WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının dava dilekçesini tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı, cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen itirazların daha sonra ileri sürülemeyeceğini, zaman aşımı def'inin yasada ve doktrinde ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerektiğini, ilk itirazın dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 10 gün içinde ileri sürülebileceğini, bu süre sonrasında zaman aşımı iddiasında bulunulamayacağını, davalının yasal süre bittikten 2 ay sonra beyanda bulunarak zamanaşımı def'ini ileri sürdüğünü, kaldı ki arabuluculuk bürosuna yapılan başvurunun zaman aşımı ve hak düşürücü süreleri kestiğini, arabuluculuk kurumuna 10/02/2020 tarihinde müracaat edildiğini yani bu tarihte zamanaşımı süresinin kesildiğini, arabuluculuk görüşmeleri sırasında meydana gelen salgın nedeniyle sürenin 15/06/2020 tarihine uzadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur...

Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 371/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir. Somut olayda, dava kısmi alacak davası olarak açılmış ve sonuçlandırılmıştır. Davacı vekili tarafından sunulan 21.10.2015 tarihli dilekçe ile davacı miktar bakımından davasını ıslah etmiş ve ıslah dilekçesi davalı tarafa 02.11.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı vekili ise 16.11.2015 tarihinde süresi içerisinde ıslaha karşı zaman aşımı itirazında bulunmuştur....

    İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin kararının usul ve esas yönünden yasaya ve hukuka aykırı olduğunu eldeki davanın şirket ortağı olan davacılar ile yine şirket ortağı olan şirket müdürünün görevden alınması ve şirketi zarara uğrattığından bahisle yapmış olduğu işlemlerin iptali ve bedelin şirkete iadesi talepli bir dava olduğu, dava dilekçesinde TTK ve HMK hükümlerine dayandıkları buna göre İİK 277 maddesi uyarınca açılmış bir tasarrufun iptali davası olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmişse de ; eldeki dava İİK 277 uyarınca açılmış bir tasarrufun iptali davası değildir.Taraflar arasında mevcut bir icra takibi ve bu takip dosyasında alınmış bir aciz vesikası sözkonusu olmadığını, zaman aşımı defi ve delillerini tekrarladıklarını bu sebeple esas yönden red kararı verilmesini talep ettikleri görülmüştür....

      İlk derce mahkemesince de davacının davalı şirkete gönderdiği 20.000 EURO yönünden sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iadesinin talep edildiği, 6098 sy 82 maddesindeki yasal düzenleme de dikkate alındığında, davacının ilk menfi tespit davasını açtığı 30.10.2014 tarihinde sebepsiz zenginleşmeyi ve zenginleşeni bildiği, eldeki davanın 2 yıllık zaman aşımı süresinden sonra 13.07.2020 tarihinde açılmış olduğu, bu nedenle davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2011 gün ve 2010/9-629 E., 2011/70 K. sayılı kararı ile 12.06.2013 gün ve 2012/10-1633 E., 2013/825 K. sayılı kararlarında süresinde davaya cevap vermekle beraber, zamanaşımı savunmasında bulunmayan davalının bu savunmasını ıslah suretiyle sonradan ileri sürebileceği, sonradan ıslahla ileri sürmesinde usule aykırı bir yönün bulunmadığı kabul edilmiştir....

        Davalı süresinde verdiği cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiş, yargılama sürecinde 14.04.2021 tarihli dilekçesiyle cevap dilekçesinin ıslah edildiği belirtilerek zaman aşımı definde bulunmuştur. İlk derce mahkemesince de davacının davalı şirkete gönderdiği 20.000 EURO yönünden sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iadesinin talep edildiği, 6098 sy 82 maddesindeki yasal düzenleme de dikkate alındığında, davacının ilk menfi tespit davasını açtığı 30.10.2014 tarihinde sebepsiz zenginleşmeyi ve zenginleşeni bildiği, eldeki davanın 2 yıllık zaman aşımı süresinden sonra 13.07.2020 tarihinde açılmış olduğu, bu nedenle davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

        Mahkemece, davacı banka ile davalı arasında 03/06/1999 tarihinde 6.000,00 TL miktarlı tarımsal kredi ikraz sözleşmesinin imzalandığı, iş bu tarımsal kredi ikraz sözleşmesinin 03/06/1999 tarih, 33 sayılı tarımsal krediler genel sözleşmesini eki olduğu ve alınan kredinin vadesinin 31/05/2000 olarak belirlendiği, dava konusu alacakla ilgili olarak taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu, dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı B.K.'nın 125.maddesinin sonradan yürürlüğe giren 6098 sayılı B.K.'nın 146.maddesiyle aynı mahiyette olduğu ve bu madde gereğince 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu ve bu sürenin geçtiği, davalının gerek icra dosyasındaki itiraz dilekçesinde, gerekse mahkememiz dosyasındaki cevap dilekçesinde açıkça zaman aşımı definde bulunduğu, zaman aşımı definin süresinde olduğu belirtilerek açılan davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacı ..., çekişmeli taşınmazın başka parsele uygulanan taşınmazın kayıt miktar fazlası olup, zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşmediğine, ..., tapu kaydına, vergi kaydı ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine, ..., tapu kaydına, vergi kaydı ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine, M. ..., vergi kaydı ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine, ..., tapu kaydına, vergi kaydı ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış, yargılama sırasında ise ... ve arkadaşları miras yoluyla gelen hakka; ..., ..., ..., ..., M. ... ve ... ayrı ayrı kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine, ... ise, vergi kaydı ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; müdahil davacı ...'ın davasının kabulüne, 128 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri M. ... ve ...'...

            Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, "davalı tarafın cevap dilekçesi ile süresindeki zaman aşımı def'i hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olduğu" gerekçesiyle, Dairemizce bozulmakla, mahkemece uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; kooperatif üyesinin parasal yükümlülükleri ile ilgili davaların TBK.nın 147/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zaman aşımı süresine tabii olup, takip konusu edilen aidat alacağının dönemi ve takip tarihi dikkate alındığında 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolmuş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Kooperatif aidatları ay sonunda muaccel hale gelir. Kooperatif ile üyesi arasında kural olarak zaman aşımı işlemez ise de bu kural ortağın bağımsız bölüm talebinin zamanaşımına uğramaması nedeniyle ödenmesi gereken aidata ilişkindir....

              GEREKÇE; Uyuşmazlık, bonoya dayalı takipte zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....

              ise 54 saat çalıştığı ve yasal 45 saatlik mesaisinin 9 saat üzerinde fazla mesai yaptığı ve genel tatil günlerinde de çalıştığı görülmekle fazla mesai ve genel tatil alacağına hak kazandığı,davalı taraf husumet itirazında bulunmuş ise de davalı idarenin İş Kanunu 2/6. maddesi çerçevesinde aslı işveren konumunda bulunması, talep edilen işçilik alacaklarında alt işveren ile birlikte sorumlu olması nedeniyle husumet itirazı yersiz olduğu ve genel tatil ve fazla mesai alacakları yönünden %40 oranında takdir indirimi uygulanarak davanın kısmen kabulüne karar verilerek hüküm verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu