İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2021 NUMARASI : 2020/571 ESAS, 2021/62 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI, TAKİBİN İPTALİ KARAR : Karşıyaka 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/571 Esas, 2021/62 Karar sayılı dosyasında verilen yetki itirazının reddi, şikayetin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili hakkında Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün 2020/3315 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte ödeme emrinin müvekkilinin mernis adresine 08/12/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfını taşımadığını, takibe konu senette düzenleme yeri bulunmadığını, takibe konu senette kayıtsız şartsız borç ikrarı olmadığını, takibin yetkisiz yerde açıldığını belirterek, takibin iptali ile takip dosyasının yetkili İzmir İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2021/217 ESAS- 2021/347 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkili şirket aleyhine İstanbul 12. İcra Müdürlüğünün 2021/2598 E. Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirketin Ticaret Sicil Gazetesindeki adresinin, Ziya Gökalp Mah. Atatürk Bulv. Telekom İş Merkezi Apt. No:53 İç Kapı No:601 Merkez/Batman olduğunu, Batman İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu beyan ederek, yetki itirazının kabulü ile icra dosyasının yetkili Batman İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından yetkili icra dairesinin Batman İcra Daireleri olduğu ileri sürülmüş ise de, İstanbul 12....
İcra müdürlüğünün 2015/13319 Esas sayılı dosyasından da yapılmış bir sıra cetvelinin olmadığı, yapılan işlemin memur işlemini şikayete konu edilebileceği, davacı vekilinin duruşma da ki beyanına göre memur işlemini şikayet etmedikleri, ... 8. İcra Müdürlüğün'den ... 6. İcra Müdürlüğü'ne gönderilen 16.093,88 TL'nin ... 6. İcra müdürlüğünün 2014/30390 Esas sayılı dosyasından yapılan 26/07/2018 tarihli sıra cetveline konu edilmesi işlemini şikayet ettikleri ancak dilekçede sehven ... 8. İcra Müdürlüğünün 2015/13319 Esas sayılı dosyasından yapılan sıra cetvelini şikayet ettiklerini yazdıklarının kabul edildiği dolayısıyla İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümleneceği ve bu hususun, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu gerekçeleriyle yetkisizlik kararı verilmiştir.Dosya kapsamından; ... 6....
Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasada, koşulları oluşması halinde İİK'nun 79. ve 360. maddeleri yetki ile ilgili istisnaları düzenler.İİK'nun 360. maddesi gereğince ihalenin talimat yolu ile yapılması halinde, artırma ve ihaleye ilişkin ihtilaflar kendisine talimat yazılan icra dairesinin tabi bulunduğu icra mahkemesince halledilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 13.01.1982 tarih ve 263-16 sayılı ve yine 13.2.2002 tarih ve 2002/12-44 E.-2002/74 K. sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere, İİK'nun 360. maddesinde öngörülen yetki kuralı kamu düzeni düşüncesi ile sevk edilmiş kesin yetki kuralı olup, mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir.Somut olayda, şikayetçi alacaklı tarafça talimat icra dairesi olan ... 10. İcra Müdürlüğü'nce ihale bedeli üzerinden tapu harcı alınmasına yönelik işleminin de şikayet yolu ile iptalinin talep edildiği görülmektedir. Talimat icra dairesince (... 10....
un Düşüncesi : Uyuşmazlık; Vergi Dairesi Müdürlüğünün; yükümlü kurumun, itirazi kayıtla verdiği beyanname üzerinden tahakkuk ve tahsil edilen ek vergi ile eğitim, gençlik, spor ve sağlık hizmetleri vergisine ilişkin tahakkuku terkin eden vergi mahkemesi kararının bozulması isteğine ilişkindir. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 124 üncü maddesinde "Vergi Mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanlar şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilirler." hükmü yer almıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Şikayet Hakkının Düşürülmesi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmek 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 56/5. maddesi uyarınca avukatın başka bir avukatı tevkil etme yetkisini haiz olduğu bütün vekaletletnamelerini kapsayacak şekilde başka bir avukata vekaletname yerine geçecek yetki belgesi verebileceği, bu yetki belgesinin vekaletname hükmünde olduğu, dosyada şikayetçi vekili tarafından Avukat ... ve Avukat .... isimli iki ayrı avukata yetki belgesi verildiği, ayrıca şikayetçinin vekaletnamesinde Avukat....'un da vekil olarak tayin edildiğinin anlaşıldığı, bu sebeplerle şikayetçinin dosyada toplam üç ayrı vekille temsil edildiği gözetildiğinde, vekillerden sadece Avukat ...'in mazeret beyanında bulunduğu, diğer vekillerin mazeret beyanında bulunmadığı anlaşılmakla tebliğnemedeki bozma yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir....
Dosya içeriğinden, İstanbul 9.İcra Müdürlüğünün 2013/3883 sayılı dosyasındaki alacağın davalı Şakir tarafından dava açma hakları saklı kalarak itirazi kayıtla ödediğinden ve borçlu ile anılan şahsın kardeş olup İİK'nun 278/3-1 maddesi gereğince iptale tabi olduğundan bu dosya ile ilgili davanın kabulüne karar verilmesi yerinde ise de diğer İstanbul 9.İcra Müdürlüğünün 2013/2913 sayılı dosyasındaki takip konusu borcun, karardan sonra 16.12.2013 tarihinde itirazi kayıt olmadan ödendiği ve hacizlerin kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, belirtilen icra dosyası yönünden davanın konusu kalmadığından mahkemece,konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Ş.. B.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı Ş.. B..'a geri verilmesine 06.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalılar, taşınmazların süresinde teslim edildiğini, itirazi kayıt konmadığını ayıp ihbari yapılmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede taşınmazların teslim tarihi 30.8.2009 olarak kararlaştırılmıştır. Davalılar bu tarihten önce taşınmazların teslim edildiğini itirazi kayıt ileri sürülmediğini savunmuşlardır. Mahkemece dava tarihine kadar iskan ruhsatı alınmadığı gerekçesi ile kira kaybına hükmedilmiştir. Taşınmazlar süresinden önce teslim edilmiş ise davacıların zararından söz edilmez....
Temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2- Alacaklının temyiz itirazlarına gelince; Borçlunun, 05.06.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu, takipten 04.06.2015 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini talep ettiği ve ayrıca yetki itirazında bulunduğu, mahkemece, tebligatın usulsüz olduğundan bahisle şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK.nun 168/5. maddesi hükmü gereği borçlunun, borcu olmadığını, borcun itfa edildiğini veya yetki itirazını, sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir....
Faktoring Anonim Şirketi adına vekaletnamesinde dayanak şerhinde yetkinin başlangıcı ile süresinin belli olmadığı ve yetki kaydının bulunmadığı hususu dikkate alınarak; şikayetçi avukat yönünden şikayet ve vazgeçme dilekçeleri tarihlerini kapsayacak şekilde sözü edilen belgelerin bulunup bulunmadığı ve bu itibarla, şikayet ile vazgeçmenin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı hususları belirlenerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm verilmesi, 2) 20.12.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı “Çek Kanunu” ile 3167 sayılı “Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun” yürürlükten kaldırılmış, dava konusu suçun unsurları ve yaptırımları farklı biçimde yeniden düzenlenmiş olduğundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,...