Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bankası A.Ş. lehine düzenlenen borç ödemeden aciz belgesine dayanılarak, borçlu aleyhine 22.01.2014 tarihinde genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek No:7 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal 5 günlük süre içinde icra dairesinde borca, faize ve faiz oranına itiraz ettiği ve icra takibinin durdurulduğu, alacaklı vekili tarafından itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece; takibe konu alacağın temlik edildiğine dair bir belgenin bulunmaması ve borçluya gönderilen ödeme emri ile birlikte temlik sözleşmesinin tebliğ edilmemesi nedeniyle alacaklı tarafın takip hakkı bulunup bulunmadığının tespit edilemeyeceğinden bahisle istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Ödeme emri ile birlikte temlik sözleşmesinin tebliğ edilmediğine ilişkin iddia "şikayet" niteliğinde olup, İİK.nun 16/l. maddesi gereğince ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurularak ödeme emrinin iptalinin istenmesi mümkündür....

    Yakakent Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyeti tarafından 06.04.2015 tarih ve 2015/90 sayılı kararı ile şikayet tarihine kadar işlemiş faizi ile beraber toplam 1.059 TL bedel iadesi talebinin kabulüne karar verildiği, bu karara davacı bankanın itiraz ettiği, mahkemece 59 TL işlemiş faize ilişkin karar yerinde olmadığından, davacı bankanın talebinin kısmen kabulü ile 1.000 TL bedelin iadesine, 55,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkından Kanunun 73/2. maddesinde “Tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak davalar her türlü resim ve harçtan muaftır. ” hükmü düzenlenmiştir. Bu hüküm nazara alındığında mahkemece itiraz üzerine verilen düzelterek onama kararında davalı tüketici aleyhine harca hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir....

      Davalı alacağı temlik alan T4 A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından ''...Uyuşmazlık; usulsüz tebliğ ile icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferileri, zamanaşımına yönelik şikayet niteliğindedir....

      Saadet Ayan'a tebliğ edildiğini, vekilin, istifa ettiğine dair ibraz ettiği 23.02.2021 tarihli dilekçesi üzerine, 05.03.2021 tarihinde, borçlu T1 ile aynı evde mukim Hatice Dağıstan'a tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ iddialarının gerçeği yansıtmadığını, icra emrinin usule uygun olarak tebliğ edildiğini, ayrıca usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin süreye tabi olduğunu, tebligatın usulüne uygun tebliğ edildiği gibi usulsüz tebliğe ilişkin şikayet süresinin geçirildiğini, icra emrine karşı şikayet süresi 7 gün olduğundan icra takibinin kesinleştiğini, icra emrini 05.03.2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ alan davacı tarafça takibe, faize ve fer'ilerine süresi içinde hiçbir itiraz ya da şikayet gerçekleştirmediğini, icra emrinin tebliği üzerinden 10 ayı aşkın süre geçtikten sonra bu davanın ikame edilmesinin usule aykırı olduğunu, şikayetin süre yönünden reddi gerekirken; şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesinin usule, yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, 2004 Sayılı İİK...

      Şikayete konu icra dosyası incelendiğinde hesap kat ihtarının borçluya usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği kat ihtarına karşı sekiz günlük itiraz süresi içerisinde itirazda bulunmadığı anlaşılmakla izah edildiği üzere hesap kat ihtarnamesindeki tutar ve istenilen faiz oranı kesinleşmiştir dolayısıyla borçlunun kesinleşen bu hususlara ilişkin şikayetinin dinlenilme olanağı yoktur. Borçlunun sair itirazlarına ilişkin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte itiraz ve şikayet konusu yapılabileceğine ilişkin herhangi bir düzenleme olmaması, ilamlı takibe itirazın söz konusu olamayacağı, dosyada mevcut bilgi ve belgelerden ihtarların usulüne uygun yapıldığı, borçlunun şikayet sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla şikayetin reddi ile davanın İcra Müdürlüğü işlemine karşı şikayet başvurusuna ilişkin olması sebebiyle davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine" dair karar verildiği anlaşılmıştır....

      Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekilinin de temyiz dilekçesinde belirttiği ve HGK'nun 20.09.2006 tarih, 12-594/534 sayılı kararında da vurgulandığı üzere mahkemece yapılacak iş; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmalıdır. Somut olayda; taraflara banka ismi sorulmadığı, borçlunun şikayet dilekçesinde Ziraat Bankası ve Vakıfbank faiz oranlarının istenerek hesap yapılmasını istediği, mahkemece tensip kararı ile Halkbank, Ziraat Bankası ve Vakıfbank faiz oranlarının dosya içerisine alındığı ve bu bankaların oranlara göre 1 yıllık zaman dilimi içinde değişen faiz oranı esas alınarak hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır....

        İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrarla, dava dilekçesinde sadece takip öncesi faize itiraz edildiğinden, taleple bağlılık ilkesi gereğince, sadece takip öncesi faiz oranı hakkında inceleme yapılması ve karar verilmesi gerekmekte iken mahkemece bu itirazlar nazara alınmaksızın takip sonrası faiz yönünden de hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33. maddesi uyarınca ilamda yer alan alacağa uygulanması gereken faiz oranlarının tespiti ile icra emrinin buna göre düzeltilmesi istemine ilişkindir. Somut olayda, şikayet 7 günlük süre geçirildikten sonra 08/11/2019 tarihinde yapılmış ise de, şikayet ilam içeriğine aykırılık sebebine dayalı olmakla, kamu düzenine ilişkindir ve süresiz şikayete tabidir. Davacı hakkında İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2019/13831 Esas sayılı takip dosyası ile Gebze 4....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçluların icra mahkemesine başvurusunda; takibin dayanağı bononun onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte kendilerine tebliğ edilmediğine dair şikayetlerinin yanı sıra yetkiye, borca, imzaya, faize itiraz ettiklerini, takibin zamanaşımına uğradığını ve takas mahsup isteminde bulunduklarını ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece, işlemiş faize yönelik itirazın kısmen kabulüne, diğer şikayet ve itirazların reddine karar verildiği...

          Mahkemece ilamın kesinleşmeden ve baroya başvurulmadan takibe konacağı kabul edilip, istenen işlemiş faize ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ve gerekli masrafın borçlu tarafından karşılanmasına karar verilmiş, masraf borçlu tarafından dosyaya depo edilmiş, ancak bu ara kararından dönülmesine ilişkin bir hüküm de verilmeden fazla faiz talebinde bulunulmadığından, tüm itiraz ve şikayetlerin reddine karar verilmiş, borçlu hükmü temyiz etmiştir. Mahkemece, ilama aykırı olarak fazla faiz talebinde bulunulduğu şikayeti yönünden, bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, borçlu tarafça gerekli ücretin dosyaya depo edildiği halde, bu karardan dönüldüğüne ilişkin bir hüküm oluşturulmadan eksik inceleme ile denetime imkan vermeyecek biçimde faize ilişkin şikayetinde reddine karar verilmesi isabetsizdir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu ... vekili faize faiz talep edildiğini, ileri sürerek borca ve faize itiraz etmiş, Mahkemece, dayanak ilamın Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin ... sayılı ilamı ile bozulduğu, Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda yeniden karara bağlandığı, bozma üzerine verilen ilam doğrultusunda yeniden hesaplama yapılacağı, bu haliyle talebin konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu