3. maddesi uyarınca ceza davası zamanaşımı süresinin 8 yıl, TCK 179/1. maddesi açısından ise 15 yıl olduğunu, bu nedenle de davanın zaman aşımına uğramadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak talepleri doğrultusunda kaldırılmasını istemiştir....
Eldeki davada uyuşmazlık 6098 sayılı TBK m.72/1 maddesi uyarınca ceza zaman aşımına ilişkin sürelerin zaman aşımı süresi olarak uygulanıp uygulanamayacağı ve buradan varılacak sonuca göre davanın zaman aşımı süresi içerisinde açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır. Zaman aşımı kurumu ve ilgili mevzuat hükümleri: Bu nedenle zaman aşımı kurumu ve zaman aşımı ile ilgili mevzuat hükümlerini irdelemekte fayda bulunmaktadır. Zaman aşımı, ihtilafların, uyuşmazlıkların bir an önce sonuçlandırılmayıp uzun süre askıda bırakılmasının toplumun barış ve huzurunu bozacağı düşünülerek yargı yoluyla hak aramaya konulan zaman sınırıdır. zaman aşımı kurumu bir maddi hukuk kurumu değildir. Bir borcu doğuran, değiştiren, ortadan kaldıran bir olgu olmayıp, doğmuş ve var olan bir hakkın istenmesini ortadan kaldıran bir def'idir 6098 sayılı TBK'nın . zaman aşımı başlıklı 72....
Davalı taraf yapılan 24.05.2017 tarihinde tebligat üzerine süresi içinde 30.05.2017 de süre uzatım talebinde bulunmuş, talebi 2 hafta uzatma şeklinde kabul edilmiş, 21.06.2017 de ilk tebligattan itibaren 4 haftalık sürenin dolmasından önce zaman aşımı itirazı ileri sürülmekle, zaman aşımı ile ilgili değerlendirme yapılması gerekmiştir. PDG bakımında onay tarihi itibariyle 10 yıllık zaman aşımı süresi bulunduğundan, zaman aşımı süresi dolmamıştır. Tedavi gideri ve geçici iş göremezlik bakımından da zaman aşımı süresi eski BK 125. Maddesi gereği yine 10 yıldır. Başlangıç tarihi ise 10 HD 2016/4200 esas 2018/6587 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere masraf ve ödemeler bakımından sarf ve ödeme tarihidir. Bun agöre bilirkişi raporunda tablolaştırılan GİGÖ ödemelerinin iş kazası kolundan yapıldığı ve 2000 ile en son 12.12.2001 de ödendiği, 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, bu konudaki alacak talebinin zaman aşımı sebebiyle reddi gerekmiştir....
Ancak; 5237 sayılı CMK’nın 231/8. maddesinin “Denetim süresi içerisinde dava zaman aşımı durur.” biçimindeki âmir hükmü ve yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce de benimsenen istikrarlı içtihatları uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihten, denetim süresi içerisinde kasten işlenen (bu suçtan dolayı verilen mahkumiyet hükmünün kesinleşmesi kaydıyla) suçun işlendiği tarihe kadar dava zaman aşımı süresi durur. Öte yandan TCK’nın 67/2-d maddesinin amir hükmü uyarınca, mahkumiyet hükmünün verilmesi dava zaman aşımı süresini kesen sebeplerdendir. Bu tarihten sonra dava zaman aşımı süresi yeniden işlemeye başlar. Mahkûmiyet hükmünün sonradan kanun yolu denetimi esnasında her hangi bir nedenle bozulması, kesme sonucunu ortadan kaldırmaz....
Dava konusu takip alacağının TBK'nın 146. maddesi uyarınca 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğu, itiraz ile takip durduğundan zamanaşımı süresinin de durmuş olduğunun kabulünün gerektiği, davacının itirazı ile itirazın kaldırılması davası arasında zaman aşımının geçmediği, davalıya tanınan yasal sürede itirazın kaldırılması davasının açıldığı ve zaman aşımının kesildiği, kesilen zaman aşımı süresinin bu kararın kesinleşmesinden sonra yeniden işlemeye başladığı, takip dosyasında davalının söz konusu kararın kesinleşmesi üzerine 2011 yılından itibaren zaman aşımını kesecek ve takibin ilerlemesini sağlayacak şekilde muhtelif tarihlerde haciz talebinde bulunduğu, 27/02/2019 tarihinde davacının maaşının 1/4'ü ile ek ders ücretlerinin tamamının haczi için Fethiye Milli Eğitim Müdürlüğüne haciz yazısının gönderildiği, şikayet tarihi itibarı ile 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır....
Dolayısıyla öğrenmenin daha sonra başladığı ve Eskişehir İcra Müdürlüğündeki takibin zaman aşımını kestiği kabul edilse dahi takibin iptali ile bu etki sona ermiştir. Davacı bu takip sonrasında alacağını davamıza konu Sakarya .... İcra Müdürlüğünün .../... Esas sayılı dosyasında 09/02/2022 tarihinde tekrar talep etmiştir. Davacının sebepsiz zenginleşmeye dayanan alacak talebi açısından 02/03/2011 tarihinde iki yıllık zaman aşımı süresi dolmuş, 02/03/2009 tarihinden itibaren 10 yıllık zaman aşımı süresi içinde de zaman aşımını kesen başkaca bir işlem bulunmadığından 10 yıllık zaman aşımı süresi dahi 02/03/2019 tarihi itibariyle tamamlanmıştır. Açıklanan gerekçelerle davalının süresinde yaptığı zaman aşımı defi nazara alınarak davanın zaman aşımı sebebiyle reddine karar verilmiştir. Kötü niyet tazminat koşulları ise somut olayda gerçekleşmemiştir. Zira zaman aşımına uğramış borcun talep edilmesinde ve defi ileri sürülmemesi halinde tahsilinde bir engel bulunmamaktadır....
Aynı gayeyle yapılan başka istemler için zaman süresi ertelenemez hükmü bulunmaktadır. 06/12/2022 tarihli bilirkişi raporu, dosya kapsamandan ağır kusurun varlığına ait bir emare bulunmadığından (trafik kazasındaki ağır kusur veya tam kusur, CMR Konvansiyonundaki ağrı kusura karşılık gelmemektedir.)----- zamanaşımı süresi bir yıl olarak kabul edilmekle, hasarın meydana geldiği tarih ------- olduğu davadışı ----içerisinde temlik almış ve davacıya rücu ettiği davacı tarafın ----- tarihinde ödeme yapmasıyla bir yıllık zaman aşımı süresi başladığı CMR Konvansiyonu 32/1-c’de ‘-----başladığı gün bu döneme dahil edilmeyecektir’ hükmü ile davacının rücu için zaman aşımı---- tarihinde sona ereceği Davacı zaman aşımının dolmasına 1 gün kala, CMR Konvansiyonu Madde 39/4’e göre rücu talebinde bulunamayacağı davalı---------- aleyhine takip başlatmakla zaman aşımı kesildiği Davalının --- tarihinde itirazı ile bir yıllık zaman aşımı süresi yeniden başladığı (zaman aşımını kesen işlem sonrası bir...
Davalı cevap dilekçesinde davanın zaman aşımına uğradığı için zaman aşımı itirazında bulunduğunu, kusur ve maluliyet raporu alınması gerektiğini, tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığı için bunların istenemeyeceğini, hatır taşıması olduğu için indirim gerektiğini, faizin dava tarihinden itibaren istenebileceğini, davanın reddini talep etmiştir. Dava 10/03/2017 tarihinde açılmıştır. Kaza tarihi ise 14/06/2010 tarihidir. Dolayısıyla 8 yıllık ceza zaman aşımı süresi dolmadan dava açılmıştır. Davacı olaya ilişkin ... CBS'nin ... soruşturma nolu dosyasında 14/06/2010 tarihli karakol beyanında şikayetçi olmamış ise de soruşturmanın taksirle yaralama soruşturması olduğu ve 8 yıllık dava zaman aşımına tabi olduğu dolayısıyla iş bu tazminat davasının da ceza soruşturmasından dolayı uzamış zaman aşımına tabi olduğu, 8 yıllık uzamış zaman aşımı dolmadan dava açıldığı anlaşılmakla zaman aşımı itirazı kabul edilmemiştir....